Bütün insanlık olarak 2020 yılı bu güne kadar çok zorlu geçti geçmeye devam edecek gibi duruyor. Yangınlar, salgın hastalıklar, ekonomi ve en çok da kadına yapılan haksızlıklar hepimizi derinden üzüyor. Peki biz bunları neden yaşıyoruz? Şimdi ve şu anda bütün bu sorunlarla neden uğraşıyoruz?
İnsan, yapı olarak hala fazla ilkel olduğu için maalesef acıdan öğreniyor. Yaşadığımız acı tecrübelerle tekâmülümüz artıyor. Kolaylıkla ve keyifle ders alabiliyor olsaydık bence bütün bu bela dediğimiz olayları yaşamıyor olurduk.
Teknoloji olarak gelişmiş olabiliriz. Bu bizim insanlık olarak geliştiğimizi göstermez. Bu yüzyılda hala yerden kullanılmış maskeyi alıp kullanacak kadar cahiliz. Çünkü amaç sağlık değil başkalarını kandırmak.
Hepimiz inansak da inanmasak da ilahi sitemin bir parçasıyız. Tek tek birey olsak da birbirimize görünmez bağ ile bağlıyız. Nasıl bir insanın vücudundaki atomlar bir araya gelip o insanı oluşturuyorsa her birimiz topluluğu oluşturuyoruz.
Biz zannediyoruz ki tek başıma ben sağlıklı iyi ve güzel olayım öteki ne yaparsa yapsın beni ilgilendirmez. Ama durum öyle olmuyor. Birinin çok zengin birinin çok fakir olduğu bir dünyada bu iki kitle arasında da görünmez bir bağ vardır. Ve bu ipler gerildiğinde felaketler bir bir başınıza gelmeye başlar.
Ben ve öteki diye bir fark olmadığını anladığımızda bu yaşadığımız sorunlarda ortadan kalkacaktır.
Bugün bir kadının haksızlığa başkaldırması sadece o kadını değil bulunduğu coğrafyadaki bütün kadınları ayağa kaldıracaktır. Bizler ruhları olan spritüel varlıklarız. Özellikle kadınlar olarak hislerimiz var, rüyalardan haber alıyoruz, inançlarımız var. Ruhumuza daha çok inanıp yatırıp yapınca olup biteni daha iyi anlarız.
Görünenin ötesinde bir algı var ve bunun için çaba sarf ediyoruz. Bunlar elle tutulan şeyler değiller. Ama zaten bir düşünün, bütün bu dünya işlerini elle tutulmayan gözle görülmeyen bir öteki dünya inancı için yapmıyor muyuz? Hiç göremediğimiz sadece sevgisini hissettiğimiz, inandığımız bir Yaratıcı için yapmıyor muyuz?
Astrolojik bir yardım olarak, Türkiye’nin tutulma aksı İkizler ve Yay burçlarına geçti. Bu sene için gökyüzü bizlere yakın çevre komşu ve aile ile bir arada olmaya yönlendiriyor.
Sosyal medyada hiç tanımadığımız insanlardan beğeni almaya uğraşacağınıza, etrafında kimin yardıma ihtiyacı var, komşularımın bir ihtiyacı var mı diye düşünmek bizi çok daha iyi gelecektir.
Unutmayalım içinde bulunduğumuz şehir mahalle ve ev bizim aynamızdır. Bulunduğu ortamı sevmeyen sürekli aşağılayan kendini sevmiyor demektir.