AK Parti iktidara geldiğinde en çok beğenilen icraatları başında sağlık sisteminin iyileştirilmesi olmuştu.
Açıkça ifade edeyim ki; iktidar oldukları seçimlerde hiç bir partiye oy kullanmadım. Bunun nedeni 2001 krizini ortaya çıkaran siyasi konjonktürde gördüğüm umutsuzluktu.
AK Parti'nin öncelikle SSK ile Devlet Hastanelerinde tedavi ve muayene ayrımına karşı yaptığı düzenleme başlı başına büyük bir sorunun çözülmesiydi.
Gerek randevu sisteminde gerekse hastanelerin birleşmesi ve cihazların yenilenmesi noktasında gerçekten iyi hizmetlere imza atılmış ilaç temini noktasında da kangren olan erişim sorunu çözülmüştü.
Ancak zaman geçtikçe hastanelerin çeşitli sorunları ortaya çıkmaya başladı. Özellikle önemli hastalıkların tedavisine yönelik ilaç ve cihazların temini ile ilgili zorluklar görülmeye başlaması yanı sıra hekimlerin de yetersizliği hastalar için büyük sıkıntılar oluşturdu.
Böyle giderse ülkemizde sağlık sorunları giderek artacaktır.
Teknolojinin daha verimli kullanılır bir ortamda
Radyoloji, MR, Tomografi gibi tedavilerden yararlanmak isteyen hastalara haftalara, aylara sıra veriliyor. Bunun nedeni arkadan gelmesi beklenen hekim kadrosunun ya özel sektör ya da yurtdışında çalışmak istemesinden kaynaklandığı ileri sürülüyor.
Hekimler için "Giderlerse gitsinler" sözünden sonra çok sayıda hekimin ülkeyi terk ettiği, birçoğunun da gitmek için işlemler başlattığı biliniyor. Randevu alabilmek için büyük zorluklar yaşanıyor. Ve günler sonrasına randevu alınabiliyor.
Bugün gelinen noktada bu tür sorunlar giderek artmaya başladığını görüyoruz, yaşıyoruz.
Sağlık Bakanlığı 112 Komuta Merkezi tarafından Ambulansla Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi (SEAH) Acil servisine yönlendirilen hastaların burada çeşitli sorunlar yaşadığı öğrenildi.
Neden mi?
Bakınız buna bir örnek vermek istiyorum:
Edinilen bilgilere göre, 26 Ekim Perşembe günü Acil Servis Hekimi tarafından Karasu'dan Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne bir hastanın sevki yapıldı.
Ambulans sorumlu hekimi evrakları SEAH Acil hekimine vererek hastayı teslim etmek istedi. Ancak ilgili hekim "hastaya bakacak hekimin ve yatağın olmadığını" söyleyerek hastayı başka hastaneye yönlendirmek isteyerek yatış yaptırmak istemedi.
Bunun üzerine Ambulans hekimi yönlendirmenin 112 Acil Komuta Merkezi tarafından yapıldığını söylese de SEAH Acil Hekimi bir türlü hastayı kabul etmedi.
Tartışma böyle sürerken Ambulans hekiminin "Ben buraya Acil Komuta Merkezi'nin yönlendirmesiyle geldim. Yer ve ilgili hekim olmadığına dair raporunuzu yazın ben de ona göre ilgili yere gideyim" demesi üzerine "Gerek yok şimdilik idare edelim" diyerek hastanın kabulünü yaptığı öğrenildi.
Görüldüğü üzere; hastaların nakli konusunda yatacak yer bulunamıyor. Kimi hastalar Kocaeli, kimi hastalar da Bursa ve çevre illere gönderiliyor. Yönlendirme yapılan 112 Komuta Merkezi ile hastane acil servis hekimi arasında sürekli tartışmalar yaşanıyor.
Hastaların acil durumları ortada iken bu tür tartışmaların yaşanması hastaların da mağduriyetine yol açıyor.
O zaman sormak gerekiyor:
Komuta merkezi neden var?
Umarım İl Sağlık Müdürlüğü bu konuda gerekli tedbirleri alır.