Prangalı kelebek

Hayatı planlamaktan vazgeçtim, bocalamak düşüncem çünkü ne zaman kalbim ile gülümsesem inadına idam ettiler mutluluklarımı…

Kıyıda köşede kalmadı kelebekler,

Belki de aşkı planlamaktan hatta yazmaktan vazgeçmeliyim…

Aslında kaybetmek zor olan değil, savaşabilmeyi kabullenmek bunu öğrenerek yaşayabilmekmiş

İçindeki prangalı düşünceler kefaret olsun hakimlerin kağıtlarında…

Vedalar sığmalı duvarlara, zihinde acı çekmeden kaybetmek gerek,

Şarkıların ahenkle vedası sana olan vedam.

Tesadüflere inanmalı mıyım? Bilemiyorum ne kadar düşünceden hatta ondan kaçsam hep gözlerimin önünde bitiveriyor. Ben inanmamak istiyorum bazen denk gelebiliriz ve bu çok can sıkıcı olsa da hayatta kader var ve ben ona inanıyorum. Elbet sualler biter ve insanoğlu mutluluğa bir adım kala aşık oluverir…

Hayatta kendime inanmaya hep çabaladım hayaller kurdum, bir şeylerden vazgeçtim hatta çok canım yandı geceleri ağladım ama şimdi hiçbiri tam hatıramda değil tıpkı senin gibi güzel adam sana vedalar ediyorum çünkü sen artık kalbime emanet değilsin şiirlerim sana denk gelmez çünkü içimdeki kelebekler prangalarını çözüverdi çünkü öldüler ölümden geri sadece yarım yamak anılar kalıverir…

Şimdi güneş doğuverdi, tam uyuyamadım seninle konuştum aması yok işte sezenin şarkısındaki gibi ama aslından ben kelimelerin soytarısıyım aşk olunca da yitiveriyorum içimdeki bütün serçeleri çünkü hiç aşık olmadım…

Özgürlük, kitaplar hatta şiirler benim dünyam yani sende kendi kalbine inan ve dünyanı kur ve hayalle kimsenin seni üzmesine müsaade etme kimsenden beklenti içinde olma kendini kendin sev ve mutlu et…

Kimseden bir şeyler bekleme kendini, kendini sev bırak deli diyecekler ise desinler hem kim biliyor ki normal olanın aslında deli olanın…

Satırları sezen ile okuyuverin…