SİYASET

Milletvekili Ayça Taşkent, kaçak tatil köyünü meclise taşıdı

CHP Sakarya Milletvekili Ayça Taşkent, Karasu’nun Denizköy Mahallesi sahilinde bulunan ve kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan tatil köyünü soru önergesi sunarak bir kez daha meclise taşıdı. Taşkent, sorularının Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki tarafından yanıtlanmasını istedi.

Sakarya’nın Karasu ilçesinde kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan bir alanda 300 kişi kapasiteli lüks evlerin yer aldığı bir tatil köyü inşa edilmiş ve bu tatil köyünün bir tarikata ait olduğu iddialar basında yer almıştı.

CHP Sakarya Milletvekili Ayça Taşkent, “İktidarın geçmiş hatalarından ders çıkarmadığını ve tarikatlar konusunda yine yanlışlara devam ettiğini görüyoruz” diyerek meclise sunduğu soru önergesi ile konuyu bir kez daha gündeme getirdi.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki tarafından yanıtlanması istenen önergede Taşkent, kanuna aykırı şekilde inşa edildiğini belirterek, bu yapıların izni olup olmadığını sordu. CHP’li Taşkent önergesinde şu sorulara yer verdi:

1) Söz konusu yapının ve tüm kıyı şeridinin yer aldığı alanın büyüklüğü ne kadardır?

2) 3621 Sayılı Kıyı Kanunu’na aykırı şekilde inşa edildiği açık olan bu yapılar hakkında kanuna aykırı nitelikte verilmiş bir izin var mıdır? Varsa bu izne yönelik herhangi bir soruşturma ya da idari işlem gerçekleştirilmiş midir?

3) Söz konusu binaların yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesi var mıdır? Bu yapılardan emlak vergisi alınmakta mıdır? Bu yapılardan herhangi bir kira bedeli alınmakta mıdır?

4) 03.10.2023 tarihinde Karasu Belediyesi’nin Belediye Meclisi’nde sorulan önergeye yanıt olarak verdiği cevapta kıyı şeridinde bulunan iki yapının yıkıldığı bilgisi yer almaktadır. Aynı kıyı şeridinde yer alan ve Menzil tarikatına ait olduğu iddia edilen yapıların yıkılmama gerekçesi nedir?

5) ⁠Hukuka aykırı bu yapıların yıkılması ve bölgenin eski haline dönüştürülmesi planlanmakta mıdır?

6) Söz konusu yapının inşası sırasında yurttaşların tapulu arazilerinden izin alınmadan yol geçirildiği iddiaları geçeği yansıtmakta mıdır? İddialar doğru ise bu vatandaşların mağduriyetlerinin giderilmesi düşünülmekte midir?