Çatalbaş Kardeşler Fındık Ticareti ortaklarından Mehmet Çatalbaş, fındıkla ilgili çok çarpıcı açıklamalarda bulundu. TMO’nun ve FİSKOBİRLİK’in fındık alımına değinen ve dikkat çeken sözlere yer veren Çatalbaş, randıman ve fiyat düşüklüğüne de açıklık getirdi. “2019 yılı fındık sezonunun en yoğun dönemindeyiz. On iki personelden oluşturduğumuz iki ekiple, üreticinin kapısından fındığını alıyor, yerinde çuvallıyor ve tartıyoruz. Üretici isterse harmanda randımanını kırıyoruz, istiyorsa da ilçe merkezindeki işletmemizdeki randıman makinasında el değmeden, şeffaf bir şekilde kırım işlemi gerçekleştiriyoruz. Üretici isterse tartıp, kırıp, peşin ödeyerek alım yapıyoruz; eğer üretici isterse emanete alıyoruz” diyen Çatalbaş, randıman belirleme aşamasında Karasu’da bir ilki gerçekleştirdiklerini ve el değmeden, şeffaf şekilde randıman ölçtüklerini sözlerine ekledi.

 

Biz, tüccar değiliz

 

Bu yıl özellikle sahil kesiminde ilk fındığın çıktığını belirten Mehmet Çatalbaş, “Sahil bölgesi, Küçük Karasu, Kuyumcullu, Denizköy, Camitepe ve Karamüezzinler mahalleleri olan Başoğlu bölgesine kadar olan alanı kapsıyor. O süre içerisinde tonu 15 bin lira ve randıman ilavesi olmak üzere 16 bin liradan yaklaşık 200 ton fındık alımı gerçekleştirdik. Alınan fındığın bir kısmını ihracatçıya sattık” dedi. “Biz, halkın gözünde her ne kadar tüccar olarak biliniyorsak da, tüccar değiliz. Aksine, tüccara yani ihracatçıya ve fabrikalara fındık ulaştıran tedarikçiyiz. Yani tüccar değil, manavız. Üreticinin, fındık fiyatını tüccarın belirlediğine dair bir kanısı var. Bu tüccar dedikleri kesim biz değiliz” şeklinde konuşan Çatalbaş, fındık fiyatının düşüş nedenlerini de açıkladı.

 

Fındığın maliyeti arttı

 

 

İlk harmanda 16 bin lira olan fiyatın, bugün 50 randıman fındık için 14 bin liranın altına düştüğünü ifade eden Çatalbaş, fiyatın düşme gerekçesine de değindi. “Şahsım olarak, Kirazlı Mahallesi’nde 25-30 ton fındık toplayan bir üreticiyim. İkinci mesleğim fındık alım satım esnaflığı. Bu yüzden fındık fiyatı çıkarsa yüksekten, düşerse alçaktan alım yapmak durumunda kalıyoruz. Biz istiyoruz ki, üreticinin fındığı para etsin ve yüksek fiyattan alalım. Ben de kendi fındığımı yüksek fiyattan satmak isterim” ifadelerini kullanan Çatalbaş, “Geçen yıl son zamanlarda 13 bin 500 liradan alım yaptık. Fakat geçen yıldan bu yana kadar nereden baksan maliyet yüzde 40 ile 50 arasında arttı” dedi. Emanete verilen fındığın, fiyatı düşürdüğü algısının doğru olmadığını sözlerine ekleyen Çatalbaş, “Bu işe yıllarını veren bir kişi olarak söylüyorum ki, emanete verilen fındık, fiyatı düşürmez” şeklinde açıklamada bulundu.

 

 

Fiyat açıklamasına ilginç yorum

 

Cumhurbaşkanımızın, fındık fiyatını 16 bin 500 liradan açıklamasına rağmen, 10 bine yakın üreticinin birliği olan FİSKOBİRLİK’in genel başkanı Lütfi Bayraktar’ın gazetelere verdiği beyanata da ilginç bir yorum getiren Mehmet Çatalbaş, “Piyasa değerinin 25 kuruş fazlasına alım yapılacağına yönelik açıklama şaşırtıcı. Peki şimdi sorarım: Piyasa 10 liraya düşerse, 10 lira 25 kuruştan mı alım yapacaksınız? Mantık bunun neresinde? Buna kimse hesap sormuyor. Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) açıkladığı fiyattan neden almıyorsun?” diyerek açıklamaya dikkat çekti. TMO’nun 20 gün üzerinden ödeme yaptığını, dönüm başına 130 kilo alım yaptığını dile getiren Çatalbaş, “Dönüm başına 300-400 kilo fındık çıkan bölgeler var. Aradaki bu farkı üretici mecburen tüccara veriyor” dedi.

