Ramazan’ı şerife doğru giderken bazı hazırlıklar yapmamız gerekiyor, yani Ramazan’ı şerifi karşılamamız gerekiyor.
Niçin karşılamamız gerekiyor? Çünkü Peygamberimiz Aleyhisselam öyle yapmış. 11 ayın sultanıdır Ramazan’ı şerif, sultan geliyor, onun için ne yapmak lazım? Karşılamak, şimdiden hazırlık yapmak lazım. Peygamberimiz Aleyhisselam iki ay öncesinden dua etmeye başlamıştı. “Allah’ım Recep ve Şaban ayını hakkımızda bereketli eyle, bizleri Ramazan’ı şerife ulaştır” diye duaya başlamıştır. Dolayısıyla, bizler Ramazan’ı şerifin yaklaştığı şu günlerde Ramazan’ı şerife hazırlık yapmamız gerekiyor, Ramazan’ı şerif geldiği zamanda Peygamberimiz Aleyhisselam insanların müjdelerdi. “Çok değerli bir aya giriyoruz, çok kıymetli bir aydır, bu ayın feyzinden mahrum olan her şeyden mahrum olmuştur” gibi uyarılarda bulunmuştur Peygamberimiz Aleyhisselam.
Kıymetli okuyucularım, Ramazan’ı şerif geliyor diye sevinmemiz gerekiyor. ‘Sevineceğiz ama hocam aç kalacağız, teravih namazı kılacağız, zorlanacağız.’ Münafıklar bir ayet indiğin zaman, birbirlerine şöyle derlerdi: “Bu ayet sizin ne işinize yaradı. Hanginizin imanını artırdı, bak böyle bir şey yok diyorlardı. (Tevbe süresi 124.ayeti kerimede)” Rabbimiz bunu ifade ediyor. Ramazan’ı şerifin gelmesi, kazanç mevsiminin gelmesi, müminlerinin imanını artırır ve çok sevinirler. Siz bir pazarcı olsanız, senede bir gün pazar çok kalabalık geçiyor, çok daha fazla çalışmanız gerekir mi gerekmez mi? Gerekir… Çok fazla mal alacaksınız, akşama kadar nefes alamayacaksınız. Peki zorlanır mısınız bundan dolayı? Hayır... Niye? Kazanç çok, ondan dolayı, dolayısıyla, biz oruçla zorlanacağız, teravihle zorlanacağız, ama çok şeyi kazanacağımız için bundan dolayı üzülmek yerine sevineceğiz, “Elhamdülillah Ramazan’ı şerif geliyor” diyeceğiz mutlu olacağız.
İkincisi; Ramazan’ı şerife ulaşıyorsak, elhamdülillah… “Yarabbi hamdolsun, Ramazan’ı şerife ulaştığı halde, Ramazan’ın farkına varamayanlar var, hamdolsun Ramazan’ı şerifin feyzine bereketine ben vakıfım yarabbi, güzel geçirmeyi nasip et” diye özel dua etmeliyiz. “Ben Ramazan’ı çok iyi geçiririm hocam, ben öyle efendim gafillerden değilim” demeyelim. Şeytan kandırır, Allah’tan yardım isteyelim.
Üçüncüsü; halis niyetle güzel program yapalım. “Ben Ramazan’ı şerif de şunu şunu yapacağım, en önemlisi mutlaka teravih namazına gideceğim, şeytan teravi namazı kılma demez, geciktirir, evde kıl” der, evde de ağır gelir kaybedersin. Asla teravi namazını ihmal etmiyoruz, hele hele ilk teravihi asla ihmal etmiyoruz ve ondan sonra o hızla devam ediyoruz, sabahleyin sahur bittikten sonra mutlaka ama mutlaka camiye gidiyoruz. “Hocam ben işe gideceğim mutlaka yatmam lazım.” Onun yerine akşam biraz erken yatarsın, anlaşıldı mı?
Şeytan akşam yatarken hesap yaptırmaz size, isterseniz deneyin, ya geç kaldın sabah namazına kalkamıyorsun hiç aklına bile getirmez, ama sabahleyin kalkacağın zaman acaba 15 dakikaya yetişir miyim yetişemez miyim hesabı yaptırır size, 2 dakikanın hesabını yaptır. Onun için uyanık olmak lazım, sabahleyin mutlaka sabah namazını camide kılmanın derdinde olmak lazım. Güzel tövbe etmek lazım, her zaman tövbe etmemiz gerekiyor, ama Ramazan’ı şerife tertemiz gitme adına, ne kadar kirli çamaşırlarımız varsa onları temizlememiz gerekiyor. Namaz kılmıyorsa namaz kararı şimdiden almalıyız ve güzel bir şekilde Ramazan’ı şerife temiz bir şekilde girmenin gayreti içerisinde olmalıyız.
Muhteremler, kıymet bilmek lazım, kıymet bilmenin en güzel yolunu da Peygamberimiz Aleyhisselam, “Hani ya Resulallah nasıl güzel namaz kılabilirim” diye soran bir adama ne tavsiye etmiş, “Dünyaya veda eden son namazını kılan kişi gibi namaz kıl buyurmuş.” Bizlerde bu benim son Ramazan’ım olabilir, bir daha Ramazan’ı şerife ulaşamayabilirim, geçen sene Ramazan’ı şerife ulaştığı halde bu sene ulaşıma bir sürü kimse var, son Ramazan’ım güzel bir şekilde geçirmem lazım diye, güzel bir niyet yapmak lazım, oruçla alakalı Ramazan’la alakalı hükümleri de öğrenmek lazım. Çok zor değildir, bir ilmihalden orucun hükümlerini, teravih namazını hükümlerini de rahat bir şekilde öğrenebilirsiniz. Çok kolaydır, bunu da öğrenmek lazım ve selefi Salih’in gibi, onlar Ramazan’ı şerif daha gelmeden önce, ‘yarabbi ne olur Ramazan’a ulaştır’ diye dua ederlermiş. Ramazan’dan sonrada ‘Yarabbi ne olur Ramazan’ı bizden memnun et’ diye, hep böyle Ramazan’la yatıp kalkarlarmış.
Değerli cemaat, normal şartlarda sünnetlerle farzlar arası hiç kıyas olunmaz konuşulmaz bile ama Allahutaala Ramazan’ı şerif ayında farzlara 70 kat, sünnetleri farz sevabı veriyor. Gerçekten her anı, her dakikası, her saniyesi çok değerlidir. Şimdiden hazırlanalım ve Ramazan’ı şerifi dolu dolu geçirmenin gayreti içerisinde olalım.
Allahutaala sağlık saat afiyet içerisinde Ramazan’ı şerifi ulaşmayı hepimize nasip eylesin.
Rabbim şimdiden Ramazan’ı şerifimizi hayırlı ve mübarek eylesin...