Kocaali, Çehar Köy, Dört Köy

Oğuzhan Kır'ın "Kocaali, Çehar Köy, Dört Köy" başlıklı köşe yazısı

Kocaali, 1310-1320 yılları arasında Orhan Gazi zamanında Konur Alp’in kumandanlarından Kara Ali (Koca Ali) tarafından Osmanlı toprağı haline getirildi. Fethin gerçekleşmesinde başrol oynayan Aykut Alp’in oğlu Kara Ali’nin (Koca Ali) ismi buraya verildi. Daha sonra Koca Ali Vakfı kuruldu ve bölgenin bütün toprakları ve gelirleri vakıf üzerinden kontrol edildi. Fethin ardından Bolu, Bilecik, Eskişehir ve Kastamonu’dan getirilen Türk aşiretleri Kocaali, Bolazar, Milan ve Lahna’ya yerleştirildiler.

Koca Ali Bey, Kocaali mekanındaki ilk yerleşimi 1320’li yıllarda Yayla’ya kurdu ve fethin nişanesi olarak ahşaptan inşa edilen ilk mescide Orhan Gazi Mescidi adını verdi. Kocaali’nin ilk yerlileri yemyeşil, içinden dere geçen Yayla mekanında hayvanlarını otlattılar, ilk evlerini bu mescit etrafına kurdular. İlerleyen yıllarda odunculuğa da başlayan Kocaalililer, Hızar Deresinde su gücüyle çalışan hızar ve su gücüyle çalışan değirmen inşa ettiler. Böylece yerleşim, Hızar’a doğru yayılmaya başladı. 1600’lü yıllardan itibaren Yayla’nın aşağısındaki yeşil ve verimli ovaya doğru yayılmaya başlayan Kocaalililer, burada evler inşa ederek tarım yapmaya başladılar. Zamanla burası Aşağıköy olarak isimlendirildi.

Kocaali’nin dördüncü ve son yerleşim yeri 1700’lü yılların başlarından itibaren kurulmaya başlanan Cedit idi. Yakın bir tarihte kurulduğu için “Yeni” manasına gelen Cedit ismiyle anılmaya başlandı. 1600’lü yılların sonlarına doğru Hızar-Yayla Deresi’nin sık sık taşmasıyla bölgede meydana gelen sel felaketleri neticesinde Yayla ve Hızar halkı, biraz daha hakim bir konumda olan Cedit mekanına evler inşa etmeye başladılar. İpekyolu’nun önemli merkezlerinden biri olan Hendek’e ulaşan Çamdağı bağlantı yolunun Cedit’ten geçmesi, burayı kısa sürede Karasu Kazası’nın en önemli ticaret merkezi haline getirmişti.

1831 nüfus sayımında, 1841 nüfus sayımında, 1844 Temettuat defterlerinde ve diğer Osmanlı Arşiv Belgelerinde Kocaali’nin “Dört Köy”den oluştuğu aşikardır. Aynı zamanda Kocaali ile birlikte Bolazar, Milan ve Lahna’dan “Dört Divan” şeklinde de bahsedilmiştir. Kocaali’nin dört divana mensup olması ve kendi içinde dört mahalleden oluşması sonucu halk bunu Çehar Köy veya Çehar Divan olarak kısaltmıştır. “Çehar-Cehar-Çahar” kelimesi Farsça’da dört sayısına karşılık gelmektedir.

Kocaali halkı “Ceharköy”ü ayrı bir köy olarak konumlandırmıştır. Fakat tarafımızdan yürütülen arşiv ve saha çalışmalarında Çeharköy adlı ayrı bir yerleşim yerine rastlanamamıştır. Kocaali halkı tarafından günümüzde Çeharköy olduğu iddia edilen eski evlerin bulunduğu bir alanda yürüttüğümüz arşiv taramasının sonuçlarından da yine Çeharköy adında ayrı bir köy resmen tespit edilememiştir.

Son olarak Çeharköy, Kocaali’de kurulmuş ayrı bir köy-mahalle veya Kocaali’nin eski adı değil; tarihte dört mahalleden müteşekkil Kocaali’ye ithafen söylenmiş bir ifadedir.