Osmanlı Devleti, dünya tarihinin en uzun yaşayan siyasi yapılarından biridir. 15. yüzyıldan 20. yüzyılın başlarına kadar üç kıtada varlığını sürdürmüş, geniş coğrafyalara hükmetmiştir. Böylesine büyük bir sistemi yüzyıllarca idare eden Osmanlılar, bu devasa organizasyonu yönetebilme başarısı bakımından rakipsizdir. Bu başarı şüphesiz tesadüf değildir. Kazanımlar yavaş yavaş, adım adım inşa edilmiştir. Siyasi, askeri, iktisadi, sosyal ve kültürel açıdan mükemmele yakın kurum ve kuruluşlar kurmuşlar, birbirinden farklı insan topluluklarını eşi benzeri görülmemiş şekilde idare etmişlerdir. Hoşgörü ve yardımlaşma kültürü bütün topluma yansıtılmıştır.
Fatih Sultan Mehmet’ten sonra her alanda sistemli hale gelen Osmanlı Devleti, kendine “Devlet-i Ebed Müddet” yani sonsuza kadar yaşayan devlet diye hitap etmiştir. Bunun için kurum ve kuruluşları da sonsuza dek sürecek bir anlayışla inşa etmişlerdir. Bunlardan biri de vakıflardır. Vakıflar, bulundukları şehre, kazaya, köye değer katarlar. 1856 yılında Belediye teşkilatının kurulmasından önce Osmanlı şehirlerindeki cami, kervansaray, sağlık, aşevi, ulaşım, aydınlatma, temizlik, asayiş su kanalları, su kemerleri, çeşmeler, sebiller, kuyular, hamamlar gibi belediye hizmetleri tamamen vakıflar tarafından yapılmıştır. Vakfiyeler, eğitim, kültür, sanat, dil, tarih, hukuk, iktisat tarihi, sosyoloji, hatta folklara sonsuz katkılar sunmuştur.
Yavuz Sultan Selim zamanında Hicaz’ın fethiyle buradaki ihtiyaçları karşılamak amacıyla Anadolu ve Balkanlarda Haremeyn-i Şerifeyn Vakıfları kurulmuştur. Bunlardan biri de Koca-Ali Vakfı’dır. Bir Haremeyn-i Şerifeyn Vakfı olarak Kocaali Vakfı, isminde de anlaşılacağı üzere Koca Ali adlı şahsiyet tarafından kurulmuştur. Koca ismi, Osmanlı Devleti’nin kuruluş döneminde pek çok kumandan tarafından lakap olarak kullanılmıştır. Koca kelimesinin, akıllı, bilge, büyük, yüce, evin büyüğü, kurucu anlamları bulunmaktadır. Osmanlı vakfiyelerinin Fatih Sultan Mehmet döneminden itibaren sistemli hale geldiği, Yavuz Sultan Selim döneminden itibaren Hicaz’ın fethiyle Haremeyn-i Şerifeyn Vakıflarının kurulmaya başlandığı varsayıldığında Kocaali Vakfı’nın Yavuz Sultan Selim zamanında kurulduğu düşünülmektedir.
Koca-Ali tarafından kurulan Kocaali, tarihte ilk kez 1520 tarihli belgelerde geçmektedir. Koca-Ali, burada kendi adıyla bir vakıf kurmuş ve nesilden nesle yaşatmıştır. Günümüz Kocaali şehrinin kuruluş ve gelişiminde Kocaali Vakfı önemli rol oynamıştır. Kocaali, 16. ve 17. yüzyıllarda Sakarya ve Melen’in kuzeyindeki en büyük yerleşim alanıdır. Kanuni Sultan Süleyman döneminde henüz köy statüsünde görünen Koca Ali, varlığını daima muhafaza etmiş, Osmanlı Devleti’ne sınırsız katkılar sunmuştur.