Su, insan yaşamı için oksijenden sonra gelen en önemli öğedir. İnsan, vücudundaki karbonhidratlar ve yağın tümünü, proteinlerin yarısını, vücut suyunun ise 10’unu yitirdiğinde yaşamı tehlikeye girer. İnsan vücudunun su içeriği yaşa ve cinsiyete göre 42-71 arasında değişir.
Su en çok beyin, karaciğer ve kaslardadır. Vücut suyunun 3 kaybında fiziksel performans, 5 kaybında konsantrasyon azalır. 8 su kaybında baş dönmesi, aşırı yorgunluk görülür.
İnsan, su gereksinmesini genelde; metabolizma, besinler ve içecekler olmak üzere üç kaynaktan karşılar. Vücudumuza su alınımını ayarlayan en önemli mekanizma susama hissidir. Alınan suyun çoğu ince bağırsakta, az olarak da kalınbağırsakta emilir ve vücut sıvılarına katılır. Hücre içinde oluşan metabolik su da vücut sıvılarına geçer.
Diyetle alınan enerjinin her 1 kalorisi için 1 gram su alınması gerekir. Bu bebeklerde 1.5 gramdır. Fazla protein, tuz, kusma, ishal, terleme, ateşli hastalıklar, sıcak çevrede çalışmak gibi durumlar su gereksinimini artırır. Çok konuşma ile de su kaybedilmektedir. Çok yüksek yerlerde (2.500 m ve daha yüksek) oksijen azlığı nedeniyle solunum sayısı arttıkça akciğerlerden fazla su atılmaktadır.
Su ihtiyacı pek çok faktöre bağlı değişkenlik gösterdiğinden herkes şu kadar su içmeli gibi net bir kural yoktur ancak vücudun ihtiyacını karşılayabilmek için günlük ortalama 2-3 litre su içilmelidir.
Suyun görevleri nelerdir?
* Besin öğelerinin hücrelerde metabolize olmaları sonucu oluşan öğelerin atılmak üzere akciğer ve böbreklere taşınmasını sağlar.
* Organizmanın ihtiyacı olan elektrolitleri ve diğer maddeleri eriterek doku ve hücrelere taşımaktadır.
* Eklemlerde ve iç organlarda yeterli kayganlığı sağlayarak sürtünme ve aşınmayı engeller.
* Besinlerin sindirim sistemindeki seyri, yumuşatılması, emilmesi ve kan dolaşımını sağlar.
* Tepkimelerin oluşabileceği sıvı bir ortam hazırlar. Hücre çalışması su ve içinde çözünmüş maddelerle sürdürülür.
* Vücut sıcaklığının normal düzeyde tutulmasında ve iç sıcaklığın dengelenmesinde görev yapar.
Ne zaman su içmeliyiz?
Sabah kalkıldığında; yemeklerden yarım saat önce veya iki saat sonra en ideal vakitlerdir.
Bazı bünyelerin suya daha çok gereksinim duyduğu, bazılarının da azla yetindiği sıkça rastlanan bir durumdur. En iyi yöntem ise az ve sık, özellikle de yemeklerin hazmedildiği saatlerin dışında içmektir. Suyun yemeklerden önce ve yemeklerden bir süre sonra içilmesi özellikle emiliminin ve biyoyararlanımının tam olması nedeniyle sudan optimum düzeyde faydalanmamızı sağlar. Yeterli su alımı iştahımızı azaltır, vücuttaki yağların yanmasına yardımcı olur. Vücuttaki su birikmesinin engelleyici etkisi vardır. Enerji ihtiyacımızı dengeler, yorgunluk hissine engel olur, toksin maddelerden daha kolay ve çabuk arınmamıza yardımcı olur, kabızlığa engel olur.
Su zayıflatır mı?
Durmadan su içmenin ve ardından tuvalete gitmenin incelmenize bir katkısı bulunmuyor. Ancak bol su içmek bağırsaklarınızın daha rahat çalışmasını sağlar ve boş enerji içeren besinleri daha az tüketmenize yardımcı olabilir. Özellikle yaz aylarında terleme oranı ve su kaybı daha yüksek olacağından daha fazla su stokunu sık sık ve kışa oranla daha fazla miktarlarda yenilemek şarttır.
Hala su içmeye bahaneniz var mı?
Su içme alışkanlığı mutlaka herkesin kazanması gereken ve sağlıklı olabilmek için olmazsa olmaz bir alışkanlıktır. Bu alışkanlığın çeşitli yöntemlerle hayatımızda kalıcı olmasını sağlayabiliriz. Hiç su içmeyen kişilerin bir anda 2 litre su içmeye başlaması çok da mümkün olmuyor maalesef. Yavaş yavaş içilen miktarı artırarak istenilen seviyeye çıkılabilir. Su içmeyi artırmak isteyen kişiler; bardakları sayarak miktarı artırabilir veya hedef olarak belli bir litre belirleyip onun üstüne çıkmaya çalışabilir veya alarm kurarak belli saatlerde su içebilir veya yemek saatleriyle paralel olarak belli bir düzende su içerek hedeflerine ulaşabilirler.