İletişimin nefes alan her canlı için önemi büyüktür. Dünyayı anlaşılır hale getiren bir kaynaktır. İnsanlar üzerinde iletişimin güçlü olabilmesi için çocukların küçük yaştan itibaren bilinçlenmesi gerekir. Çocuklar yaşları gereği yetişkin bireylere göre daha kırılgan ve kavgacı olabilir, özellikle kardeş durumu devreye girdiğinde olay karışır. Kardeşler arasında kavgasız bir durum çoğu zaman mümkün olmuyor lakin kardeş kavgası olağandır çünkü; oyuncak paylaşılamaz, çikolata paylaşılamaz, anne-baba paylaşılamaz kısacası kardeşler arasında anlaşmazlık, çatışma, kavga, tartışma yaşanması kaçınılmazdır. Kavgalarda; itişme, tartışma, cimcikleme, tırmalama, itme, can acıtma ve buna benzer durumlar oluşuyorsa aile mutlaka müdahale etmelidir.
İlkokul çağından küçük çocuklarda kavga nedenleri; genellikle kardeşler oyuncaklarını paylaşamaz ve aynı anda aynı oyuncakla oynamak isterler. Bir çocuğun anlattığı sözü diğerinin kesmesi, alay etmesi ve kardeşlerden birinin diğerini ispiyonlaması kavga sebeplerindendir.
İlkokul çağındaki çocukların kavga nedenleri; kardeşim odamı dağıttı, kardeşim ödevime dokundu, kardeşim okul eşyalarımı karıştırdı, ben ders çalışırken kardeşim ödevimi dağıttı gibi durumlarda yine okul çağına gelen çocuklarda görülmektedir.
Ergenlerde neden kavga çıkar; arkadaşlarım gelince onlarla oynamasın, odama girmesin, eşyalarıma dokunmasın gibi durumlar yine kardeşlerin iletişimini zorlamaktadır.
Ebeveynler için, çocukları kaygısız yaşama hazırlamak ebeveynin elindedir; henüz tek çocukken, küçükleri korumasını, yenilgiyi kabullenmesini, sırayla oynanılmasını, oyunda daima istediğinin olmayacağını, oyunu kuralına uygun oynamak gerektiğini, kimsenin eşyasını izinsiz almamayı, eşyalarını ve yiyeceklerini paylaşmayı, anne-baba olarak çocuğa içselleştirmesi gerekmektedir, böylece ilerde kardeşi olduğunda ne yapacağını öğrenecektir.
Bu tür durumlarda genellikle kıskançlık devreye girmektedir ve kıskançlık normal bir durumdur, ebeveynlerin dikkat etmesi gereken incelikler vardır; kardeşler birinin diğerine farklı davranıldığını düşünebilir, böyle durumlarda kardeşlere çocuklar arasında ayrım yapılamayacağını anlatın, kesinlikle sevgi göstermekten kaçınmayın, büyük çocuğun küçük çocuğa annelik/babalık değil ablalık/ağabeylik yapmasını önerin. Çocuğun eksiklerine uygun alışveriş yapılmasını gerektiğini anlatın, birinin ayakkabıya ihtiyacı varken diğerinin ayakkabı ihtiyacı olmayabilir, çocuklar aynı okula yazdırılmak zorunda değildir, bunun yerine her çocuğun özelliklerine göre okuması ve kendini geliştirmesi gerektiğini çocuğunuza anlatın.
Ebeveynlerin doğru tutumu aileyi bağlarken çocuklar arası iletişimi güçlendirir. Kardeşler arası olumlu davranışları vurgulayın. Kardeşlerin arasında görev dağılımı yapın, örneğin masa hazırlarken biri çatal, bıçak diğeri bardak, tabak götürsün. Küçük büyüğü taklit eder, büyüğün gittiği yere gitmek ister, küçüğün bu davranışına karşı büyüğü kısıtlamayın ve herkesin özel durumları olabileceğini anlatın. Büyüklere kardeşlerini korumaları gerektiğini anlatın fakat ‘bekçi’ olmalarını beklemeyin. Önemli olan kardeşler arasındaki bu durumları olumlu olarak çözümlemektir. Sakin, sabırlı, soğukkanlı olurken, olumsuz ve eleştirel değil olumlu ve yapıcı olun.
Kardeşler ayrı olduklarında özler, kavuşmanın sabırsızlığını yaşar, yan yana gelince kavga eder. Kardeşlik işte…