Geçtiğimiz perşembe günü AK Parti Sakarya Milletvekili Çiğdem Erdoğan Atabek, Karasu’da bir dizi ziyarette bulundu. Basına da toplu bilgi verildi. Biz de verilen saate riayet ederek ilçe teşkilatına gittik. Bir saat de gecikmeli olsa vekil geldi.
Malum gündem ekonomik süreç olunca vekil de bu konuda açıklamada bulundu. Erdoğan Atabek, “Her gün sahadayız. Her ilçemizde ziyaretlerde bulunuyoruz. Öyle abartıldığı gibi vatandaş tepkili ve şikayetçi değil” dedi.
Vekil, daha da iddialı konuştu ve “Vatandaş aksine, ‘Zor günler yaşıyoruz. Ama biliyoruz ki yine bu süreçten bizi çıkaracak AK Parti kadrolarıdır. AK Parti seçmeni de CHP seçmeni de İYİ Parti seçmeni de aynı şeyi söylüyor. ‘Sizinle aynı gemide değiliz ama bu gemiye yine Recep Tayyip Erdoğan kaptanlık eder’ diyorlar” dedi.
CHP ve İYİ Partili vatandaşların bu cümleyi kullanması biraz ütopik gelse de “Vekil yalan söylemez” diyerek notlarımız arasına aldık. İlçe teşkilatındaki toplantısı sonrası esnaf ziyareti yapılacağı da söylendi.
Basına kapalı toplantıya geçilince ilçe basını dışarı çıktı. Belediye basın müdürü Mehmet Yıldız hariç, hepimiz parti binasında bekledik. Çünkü esnaf ziyareti olacaktı ve eşlik edilecekti. Yaklaşık 30 dakika da basına kapalı toplantı sürdü.
Sonrasında İlçe Başkanı Hasan Yavuzyiğit, “Esnaf ziyaretini kendi aramızda yapacağız, basına kapalı” diyerek teşekkür etti. Eski köye yeni adet? Muhtemelen bu karar içeride alındı. Yoksa bir saatlik gecikme, yaklaşık 25 dakikalık basın toplantısı ve bir o kadar da basına kapalı toplantı olmak üzere ilçe basınını iki saat bile bile esir almazlardı.
Hasan başkanı çok severim, düşünceli ve hassas biri olduğuna ben şahidim. Muhtemelen esnaf ziyaretinin basına kapalı olması o an toplantıda talep edildi. Peki Erdoğan Atabek, basına karşı oldukça iddialı sözler kullanırken sahada basını bir şeylere şahit kılmamak adına alınan bir karar gibi kamuya açık yeri nasıl basına kapalı tutarsınız?
Basından ve ilçe halkından neyi saklamaktı amaç? Bugüne kadar AK Parti, ilçeye geldiğinde bir basın eksik olsa “Neden yoktunuz? Neredeydiniz?” diye dönüş alırdık. Bir gelinirdi, yanlarında en az 10 kişi, bir o kadar sayı da esnaf gezilirdi. Basına kalabalık ve kahkaha dolu pozlar verilirdi.
Ne değişti de basının esnaf ziyaretine eşlik etmemesi istenir oldu? Erdoğan Atabek, toplantıda “Sahadayız, tepki yok” derken mi doğru değildi yoksa esnafın vereceği olası tepki mi doğru olmayacaktı?
“Biz size esnaf ziyaretini servis ederiz” denilerek basın gönderildikten sonra atılan haberde kullanılan “Tevazu, samimiyet ve gayretle” başlığına basın da şahit olmak isterdi. Ve bu tevazu, samimiyet ve gayreti siz değerli AK Partili okurlara ve ilçe halkına video olarak sunmak isterdik.
Görevimizi yapamadığımız için AK Partili okurlarımız kusurumuza bakmasın. Nasıl ki Erdoğan Atabek’in tam konuşmasını verdiysek esnaf ziyaretini de vermek isterdik. Artık kahvehanede eşiniz dostunuz ne anlatırsa ona inanmak durumundasınız. Nereden nereye diyelim… Size gösterilmek isteneni yayınlamaya devam edeceğiz, takipte kalınız…