Karasu’nun iki belediye plajından biri olan Sahilpark önündeki sahil, her yıl kıyı erozyonuna maruz kalıyor. Her yaz sezonu öncesi de kamyon kamyon dolgu yapılarak kum takviyesinde bulunuluyor. Bu yöntem hem geçici çözüm olarak uygulanıyor hem de her yıl Karadeniz’e tonlarca kumun veriliyor. Neticede de büyük bir kamu zararı oluşmasına sebep olunuyor.
Bir doğa kanunu vardır; “Doğa, kendisinden alınanı mutlaka geri alır”… Yani demek oluyor ki doğaya yapacağınız dolgu, yine doğa tarafından ortadan kaldırılacak. Sahilpark plajına emsal plajlar yok mu? Elbette var. Karadeniz’e kıyısı olan İstanbul ve Düzce’de mevcut. Peki bu plajlarda nasıl bir uygulama söz konusu?
Plaj kültürü ile kordon kültürü birleştirilmiş biçimde plajlar halkın kullanımına sunuluyor. Gidip Sahilpark önüne bakabilirsiniz. Doğa, sahil bandını olması gerektiği hale getirmiş. Yan deniz seviyesine indirmiş. Sahilpark Kafe ile kumsal arasında yaklaşık 4-5 metrelik bir uçurum ve kum falezi var. Daha aşağıya inemez çünkü deniz, sahili kendi seviyesine indirmiş.
Sahilpark kenarına demir parmaklık çekilerek bir merdivenle sahile iniş sağlanarak İstanbul, Akçakoca, Şile’deki gibi deniz seviyesinde bir kumsal ve yüksek bir yürüyüş bandı meydana getirilebilinir. Böylece her yıl tonlarca kum yığılmak zorunda da kalınmaz.
Taş dolgu ile de dalgaların mevcut parkın beton kısmını yemesi de önlenir ve şık bir görüntü sağlanır. Kafe ile anfi tiyatro arasındaki sahil alanındaki dolgu malzemesi olan bina yıkıntıları, moloz, tuğla ve demir yığıntıları ile oluşturulan dolgu kumsalın oluşturduğu tehlike de bir an evvel kaldırılmalı. Taşıma su ile değirmen dönmüyorsa taşıma kum ile de turizm olmaz. Bu kamu zararına artık bir son verilmeli ve deniz seviyesinde bir kumsal muhafaza edilmeli.
İSTANBUL ve DÜZCE'DE PLAJ ÖRNEKLERİ:
KARASU SAHİLPAKR PLAJI'NIN SON DURUMU: