Kiminin kabusu, kiminin rüyası yaz sezonuna sayılı günler kala bir ilke imza atıldı. Basının da davet edildiği ‘Yaz Sezonu Hazırlıkları Koordinasyon Kurulu Toplantısı’ 15 kurum amiri, başkanı ve müdürünün katılımıyla gerçekleştirildi. Haberde de değindiğimiz gibi (BURAYA tıklayarak haberi okuyabilirsiniz) adeta 15 kurumla seferberlik ilan eden Karasu Kaymakamımız Sayın Aziz Mercan, yaz sezonunu neredeyse sıfır hatayla, sorunsuz bir şekilde geçirmeyi hedeflediklerini ifade etti.

 

Toplantıya daveti kırmayarak katılım gösteren Sakarya Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı İbrahim Bal ve Sakarya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanı Ayhan Orhan Arancı, sorumluluk alanlarındaki eksikleri gidermek için çalışacaklarını da belirtti. Karasu’da kolay kolay göremeyeceğimiz bu kurum temsilcilerine de katılımları için ayrıca teşekkür etmek lazım.

 

Toplantının en dikkat çeken noktası, elbette yıllardır Karasu sahilinin kanayan yarası olan “işgaller” oldu. Sayın Mercan, toplantıda iki kez üzerine basa basa bu konuya değindi. “Gerek sahil kesimimizde gerekse hazineye ait yerler üzerindeki geçici işgaller” diyerek bu girişimlere “ASLA” izin verilmeyeceğini ifade etti. Bu yaz, Sakarya Büyükşehir Belediyesi ve Karasu Belediyesi ile birlikte koordineli bir çalışmayla, geçen yıllarda rastlanan görüntülere izin verilmeyeceğini açıkça ifade etti.

 

Sayın Aziz Mercan, Karasu’daki görevine başladığı ilk zamanlarda bir cümle sarf etmiş ve “Karasu’yu, Karadeniz’in Bodrum’u yapmadan gitmeyeceğim” demişti. Bu güzel düşüncesini gerçekleştirmede bugüne kadar ilçe geneli ne yazık ki elini taşın altına koymadı. Ne yerel idareciler ne de vatandaş... Biz basın olarak ne kadar etkili olabildik tartışılır fakat bu sadece kurum ve basın ile olmaz. Karasu halkının da bunu istemesi lazım. Yoksa Karasu için bir şans olan Sayın Mercan’ı görev süresi dolduğunda, bizden çok arzuladığı hedefine ulaşmasına fırsat sağlamadan uğurlamış olacağız. Kaybeden de yine Karasu olacak.

 

İşgal biter mi?

 

Gelelim toplantının en önemli noktası olan “işgal” konusuna. Evet, ne yazık ki Karasu sahilinde yıllardır işgal var. Derme çatma kulübelerde hizmet veriliyor, turizmin yüzü bu kontrolsüz işletmeler oluşturuyor. Sahilde tezgah açmak isteyen insanların ilk temas ettiği kurum malum belediye. İşgale “Dur” denildiği zaman da ilk tepki verilecek kurum da belediye olacak. Allah bu konuda yönetime yardım etsin. Bekleyip göreceğiz, bu konuda dirayetli ve kararlı olup, bugüne kadar gelen alışkanlığı kırabilecekler mi? Aksi durumda “Ona yasak, buna serbest” misali tutarsız muamele infial oluşturur. Taviz de tavizi doğurur. O zaman bu son toplantı da amacına ulaşmamış bir hal ile sonuçlanır.

 

Bu konuda herkesin kurumlara ve kurallarına yardımcı olması lazım. Zabıta ekiplerinin ilçe merkezinde sağladığı disiplin, sahilde de uygulanabilirse yaz sezonunda hem karmaşa ortadan kalkacak hem de çirkin görüntüler oluşmayacak. Malum, esnafın babasının malıymış gibi yollara duba koyması, kaldırımlara malzeme ve benzeri eşyaları koyarak geçişleri engellemesi oldukça can sıkan ve ilçemize yakışmayan görüntüler. Simitçi, dondurmacı gibi seyyar esnafı da standart bir görüntüye sahip tezgahlarda hizmet vermesine ve kurallara uygun hizmet bedelleri alınmasına imkan vermek, turizm kentine yakışan bir imaj ortaya koyacağı kesin. Karar yöneticilerin, uygulama görevi de halkın. Sağlıcakla kalın.