Padişah mısınız?

Ayşenur Elmacı'nın "Padişah mısınız?" başlıklı köşe yazısı

Karasu Belediyesi ocak ayı meclis toplantısında Karasu basınına resmen sansür uygulandı. Belediye yöneticileri herkesi hizaya getirmeye çalışıyor olabilir. Belediye yönetiminin karşısında hizaya geçenler olabilir. Buna bir şey diyemem.

Ama o hiza kusura bakmayın şahsi kurumum olan Öncü Karasu’yu bağlamıyor. Şu bilinmelidir ki, yaptığınız küçük hesaplar beni de bağlamıyor.

Belediye yöneticisi olarak şahıslarla değil görevinizle ilgilenmenizi tavsiye ederim. Belediye kimsenin babasının çiftliği olmadığı gibi kimseye sormadan, fikir alışverişi yapmadan, ‘Ben yaptım, ben dedim, oldu’ diyerek alacak olduğunuz kararlara da herkesin saygı duymasını bekleyemezsiniz.

Şunu bir kez daha dile getireyim; belediye kimsenin babasının çiftliği değil.

Bina da sizin üzerinize değil. 5 yıl sonra belki 10 yıl sonra yoksunuz. Neyin üstünlüğünü, neyin büyüklüğünü yapmaya, sergilemeye çalışıyorsunuz?

Siyaset bu değil. Kalp kırarak, herkese kafa tutmaya çalışarak, sıfır düşünce ile basamak atladığını zanneden yöneticiler başarılı olduğunu iddia etmesi oldukça gülünç.

Kusura bakmayın ama başarılarınızı geçen haftaki köşe yazılarımda belirttim. Açıkladığınız onlarca projenin bir tanesini hayata geçirememişsiniz, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar’ın Yeni Mahallesi’ne yolladığı asfaltı, Karasu Belediyesi yaptı diye halka lanse edip övünmenizi işlediğimiz için mi basına sansür uygulamaya çalışıyorsunuz?

Basın olarak görmediğiniz kurumdan neden rahatsızlık duyuyorsunuz o zaman? Siz alışmış olabilirsiniz sizin önünüzde eğilenlere. Kusura bakmayacaksınız ki ben ve kurumum kimsenin önünde eğilmedik, eğilmeyeceğiz.

Öncü Karasu’yu kurarken diktim, giderken de dik bir şekilde gideceğim.

Muhalefetten olan meclis üyelerine, ‘Siyaset yapmayın’ demesini biliyorsunuz ama siz siyaseti, ‘Ben yaptım, ben dedim’ diyerek herkese kafa tutarak yapıyorsunuz. En gülünç olan taraf ise kimsenin size sesini çıkartamaması…

Pardon da padişah mısınız? Sesini çıkartmayanlar, siz niye sesinizi çıkartamıyorsunuz?

Bizimle ilgili dilinize doladığınız dışarıda utanmadan lanse ettiğiniz tek şey “Onlara belediyeden ödeme yapılmadığı için böyle yapıyorlar” demeniz. Çünkü bizimle ilgili diyebileceğiniz başka hiçbir şey yok. Doğru olmayan ama vatandaşın da bilmediği, bilemeyeceği yalanın arkasına sığınmaktan başka bir çareniz yok.

Varsın herkes ilan, reklam çalışması yapmadığımız için sürekli karşı karşıya geldiğimizi düşünsün. O tarz konuşmalarınızı da sizin karakterinize bırakıyorum. Çünkü bizi bilen biliyor. Sizi de…

Her şey para değil. Bunu bir gün anlayacaksınız ama iş işten çoktan geçmiş olacak. Vatandaşın cebine dokunmayı siz daha iyi beceriyorsunuz. Bunun çeşitli örnekleri zaten mevcut.

Siz, ‘Reklam çalışması yapmadığımız için bizim üzerimize geliyorlar’ diye halka lanse etmeye devam edin bizi.

Biz eğilmeden bükülmeden sizin ağzınızdan çıkanları yazmaya devam edeceğiz.

Kurumumuz olarak biz, kamunun ve halkın haber alma özgürlüğünü sağlamak adına görevini yürüten Karasu basının temsilcileri olarak bir elin parmağını geçmeyecek azınlık olarak dik durmaya devam edeceğiz.

Halka açık gerçekleştirilen meclis toplantılarında basın mensuplarına görüntü ve fotoğraf alma yasağı kararını değil almak, talep edilmesi dahi tam bir trajikomiktir.

Madem canlı yayın yapılacak ise basın mensuplarına halka açık bir toplantıda çekim yasağı uygulamanın amacı nedir?

Burası ne mahkeme ne askeriyedir. Burası halkın meclisi, şeffaf bir karar meydanıdır. O halde basına yer ayrılmasının sebebi nedir? O koltuklara “basın” yerine “izleyici” yazarsanız biz de ne için orada olduğumuzu biliriz (!)

Karasu halkının haber alma özgürlüğünü sağlayan basın mensuplarına sansür uygulamak hukuksuzluktur. Bu garip ve trajikomik kararı “Karasu halkı adına” duymuyoruz ve görevimizi yapmaya devam edeceğimizi size hatırlatıyoruz. Böyle bir talimatı da basına değil ancak kendi çalışanlarınıza verebilirsiniz.