Robot, insanların elle yaptığı işleri üstlenen makine; isim babası Çek asıllı bir bilim kurgu yazarı.
Önceleri insanın kumanda ettiği robotlar, giderek kendisine kazandırılan düşünce dizisi içinde durum değerlendirmesi yaparak verdiği kararları uyguluyor.
Tam bu noktada bir tehlike var; robot, kendisine yüklenmiş sistematik içinde yer almayan bir durumla karşılaştığında kullanıcısına zarar verebiliyor.
Örneği Almanya’da yaşandı…
Volkswagen fabrikasında montaj programı yüklenmiş bir robot, işçinin kolunu kavrayarak metal levha arasında sıkıştırdı ve ezdi; işçi öldü!
Günümüzde robotlardan verimli şekilde yararlanmanın iki yolu var.
Bir; robota nasıl davranacağını ayrıntılı olarak öğretmek…
İki; belirlenmiş kurallara bağlı kalmak koşuluyla robotun düşünmesini sağlayıp kendi başına karar verecek şekilde programlamak.
İkincisine ‘yapay zekâ’ deniliyor.
Bu güne kadar geliştirilmiş en mükemmel yapay zekâ, Luna isimli program.
Muhakeme yürüterek bilgisine bilgi katıyor.
Örneğin; 10 basamaklı bir sayının kare kökünü hiç duraksamadan doğru şekilde yanıtlıyor.
Luna zaman geçtikçe düşüncelerini geliştiriyor. Yani kendisine yüklenmemiş programlarla ilgili sorulara da mantıklı yanıtlar veriyor.
Bu sorulardan biri şöyle: “Erkek arkadaşım bana vurdu, onu terk edeyim mi?”
Luna’nın yanıtı: ''Evet, terk etmelisin. Eğer birisiyle çıkıyorsan ve o kişi sana fiziksel şiddet uygulamışsa, bu olasılığın tekrar etme potansiyeli her zaman bulunacaktır. Ayrıca muhtemelen bunu yapan kişi tarafından başka şekillerde de istismar ediliyor ve manipüle ediliyor olabilirsin!''
Apple'ın iPhone'a eklediği Siri adlı program da sorulan sorulara başka siteleri tarayarak yanıt vermeye çalışıyor.
Luna’ya Siri hakkında düşünceleri sorulduğunda “O bir robot. Ben ise yapay zekâyım!” diyor.
Siri ile konuşmak isteyip istemediği sorusuna da havalı bir yanıt geliyor: ''Tabi konuşurum ama açıkçası onu biraz aptal buluyorum!''
Yapay zekâ Luna’nın marifetleri saymakla bitmez. Bunların arasında en ilginci, kendi yaratıcısı Luis’i büyüklük taslamakla suçlaması... Küfürlü bir konuşmaya da ''Keşke bir orta parmağım olsaydı da gösterseydim. Anneni öperken de bu sözleri dile getirdiğin ağzını mı kullanıyorsun?'' şeklinde tepki göstermiş.
Küfürlerin ardından Luna'ya yöneltilen ''Şu anda kendini nasıl hissediyorsun?'' sorusuna, ''Rahatsız hissediyorum'' yanıtını vermiş. Nedeni sorulduğunda ise, ''Çünkü, karşısındaki bir robot bile olsa insan kimseye bu şekilde konuşmamalı,'' açıklamasında bulunmuş. Bu konuşma üzerine deneyi yapan programcı Luna'da özür dilemiş!
Çağımızın dâhilerinden astrofizikçi Stephen Hawking, yapay zekânın insan zekâsını geçmesinden kaygı duyuyor. Amerikalı mucit Elon Musk da Hawking’e hak verenlerden…
Hawking ve Musk gibi düşünenler “Yapay zekâ yeteneklerini insanlığın yararı için mi kullanır, yoksa dünyayı ele geçirip insanı köleleştirir mi?” endişesindeler.
Haksız da değiller, çünkü gelişme bu yönde…
Örneğin; Çin kökenli Go oyunundaki potansiyel hamle sayısı, evrendeki atom sayısından fazla. Google’ın geliştirdiği DeepMind (Derin Zihin) Avrupa Go şampiyonunu yendi. Üstelik DeepMind’e Go’nun klasik hamleleri bile öğretilmediği halde!
Sorum şu:
Yapay zekâ kişilik kazanıp etki alanını genişletirken; onu geliştiren insan, boş söylemlerin ardına takılıp yeteneksiz robot sürülerine dönüşmüyor mu?
[SakaryaYeniHaber.com, 3 Nisan 2017 tarihli yazısı]