Ülkemizde 1960-70’ler sonrasında hızla devam eden sanayileşme ve kentleşmeden dolayı tarım arazilerinin tarım dışı amaçlarla kullanımının önüne geçilmesi amacıyla 1989 yılında ve 2001 yıllarında 2 yönetmelik, 2005 yılında ise bir kanun çıkarılmıştır. Yönetmelikler “Tarım Alanlarının Tarım Dışı Gaye ile Kullanılması”, diğeri ise “Tarım Arazilerinin Korunması ve Kullanılması” dair yönetmeliklerdi. Kanun ise 5403 sayılı “Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu.” Yazılı bir şeyler yine vardı fakat içi ne kadar doluydu ki? Ya da bu kanunu, yönetmeliği kimler uyguladı ki? Bu kanunların aksine, tarım arazileri tam tersine amaç dışı kullanıma açılmıştı. Rantçılar her zaman ki iş başında beton yığınından sömürüye devam ediyordu.
Eskiden Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü vardı hatırlar mısınız? Köy hizmetinin sadece tarım arazilerinin korunmasında 1 milyon 70 bin hektar tarım arazisinin amaç dışı kullanımını engellediği biliniyor. Tarım arazilerine sahip çıkan böyle bir kurum neden kapatılır ki?
Bu kadar kanun ve yönetmelik varken AKP’nin iktidarda olduğu 2003-2015 yılları arasında amacı dışında kullanılan tarım arazisi 1.8 milyon hektarı aştı. Neden? İnşaat. Beton. Rant.
İnsanlarımızın tarım yapacağı alanda binalar inşa edildi. Köyden kente göç başladı. Tarımda küçük ölçekli çiftçilerimizin yerini ulusal firmalar aldı. Söz sahibi çiftçi değil, firmalar oldu. Üretim yerine tüketim hızlandı. Tarım arazilerini koruyamadık.
Büyük felaketi yaşadığımız depremin olduğu Kahramanmaraş ilimizde 6360 sayılı kanun ile köyden mahallelere dönüştürülen 2 köyde ki yapılan bir araştırma makalesinde yer alan bilgilere göre imardan sonra üretim deseninde değişiklik olduğunu bildiren üreticilerin oranı yüzde 46.7, ürün veriminin imara açılan arazilerde azaldığını ifade edenlerin yüzde 57.8 ve ürünün kalitesinde azalma olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 68.9 olarak hesaplanmıştır. Mahalle olan kırsal alanlarda üreticilerin yüzde 44.4’ünün imar, inşaat, arazinin yola terki gibi nedenlerden dolayı tarımsal üretim yapmak için arazi bulmakta zorlandığı tespit edilmiştir. Yani köylü diyor ki düzenimiz, yapılarımız bozuldu, tarım arazileri imara açıldı üretim yapamıyoruz… Keşke köylerimiz köy olarak kalsaydı. Köylümüz nereye ev yapılacağını nerede tarım yapılacağını herkesten daha iyi biliyor. Boşuna mı yamaçlara ev yapıp, ovalarda tarım yapıyorlardı. Bir şey biliyorlardı. Ama köyler mahalle oldu. İmarlar açıldı. Rant devreye girdi.
Tarım arazilerimizi rant yaratma ve paylaştırma aracı olarak görme anlayışından artık bir vazgeçin kardeşim... Bıktık... Yıldık...