Mebde-i kelam

Türk milletinin, Türk ulusunun ve “Ne Mutlu Türküm Diyene” sözünün en içten tesir ettiği tüm vatandaşlar için önemli bir günün anısı üzerine öncelikle saygı duruyor ve bugünün anlamını en içten hissediyoruz. Bizler şunu gayet iyi biliyoruz; bugünleri özgür ve uygar yaşayabilme adına yaşıyorsak, bu geçmişin mücadelesi sonucundadır.

 

Mebde-i Kelam:

Kelamın başlangıcı, ilk nur, sözün başlangıcı, çok önem arz eden gün için kullanılır.

 

Ve Atatürk’ün Samsun’a çıkışı mebdei kelam olarak kabul edilir.

 

19 Mayıs 1919, özgürlüğün ilk adımı olarak benimsenmiş ve o tarihten sonra her şeyin bambaşka olacağına inanılmıştır, arada gerçekleşen birçok olaya ve gelişmeye rağmen öylede olmuştur. Türk Milleti için anlamı ve önemi büyüktür.

 

Umutların tükenmeye başladığı o günlerde atılan büyük bir adım vardı ve o adım bugün bizim kutlayacağımız bir gün haline geldi. Atatürk’ün Samsun’a ayak basmasıyla her şey yeniden başlamıştır, bu; sonun başlangıcı olmuştur.

 

Ülkenin her yanı düşmanla çevrili iken pes etmeden dimdik ayaklanan Atatürk ve milletimiz, milli mücadeleye devam ederek bugünün anlamını yaşamamıza vesile olmuştur. Atatürk; ‘Türk Milleti için bağımlı yaşamaktansa ölmek daha iyidir’ diyerek çıkmıştır yola. Ve milleti tek yumruk olmaya davet etmiştir.

 

Yapılan her adımın anlamı hep aynıydı: Ülkenin bölünmez bütünlüğü ve milletin özgürlüğüdür. Bu tarihle birlikte ülkenin kötü talihi değişmeye başlamıştır, aslında tam anlamıyla mebdei kelam gerçekleşme olayıdır.

 

Kurtuluş Savaşı bu destanın adı, Atatürk’ün önderliğindeki Türkiye Büyük Millet Meclisi de bu destanı yaşatan milletin kalbidir. 19 Mayıs 1919 günü Samsun’da başlayan ve tüm yurda yayılan özgürlük ateşi bizi bugünlere getirmiştir.

 

Bugün yaşadığımız bu virüs salgınına karşı duruşumuz milletin iradesidir, tıpkı o günlerde milletin iradesiyle ayağa kalkmış bir toplum bugünde milletin iradesiyle içinde bulunduğu durumu atlatacaktır. Elbette o gün ve bugün tam anlamıyla kıyaslanabilecek bir durum olmasa da, içinde barındırdığı ‘millet, vatan, ulus, özgürlük’ anlamları aynıdır.

 

Aslında hepimiz çok iyi biliyoruz ki; sevgi, saygı, hoşgörü, anlaşma ortamında hiçbir sorun çözümsüz değildir ve yine çok iyi biliyoruz ki; birlik ve beraberlik milleti birbirine bağlayan yegane bağdır. Ne olursa olsun milletin birliği karşısında hiçbir şey duramayacaktır. Bu tarihte de var olmuş, gelecekte de var olacaktır.

 

Biz, hiç kimsenin ne amaçla olursa olsun; huzuru, birliği, dayanışmayı, refahı bozmasına izin vermeden, o gün bizler için savaşan her bireye olan borcumuzu en iyi şekilde ödemeye gayret göstereceğiz. Bizlere düşen bu vatanı ebedi yaşatma arzusudur. Bayrağı indirmeden vatanı korumaktır.

     

19 Mayıs 1919, toplumu esaret altında kalmaktan kurtaran, milletin yazgısını ve talihini değiştiren, geleceğini aydınlatan, ulus yapan, tam özgürlük ve uygarlık sağlayan gündür.