Zihnim bulanıklaşıyor, insanların suretleri mide bulandırıcı vedalar ise keskin bir kahpe…
Bütün karmaşa bedenimde kaybediyorum içimdeki seni ve yine zamana yitik düşüyorum hem de her şeyi kıyısızca sen kazanıyorsun ya da ben vazgeçtim bütün meydan senin ne giden ne de kalansın…
Şimdi hüküm mü?
Çok kez yenildim. Karanlık hep öfkeli değildir. Kötü olanlar ise sadece kaçamak dövüşmeyenlerdir.
Şimdi dünya mı bir savaş yoksa suretler mi kanlı…
Mesafeleri anımsa herkese her şeylerden bahset ama asla güvenme zamana sığın kalbine kelebekler ile dünya düşle ama asla korkma sevmekten…
Kimi Kerem der kimi ise Romeo ama aşk sen ne kadar bilirsen o kadardır ne dağa delene aşık denir ne de çirkin güzel muhabbeti olana hem bak aşk için ne kadar çok kelebek misali deseler de aşk sen kadardır…
Sabır et, kimseye sığınma kalbinle dua et, şarkılar ile sus ve gökyüzüne şiirler ile bak ama dualarda hep dilinde ve en çokta kalbinde olsun…
Önemsiz de geç git, kalbini kıranlar mahşerde konuşsunlar şu an duyma onları en çokta sev ama çok sev hatta güzel sev kimseye hak düşürme yüreğin hep yiğit ve mert olsun unutma kalbin iyi ise dünyada bir çiçek yeşerir…
Hava yine karlı sana da bana da belki şehirler farklı olsa da gökyüzü aynı…
Adrian dinle o kül dese de sen uç ve şunu unutma uçurtmalar kargalara değil insanlara inat gökyüzündeler…