Yine mi tekrar?

Remzi Akbaş'ın "Yine mi tekrar?" başlıklı köşe yazısı

2023-24 Eğitim ve Öğretim dönemi pazartesi günü başladı.

Yeni dönemde çoğu öğrenci ve veliler için sürpriz bir kararla sınıf tekrarı yeniden geri döndü.

Nereden çıktı bu yeni müfredat diyeceğim ama şaşırmadım doğrusu? Çünkü her Milli Eğitim Bakan değişikliğinde mutlaka yeni bir müfredat değişimi olmuştur.

Hatırladığım kadarıyla sınıf tekrarı 1960-1970'li yıllarda uygulanıyordu.

Yaşadığım çevrenin etkisiyle çok haylaz bir çocukluk döneminde 1968-69 eğitim ve öğretim dönemi ilkokul 4.sınıf, 1970- 71 ortaokul 1.sınıf ve 1971-72 ortaokul 2.sınıf olmak üzere 3 kez sınıf tekrarı yaşamış biriyim.

Ortaokul 2. sınıf tekrarı döneminde boks sporuna başlayarak mevcut arkadaş çevremden kurtulmuş, derslerimi ve sporumu daha disiplinli yapma fırsatı yakalamıştım.

Daha sonra da bu hızla liseyi takıntı olmadan bitirdim.

Demem o ki sınıf tekrarı yaşayan biri olarak bunun öğrenciler üzerinde nasıl bir etki yaptığını en iyi bilenlerden biriyim.

***

Milli Eğitim Bakanlığı'nın 21 Temmuz 2012 yılında çıkardığı bir yönetmelik ile ilkokul dahil ortaöğretimlerde de sınıf tekrarı kalkmıştı.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, daha önce yaptığı açıklamalarda liselerde sınıfta kalma kuralının geri geleceğini bildirmişti. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından alınan yeni yönetmelik, liselerde sınıf tekrarı, açık lise şartları ve devamsızlık hakları gibi konuları kapsayan değişiklikleri içeriyor. Bu yönetmelik Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren yönetmeliğe göre; liselerde 4 ders ve üzeri zayıfı olan öğrenciler sınıf tekrarı yapacak. Ancak alt sınıflar da dahil toplam 6 dersten fazla başarısız dersi bulunanlar sınıf tekrar eder. Nakil ve geçişler nedeniyle ortaya çıkan sorumlu dersler bu sayıya dahil edilmez. Bu uygulama, 2023-2024 eğitim ve öğretim yılından itibaren kademeli olarak uygulanacak. Bu kapsamda bu yıl liseye başlayan 9'uncu sınıf öğrencilerine yeni yönetmelik hükümleri uygulanacak, diğer sınıflar için eski uygulama sürecek.

Bu arada liselerde sınavların test usulü değil, yazılı olarak yapılacak olması da ayrıca uyum sorunu yaratacağı gibi sınav süresinin yetersiz kalabileceği öngörüldü.

Yeni yönetmelikte devamsızlık kuralları da değiştirildi.

Devamsızlık süresi özürsüz 10 günü toplamda 30 günü aşan öğrenciler not ortalaması ne olursa olsun başarısız sayılacak. Özürsüz 2 gün üst üste devamsızlık yapan öğrencinin durumu velilere bildirilecek.

Şimdi; böyle bir kararın öğrenciler ve ebeveynler üzerinde nasıl bir etki yapacağına kısaca bakalım.

Öncelikle şu hatırlatmayı yapayım:

Milli Eğitim Bakanlığı daha öncesinde uygulanan sınıf tekrarı kararını 21Temmuz 2012'de hangi gerekçeyle kaldırdı?

O karar doğruysa bu karar da doğru olabilir mi?

***

Çocuklarının sınıf tekrarı yapma ihtimali olduğunda, her ebeveyn endişeye kapılır. Çünkü, bunun manevi olduğu kadar maddi sonuçları da olacaktır.

Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Raporu (PISA) eğitim raporlarında sınıf tekrarı ile ilgili pek çok araştırmalar yürütüldü. Araştırmalarda alınan verilere göre öğrencilerin çoğu için sınıfta kalmanın herhangi bir akademik ya da sosyal avantajı bulunmuyor.

PISA eğitim raporuna katkıda bulunan profesyonellerin çoğu ise şu tezi ileri sürüyor:

“Öğrencinin performansını iyileştirmek için sınıf tekrarı yapması pek etkili bir yöntem değildir.”

Yıllardır sınıf içinde bireysel eğitimin artırılması öneriliyor. Bu sayede öğrencilerin beklentileri karşılayamadıkları için sistemin dışında kalmalarının da önüne geçilebilir.

Sınıf tekrarı yapan öğrenciler genel olarak akademik olarak akranlarına yetişmeyi başaramazlar. Sınıf tekrarı yapan öğrencilerin akademik başarıları minimal ölçüde artar ve kısa ömürlü olur.

“Araştırmalarda sınıf tekrarı yapan öğrenciler tekrar ettikleri yılda bir ilerleme kaydetseler de bu gelişme genellikle 2 ya da 3 yıl içinde durur.”

Ayrıca sınıfta kalmak genellikle başarısızlık olarak görülür. Bu da çocukların öğretmenlerin gözündeki değerini ve öğretmenlerin çocuklardan beklentilerini olumsuz yönde etkiler.

"Sınıf tekrarı akli dengeyi olumsuz yönde etkiler."

Hassasiyetle gizlilik ön planda tutularak yürütülse dahi, sınıfta kalmak çocukların başarısız hissetmelerine neden olur. Sınıfta kaldıklarında çocuklar akranlarından ayrılmış olurlar.

***

Cambridge Üniversitesi’nde yürütülen bir çalışmaya göre, sınıfta kalan çoğu öğrenci utanç hisseder ve söz konusu öğrencilerin özgüveninde de bir düşüş görülür.

Sınıf arkadaşlarından daha büyük ve haliyle daha uzun ve fiziksel olarak daha gelişmiş olmaları da sınıfta kalan öğrencilerde strese ve psikolojik davranış bozukluklarına neden olabiliyor.

Öğrencilerin sınıf tekrarı yapmalarını sağlamak akademik notları düşük olan çocukların ihtiyaçlarını karşılamaya yetmeyen başarısız bir stratejidir. Sosyal ve davranışsal anlamda zorluk yaşayan öğrenciler için de faydalı bir yöntem olarak kabul edilmemektedir. Fakat bunun yanında bu öğrencilerin herhangi bir plan dahilinde olmaksızın sınıfı geçmelerine izin vermek de bir çözüm değildir.

Okulların bazı stratejiler uygulamaları ve çeşitli önlemler almaları gerekmektedir. Bu önlemler bütün öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılayabilecek türde olmalıdır.

Örneğin:

- İşbirlikçi öğrenme stratejilerine başvurmak.

- Öğrenciler için temel konuları ve bilgileri akıllarında tutmalarını sağlayacak anımsatıcı stratejiler geliştirmek ve kullanmak.

- Sınıfta yapılan aktivitelerin ve işlenen konuların çocukların önceden sahip oldukları bilgiler, yaşamları ve şu an bildikleri ile ilişkili olmalarını sağlamak.

Ha! Şu da var tabi.

Bu karar alınırken velilere soruldu mu?

En son 1-3 Aralık 2021 tarihinde Milli Eğitim şurası yapılmıştı. Yeni dönem başlamadan önce neden yeni bir toplantı yapılarak bu tür sorunların tartışılmasına fırsat verilmedi?

Sonuç olarak:

Son yıllarda yürütülen araştırmalarda sınıf tekrarı yapmanın mantıklı bir seçenek olmadığı sonucuna varılmıştır. Sınıf tekrarı yapmaktan olumlu yönde etkilenecek çocuklar da olabilir fakat eğitim anlamında önceden işe yaramayan bir şeyi tekrarlamak genellikle boşuna zaman kaybıdır.