Ziraat Mühendisi Umut Uysal, Karasu’da fındığın genel durumu hakkında bilgi verdi. Geçtiğimiz yılla kıyaslandığında bu yılda fındık rekoltesini aynı beklediklerini söyleyen Uysal, “Geçtiğimiz aylarda bir don olayıyla karşılaşmıştık. Bu olaydan sonra tekrar rekolte sayımı için bölgede dolaştık. Kısmi bir kayıp olduğunu, özellikle Kurudere’nin giriş kısımlarında ciddi bir don zararının olduğunu gördük. Ama genele baktığımızda rekoltede bir kayıp beklemiyoruz” vurgusunu yaptı.
İLKİM ŞARTLARI
“Fındık sezonu devam ederken bahçelerde bakım, verim ve mücadele de yapılmalı” diyen Uysal, “Özellikle hastalık ve zararlılarla mücadele edilmeli. İklim şartlarının bu yıl oldukça kötü gitmesinden, yağışın olmasından ve havaların bir türlü ısınamamasından dolayı bu yıl bahçelerde bakım, budama, tırpan işlemleri ağır ilerliyor. Özellikle işin ilaçlama noktasında bu yıl büyük eksiklik var. Bizim araştırmalarımızın sonucunda geçen yılla kıyasladığımızda bu yıl üreticilerin ancak yüzde 55-60’ı hastalıkla mücadele edebildi. Bunun en büyük nedeni iklimsel şartların iyi gitmiyor olması” dedi.
MÜCADELE ŞART
Ziraat Mühendisi Uysal, “Üretici havayı takip ediyor ama hava bir gün yağışlı, bir gün güneşli olduğundan dolayı bahçesine gidemiyor. Bu yüzden iyi bir mücadele sağlayamıyor. Bunun etkisini hasatta göreceğiz. Hepimizin bildiği gibi bu dönemde en büyük zararı yapan fındık kurdu, fındık yeşil kokarcası ve külleme hastalığıdır. Hürriyet, Manavpınarı tarafından da Amerikan beyaz kelebeği de görülmeye başladı. Bu da bölge için oldukça zararlı. Şu ana kadar yoktu Haziran ayından itibaren görülmeye başladı. Bunlarla etkin mücadele edilmesi lazım. Çünkü bu durum fındığın direk verimini etkiliyor; sürgün gözlerini, yapraklarını yiyor ve bitkinin fotosentez dengesini bozuyor. Bununla mücadele etmek oldukça önemli” ifadelerini kullandı.
EKONOMİK ZARAR
Çiftçilere tavsiyede de bulunan Uysal, “Havaların iki gün boyunca açık olduğunu gördüğünüzde hemen hastalık ve zararlılarla mücadeleye başlayın. Eğer mücadele edilmezse ekonomik olarak eşiğin üzerinde bir zarar görürsünüz. Zararlılarla mücadele ederken işin içine yapraktan besleme de giriyor. Burada da işin bizler gibi uzmanına danışmak gerekiyor. Çünkü piyasada oldukça tarımsal ilaçlar, yaprak gübreleri ve diğer kimyasallar mevcut. Bunları çiftçi aynı tankın içerisinde karıştırarak bahçesinde uyguluyor. Tabi bu karışım noktasında ciddi sıkıntılarla da karşılaştığımız noktalar oluyor. Bu nedenle komşunuzun kullandığını değil, uzmanlardan bilgi alarak bahçedeki hastalık ve zararlı tespit edilerek hareket etmek en doğrusu” şeklinde konuştu.
DOĞRU ZAMAN
“Fındığın küçük, orta, büyüklük dönemlerinde kullanacağımız yaprak gübreleri ve tarımsal ilaçlar değişkenlik gösterebiliyor” diyen Uysal, “Tabi iklim biraz geç gittiğinden dolayı fındık şu anda bazı bahçelerde çok küçük durumda. Bu yüzden fındık çiftçisi içinde farklı bir yol oluyor. Bu yıl en büyük korkularımızdan biri de küçük olan ve daha yeni harekete geçen fındığı dalda tutabilmek. Çiftçinin en büyük temennisi de bu. Bunun içinde hem bu hastalık ve zararlılarla mücadele hem de bitkiye hızlı sonuç verebilmesi adına yaprak gübresi takviyelerini muhakkak yapmak gerekiyor. Bunun içinde teknik bir kişiden işin bilgisini alarak doğru ürünü doğru zamanda uygulamak gerekiyor” dedi.
FİLİZ VE TIRPAN
Filizlerin erken dönemde alınmasının bahçedeki çotanak sayısını arttıracağını da söyleyen Umut Uysal, “Bahçedeki filizleri bir an önce uzaklaştırmak gerekiyor. Tırpan mücadelesi de önemli. Bir tırpan bir ilaçla mücadele diyebiliriz aslında. Tırpanla hasta zararlılarının beslenme alanlarını yok ediyor ve aynı zamanda biçtiğimiz otları da bir gübre olarak bahçe de bırakmış oluyoruz. Bu yüzden tırpan mücadelesi önemli” dedi. Kurban Bayramı’na kadar olan sürenin çok önemli olduğunun da altını çizen Uysal, Temmuz haftası olduktan sonra fındık çotanak haline alır. O noktadan sonra da sadece kısmi mücadele yapılır. Bu yüzden dikkatli olunmalı” açıklamasında bulundu.
Güler Çınasoğlu’nun haberi