Cumhuriyet Halk Partisi Karasu İlçe Başkanı Semih Karakaş, ülke gündemine ilişkin yazılı basın açıklamasında bulundu. Başkan Karakaş, “Adalet ve Kalkınma Partisi unvanını taşıyan AKP, ülkede ne adalet bıraktı ne kalkınma. Ekonomik olarak zor günlerden geçen ülke vatandaşları, belediye başkanı iken simit hesabı yapan Cumhurbaşkanı, nas ve faiz politikaları ülkeyi içinden çıkılmaz bir buhrana sürüklemektedir. Açlık sınırı altında kalan asgari ücretli ve emeklilerin, kahvede günde bir çay içemeyecek duruma getiren bu iktidar, kalkınmayı sadece yandaşlara ekonomik rant adı altında yağlı ballı devlet ihaleleri vermek ile algılamaktadır” dedi. Karakaş açıklamasına şu ifadelerle devam etti:
ADELETE GÜVEN AZALDI
“İçinde ‘adalet’ geçen AKP iktidarı ülkede vatandaşın adalete güvenini yüzde 2’nin altına düşürmüştür. İstanbul Esenyurt Belediyesi, 80 günden beri kayyum tarafından yönetilmektedir. Belediye Başkanı Ahmet Özer, 80 günden beri iddianamesi bile hazırlanmadan cezaevinde siyasi tutsak olarak tutulmaktadır. Aynı zamanda Beşiktaş Belediye Başkanı, ihalelerde imzalarının olmamasına rağmen tutuksuz yargılanabileceği bir davada cezaevinde tutuklu olarak yargılanmaktadır.
İKİ SINIF ADALET
Son günlerde AKP ve MHP’nin yöneticilerinin, akrabalarının, yönetim kurullarında bulunan Yunus Emre Vakfı’ndaki yolsuzluk olayları tavan yapmıştır. MHP Genel Başkan Yardımcısının oğlu, Yunus Emre Vakfı’ndan istifa ederek oradaki yolsuzluklardan kurtuluyor. Ak Parti Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı’nın eşi istifa ederek Yunus Emre Vakfı’ndaki yolsuzluklardan kurtuluyor. Ancak hiçbir savcı buradaki yolsuzluk olaylarını araştırma cesaretinde bile bulunamıyor. Ülkede iki sınıf adalet oluşmuştur. Yandaşa adalet ve vatandaşa adalet.
NEDEN DOSYA AÇILMIYOR?
Türk milliyetçiliği politikaları ile öne çıkan Zafer Partisi Genel Başkanı’na, Cumhurbaşkanına hakaretten gözaltı kararı alınmıştır. Peki bu ülkenin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e sabahtan akşama kadar ağzı alınmayacak kelimeler konuşan kendini bilmez müptezeller ile birtakım cemaatlerde nemalanan müptezeller hakkında bu ülkenin cumhuriyet savcıları, cumhuriyetimizin kurucusuna yapılan bu hakaretlerden dolayı hiç mi görev arzu edip de bu kendini bilmez müptezellerle alakalı suç, soruşturma dosyası açmaz, inceleme başlatmaz.
GÖZLERİ GÖRMÜYOR MU?
14 Mayıs seçimlerinden önce her fırsatta Cumhuriyet Halk Partisi’ni, pkk terör örgütünün yöneticilerini serbest bırakacağını dile getiren siyasiler, bugün Abdullah Öcalan hakkında düzenlemeler yapmaktadırlar. Peki 20 yaşında gencecik 40.000 tane gencimizi pkk terör örgütü şehit ederken, bu emirleri Apo denilen yaratık vermemiş miydi? Bugün o yaratığı ne için dışarıya çıkartmaya çalışıyorlar. 40.000 kişinin katilini dışarıya çıkartmaya çalışan siyasetçilerle alakalı hiç mi savcıların kulakları duymuyor, gözleri görmüyor.
SANDIKTAN SIFIR ALACAKLAR
Terör örgütü lideri hakkında pozitif yönde propaganda yapan, akşam televizyon programlarındaki yorumcularla ilgili savcılarımız neden terör örgütüne destekten dolayı soruşturma başlatmıyor. Ülkede adaleti de kalkınmayı da kendi çıkarları uğruna ikiye bölen yandaşsan ihale de alabilirsin. Yandaşsan işlediğin bir cinayetten dolayı tutuksuz da yargılanabilirsin, beraat da edebilirsin. Savcılar ile siyasi operasyonlar yapmaya gücü yetenler emeklinin, işçinin, memurun, öğrencinin, çiftçinin, doktorun, öğretmenin önüne sandık getirmeye güçleri yetmiyor. Çünkü onlar da biliyorlar ki sandıktan kendi adlarına kocaman bir sıfır alacaklar."