 

Randıman farkının sebebi

 

TMO ile aracı tüccar arasında en az 3-5 randıman fark olduğunu sözlerine ekleyen Mehmet Çatalbaş, bu farkın nedenlerini de şöyle açıkladı: “Biz, TMO’ya göre 3-5 randıman fazlasına alım yapmaktayız. Çünkü TMO, en ufak lekeli fındığı çürüğe ayırıyor. Hafif bir buruşuk olanı da buruşuğa ayırıyor. Eğer TMO ve FİSKOBİRLİK, üreticini getirdiği fındığın çöpüne, buruşuğuna bu kadar hassas bakmadan alırsa, rutubetli olduğunu söyleyerek geri göndermezse, zorluk ve sıkıntı çıkartmazsa, parasını da nakit öderse tüccar dediğimiz ihracatçı da biz aracılara fındığı pahalıdan aldırmak zorunda kalacaktır. Bu da üreticinin yararına olur

 

Cumhurbaşkanımızın haberi yok

 

TMO ve FİSKOBİRLİK’in işlerini layıkıyla yapmadığını ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bazı konular hakkında bilgilendirilmediğini de ifade eden Mehmet Çatalbaş, “İhracatçı firmaların fındığı alması ve Avrupa’ya göndermesi arasında neredeyse bir aylık süre geçiyor. Haydi 15 gün geçtiğini düşünelim. Bu süre zarfında parasını repoda değerlendirdiğinde, fındığın parasından çok daha fazlasını kazanıyor. Bu durumda fındıkla niye mücadele etsin? İhracatçı bu yolla işini yapıyor. TMO ve FİSKOBİRLİK bu sürede ne iş yapıyor? Cumhurbaşkanımıza bunlar anlatılmıyor. Eğer kendisinin haberi olsa, müdahale eder ve TMO ile FİSKOBİRLİK’e fındığı tıkır tıkır aldırtır, üreticiyi de mağdur ettirmez” dedi.

 

Randımanı el değmeden belirliyor

 

Karasu’da bir ilk olan fındık randıman ölçme makinasını da tanıtan Çatalbaş Kardeşler Fındık Ticareti ortaklarından Mehmet Çatalbaş, randımanı üreticinin gözünün önünde, el değmeden kırım ve ayrım yapılarak şeffaf bir şekilde yaptıklarını belirtti. İlk olarak hassas kantarda rastgele alınan fındığı 250 gram olarak tarttıklarını dile getiren Çatalbaş, randımanı şu şekilde belirlediklerini söyledi: “Bu 250 gramlık fındığı, randıman makinasına koyuyoruz. Makine elekten geçirerek ince ve kalın fındığı ayırıyor. Ayrılan fındıklar değirmene iniyor. Buradan da kabuk ve iç fındık ayrı kaplara doluyor. Üretici, geçmişte elle kırdığımızda ‘Acaba kırıldı mı, dışarı düştü mü, kaçtı mı, ezildi mi?’ gibi endişeleri tamamen ortadan kalkıyor. Makinanın içerisindeki tüm işlem, şeffaf bir şekilde dışarıdan saniye saniye izleniyor. Kaplara dolan fındıkları da kontrol ediyoruz, karışan varsa ayırıyoruz. Randımanı düşüren en önemli etken olan çürüğü ayırıyoruz ve sağlam kalanları tartıyoruz. Gördük ki 124 gram geldi. Buruşuk olanla birlikte 129 gram oldu. Hesapladığımızda bu 250 gram fındığın 50.6 randıman geldiğini gördük

 

Bu farkı üretici kaldıramaz

 

Bir randımanın, bir tonda 20 kilo fark ettireceğini, az önce ölçülen fındığın bir ton olduğunda 10 kilo artısının olacağını sözlerine ekleyen Çatalbaş, “Bu fındık TMO veya FİSKOBİRLİK’e verilseydi, aradaki 3-5 randıman düşüklüğü hesap ettiğinizde bir tonda 100 kiloya yakın fark edeceğini görürsünüz. Bu da yaklaşık bin 500 lira gibi bir rakama denk gelir. Üretici bu farkı, bu kaybı nasıl telafi eder, nasıl kaldırabilir?” diyerek yaptıkları alıma dikkat çekti. Çatalbaş, son olarak da “Üreticimiz, fındığının bakımını, toplamasını, kurutmasını, içinden seçilmesini ne kadar iyi yaparsa randıman da o kadar yüksek gelir. Cebine o kadar da fazla para girer. Randımanı belirlemek üreticinin kendi elinde. Gramaj yerine randıman önemlidir” diyerek sözlerini tamamladı.

HABER: Cihan Emre  /  KAMERA: Nevtan Angün  /  FOTOĞRAFLAR: Esra Aydın

 

 

HABERE AİT FOTOĞRAFLAR AŞAĞIDA: