SİYASET

Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz

BMC’nin Karasu’da kuracağı savunma sanayii üretim tesisisin temel atma töreni için Karasu’ya gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Erdoğan, “Karasu’daki bu üretim tesisi ile Türkiye’nin savunma sanayisini bir üst lige taşıyacak ve milletimizin gurur abidesi olacak” dedi.

BMC tarafından Karasu’da kurulacak olan savunma sanayii üretim tesisinin “Gelecek 50 Yıl” isimli programı için Pazar günü Karasu’ya gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 222 hektar alan üzerine kurulacak olan 1.etap üretim tesisisin temel atma töreni öncesi çarpıcı açıklamalarda bulundu. Erdoğan’ın konuşması öncesi, tanıtım filmleri yayınlandı ve üç boyutlu bir gösterinin sunulmasının ardından BMC’nin yerli üretimi olan son teknoloji “Tuğra” isimli tırları salona giriş yaparak davetlilere tanıtıldı. Görsel sunumların ardından kürsüye gelerek savunma sanayinin Karasu’daki tesisi hakkında bilgiler veren Erdoğan, tarihten bugüne Türkiye’nin üzerine oynanan oyunların sonucunda neden yerli ve milli üretime ihtiyaç duyulduğunu da anlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca, ana muhalefet partisi CHP’nin de tank palet fabrikası konusunda yanıltıcı hareketlerde bulunduğunu sözlerine ekledi. Konuşmasına, davetlileri ve BMC çalışanlarını selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sözleri ilk andan itibaren sloganlarla kesildi. Destek sloganları eşliğinde konuşmasına başlayan Erdoğan, “222 hektar alan üzerine kurulan bu tesiste tank, zırhlı araç, askeri kamyon, ticari araç, motor, hızlı tren ve metro fabrikası gibi pek çok hattı bulunuyor. Toplam yatırım büyüklüğü 500 milyon dolara ulaşacak Karasu üretim üssü, tüm etaplarıyla faaliyete geçtiğinde 10.000 kişiye istihdam sağlayacak” dedi. Tesisin ülke ekonomisine 5 milyar dolarlık bir katma değer oluşturacağını, Türkiye’nin yanı sıra Katar ve pek çok ülkeye 1 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirmeyi hedeflediklerini de söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bölümler halinde inşa edilecek ve tamamı 2023 yılında hizmete girmiş olacak olan tesisin, 100 bin m² alana sahip ilk kısmının temelini atıyoruz. Temeli atılan kısmın 2020 yılının başında devreye girmesini bekliyoruz” şeklinde konuştu.

 

 

 

Gelecek 50 yıla damga vuracak

 

“Türkiye battı diyenlerin hepsine inat yatırımlarla ve üretimlerle devam ediyoruz” diyerek konuşmasına devam eden Erdoğan Türkiye’nin yükselişini hazmedemeyenlerin, milletin ve ülkenin dimdik ayakta durarak yoluna devam edeceğini belirtti. “Başta Karasu ve Sakarya ile tüm Türkiye’nin iftihar kaynağı olacak yatırım tesisini kazandırmaktan gurur duyuyoruz. Ülkemizin gelecek 50 yılına damga vuracağına inandığımız bu üstün tesisin hayata geçirilmesine emek veren ve verecek herkesi tebrik ediyorum” diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Katar ve Türkiye işbirliği ile örnek bir adım atacağız.  15 Temmuz’dan bugüne kadar Katarlı kardeşlerimizin desteğini asla unutmayacağız. İşbirliğimiz güçlenerek devam edecektir. Bu iş birliği ile doğacak olan savunma sanayiimiz de sadece Türkiye için değil, tüm dost ülkeler için de güven kaynağıdır. Sakarya başta olmak üzere 81 ilimizin tamamı gönül coğrafyamızın aynasıdır. Tarihten bugüne, zulümden kaçan herkes güveni Türkiye’de bulmuştur. Bunun en büyük sebebi de milletimizin yüce gönüllülüğüdür” şeklinde konuştu. Türkiye’nin askeri kapasitesi, ekonomik, siyasi ve diplomatik kabiliyeti ile güçlü olması gerektiğini, bilhassa savunma sanayi alanında caydırıcılığın yüksek olması gerektiğini dile getiren Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

