Aybüke Yıldız'ın "Kırmızı ruj" başlıklı köşe yazısı
Bazı ağlama seansları vardır.
Güne ağlayarak başlamak mı? Neden rüyalarımda da kalbimin kırgınlığını hissediyorum bu haksızlık değil mi?
Gözyaşlarımı iliklerine kadar hissetmek acı verici olmalı. Bana bu kadar zarif düşünme senin kalbini paramparça ederler deyip. Kalbimin üstünden kamyon ile geçtin.
Zarif olmak eleştiriye açık değil asıl zıttına koşan insanlar aptaldır. Vesselam artık aşka inancı olmayan bir şairim.
Bazen yazmakta istemiyorum kelimeler zihnimde kıvranıyor ve kalbimi de zorlasa ben susuyorum. Aslında zor değil alışmak ama hayatta ölüm var. Gözyaşlarımı iliklerine kadar hisset.
Aşka inanmak mı?
Kahvesiz güne sığınmak mı asla, şiirler ile dans etmek oldukça mükemmel, şairler her daim kendine aşıktır.
Renkli kalemler aşıktır ve ben senin ile renkli kalemlerimi paylaşacaktım sen koca aptal bir adamsın şiirlerim sana ait olamaz.
Bazen hayatı olduğu gibi kabul etmek gerekir.
Giden gider, yaşanılması gereken yaşanılır.
Korkak adamlara hayatınızda yer vermeyin.
Kötülüklere doymuyorsunuz, bu felaketler sizin yüzünüzden rahat bırakın sokak hayvanlarını artık.