 

Kendi göbeğimizi, kendimiz keseceğiz

 

“Savunma sanayiindeki gücümüz yola çıktığımızda 20’lerdeyken, şimdi 68’e ulaştı. Daha da yukarıya çıkartacağız. Bunun yolu da kendi göbeğimizi kendimizin kesmesinden geçer. Bunu birilerine bırakamayız, emanet de edemeyiz. Dışa bağımlılığın acısını çok çekmiş bir milletiz. 1974 Kıbrıs harekatında bunu yaşadık. Stratejik ortaklarımız bizi yarı yolda bıraktı. En önemli sistem olan muhabere sistemimiz çöktü. Bugüne baktığımızda hepsinden kurtulduk. Kendi telsizimizi üretiyoruz. Yıllarca bize teslim edilmeyen uçaklarımız için hangarda saklama ücretleri bile ödedik. Yedek parça sağlayamaz haldeydik. Amerikan patentli silah ve yedek parçaların ülkemize satılmasına izin verilmedi. İstihbaratta da aynı durumlara düştük. Stratejik ortak olarak bile bu destekler verilmezken, farklı ortaklıkları olan ülkelere çok destekler verdiler. Ambargonun kaldırılması için afyon ve kenevir ekiminin de kısıtlanması istendi. Bize afyon ekimini yasaklayanlar kendileri cayır cayır afyon ekiyordu. Görünürde konuyla hiçbir ilgisi olmayan böyle bir şartın konulması son derece manidardır. Yeniden kenevir ekimi süreci başlatıldı. Kenevir ekiminin, farklı alanlarda farklı faydalarının olduğunu göreceğiz. Amacımız, sadece askeri açıdan değil, ekonomik olarak da bağlı kılmaktan kurtarmaktır. İlaçtan savunma sanayiine kadar her alanda yaşadığımız sıkıntının gerisinde bu tür gizli dayatmalar vardır”

 

Sadece kendimizi düşünmüyoruz

 

Sözlerine “Tarihte yaşanan sıkıntıların tekrar etmesini istemiyorsak yapmamız gerekenler bellidir. Türkiye savunma sanayii başta olmak üzere tüm kritik alanlarda sadece kendisine yeterli olmakla kalmayıp, tüm dostlarının ihtiyaçlarını karşılayacak düzeye gelmek mecburiyetindedir” diyerek devam eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Attığımız adımlar sayesinde 80’lere olan dışa bağımlılık oranını 30’lara düşürdük. Türk savunma sanayi şirketlerimiz, başka ülkelere zırhlı araç, hava savunma sistemleri, roket sistemleri, simülatörler, sahil güvenlik gemileri, haberleşme ve komuta kontrol sistemleri ile yazılımlar ihraç ediyor. Pakistan’la gemi ihracatına yönelik 1,5 milyar dolarlık anlaşma imzalamıştık. Dün da Ukrayna ile 6 adet insansız hava aracı (İHA) satışına dair mutabakata vardık. Savunma sanayiinde son 16 yılda aldığımız mesafe, sadece devletin başarısı değildir. Özel sektör firmalarımız da ciddi başarı gösterdi. Yalnızca kamu kaynaklarıyla başarı sağlamak mümkün değildir. Hiçbir ülke 100 üretimi kendisi yapmaz. Parçaları başka yerlerden temin eder. Örneğin  F-35 uçağının belli parçaları Türkiye olarak biz onlara gönderiyoruz” dedi. Tüm bunlara rağmen belli bazı kesimlerin bu konuyu istismar etmeye başladığını dile getiren Erdoğan, konuyla alakalı şu ifadeleri kullandı:

 

CHP’den yerli ve milli tavır beklenemez

 

“Türk savunma sanayiinin temellerini atan merhum Nuri Demirağ, Vecihi Hürkuş, Nuri Dilligil gibi vatan millet açıklarının milli projelerini sabote edenler, şimdi aynı tavrı bizim çalışmalarımıza karşı da sergiliyor. Ülkemizin savunma sanayiini o yıllarda bir avuç yabancıya mahkum edenler, şimdi çıkıp utanmadan politikamızı eleştiriyor. Bu provokasyonun başını da Türkiye’deki ana muhalefet partisi CHP çekiyor. Terör örgütleriyle simbiyotik ilişki geliştiren ve aynı kaynaklardan beslenen CHP’den, ülke menfaatlerimizi ilgilendiren böyle bir meseleye dair yerli ve milli bir tavır beklemek yanlıştır. 24 Haziran seçimlerindeki tek başarısı bölücü örgütün siyasi uzantılarını meclise taşımak olan bu parti, zaten başka türlü hareket edemez. Türkiye’nin ürettiği İHA ve SİHA (silahlı insansız hava aracı) gibi teknolojilerden rahatsızlık duyan milletvekillerinin bulunduğu bu parti elbette farklı davranamaz.  Fırat Kalkanı ve Zeytindalı harekatlarından rahatsız olan partiden başka türlü davranış beklenemez”

 

Tank palet satılmayacak!

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tank palet fabrikasında çalışan işçilerin CHP’nin yalanlarına itibar etmeyeceğinin bilincinde olduğunu dile getirmesinin ardından, bazı hususların altını çizmek istediğini de ifade etti. “Fabrikanın satılması uydurmadır. Kesinlikle böyle bir şey yoktur. Tayyip Erdoğan, böyle bir yola bugüne kadar tevessül etmemiştir, bundan sonra da etmez” diyen Erdoğan, “CHP zihniyeti, neyin satılacağını ve neyin işletmeye açılacağını anlamaz. SEKA kağıt fabrikasını özelleştirdiğimizde, o zamanki genel başkanları gelerek eylem yaptılar. Çalışanları kamuda istihdam edeceğimizi ve kalan alanların halka açılacağını söyledik. Çalışanlar İzmit’te istihdam edildi, makinalar müzeleştirildi. Açık alanlar da mesire alanı bir tür millet bahçesi haline getirildi.  Şu anda Arifiye’deki mevcut personelin tasviyesi, onların işinden ve aşından edilmesi asla söz konusu değildir. Kendilerine gerekli açıklamalar yapıldı Özlük haklarında bir eksilme olmayacak. Gayemiz, fabrikanın verimliliğini ve teknolojik kapasitesini arttırmaktır. Bu yatırımı yapan BMC, neden bu yatırımı yapıyor? Arifiye’nin işletmesini 25 yıllığına alarak güç kazandırmak isteniyor. Oradaki her taşınmazın mülkiyeti devlete aittir ve öyle kalacaktır. Oraya yeni ve teknolojik yatırımlar yapılacak. Bu yatırımlar da 40-50 milyon doları bulacak. Bu tür gösterilere girmek yanlıştır. Kimsenin de inanmasını bekleyemeyiz. Bu bir özelleştirme de değildir. Bu sürecin sonunda sadece işçilerimiz değil, ülkemiz de kazançlı çıkacaktır Kaybedecekler ise sadece yalan ve iftira üzerinden siyaset yapan kifayetsizler olacaktır” dedi.

 

Canlı bağlantılar ve temel atma töreni

 

Erdoğan’ın konuşmasını tamamlamasının ardından İzmir’e canlı olarak bağlanılarak modernize edilen ve 2.700 çalışanın görev yaptığı Pınarbaşı fabrikanın açılış töreni gerçekleştirildi. Ardından ise İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) test laboratuvarıyla da canlı bağlantı kurularak, Türkiye’nin ilk yerli 600 beygir gücündeki motorun test çalıştırılması yapıldı. Test çalıştırmasının yapılmasının ardından da Erdoğan’ın ifadeleriyle “Türkiye’nin savunma sanayisini bir üst lige taşıyacak ve milletimizin gurur abidesi olacak tesisin” temel atma töreni gerçekleştirildi. Temel atma töreni öncesi Sakarya İl Müftüsü İhsan Açık öncülüğünde dua edildi ve birlikte butona basılarak ilk beton döküldü. Temel atma töreninin gerçekleşmesi sonrası, davetlilerle birlikte yemek yendi. Yemek sonrası Karasu’dan helikopterle ayrılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, aday tanıtım toplantısını gerçekleştirmek üzere Serdivan’daki spor salonuna gitti. Dev organizasyon için Karasu’da güvenlik önlemlerinin had safhada olduğu ve çok sayıda polis, jandarma ile özel hareket timlerinin de görev aldığı gözlerden kaçmadı.