“Nerede o eski ramazanlar. Nerede o eski bayramlar.” Bu bazen ciddi konuşulur, bazen iyi bir geyik konusu olur arkadaş veya aile ortamında. En çok kullandığımız klişe cümlelerden biridir hatta. Ah ah nerede o eski ramazanlar. Bu sene işte bu cümlenin hakkını veren bir sene oldu belki de.
Bana mı öyle geliyor yoksa sizde aynı şekilde mi düşünüyorsunuz bilmiyorum ama sanki her ramazan geçen ramazan için ‘nerede o eski ramazanlar’ dedirtiyor. Ne kadar neşeli, dolu, dolu her bir günü bayram havasında ramazanlar geçirirdik eskiden. Ki bunu benim gibi genç biri diyor. Birde büyüklerimizi düşünün. Onlar ne ramazanlar yaşamıştır kim bilir. Sonra bizden sonraki nesilleri düşünün. Nelerden mahrum kaldılar, kalıyorlar. Kültürümüzün birçok öğesinden.
Özellikle son iki sene ramazan ayı ve bayramlar salgının gölgesinde geçiyor. Ondan öncesinde de hep bir önceki ramazanı arar olmuştuk. İnşallah seneye ve sonraki senelerde ramazanları ve bayramları eski coşkusuyla, kültürümüzde olduğu şekliyle dolu, dolu geçiririz. Ve gelecek nesilleri en azından bu konuda kurtarmış oluruz. Bu düşüncelerle Ramazan Bayramınızı kutluyor, sağlıklı ve kalabalık bir şekilde geçireceğimiz nice bayramlara kavuşmanızı diliyorum.
Biraz daha sabır
Ramazan ayının neredeyse ortasından itibaren tam kapanmaya girdik. Önümüzdeki günlerde bu süreçte sona erecek. Peki sonrasında ne olacak? Siz bu yazıyı okurken belki de yetkililer bu süreçle ilgili bilgileri paylaşmış bile olabilirler. Vaka sayıları çok yüksek oranda düştü. Ama bu yazıyı yazdığım gün itibariyle bu düşüş, istenen seviyelere yakın bile değil. Yani bu son 1 haftada vaka sayıları istenen seviyelere düşse bile ne kadar normalleşeceğiz ya da normalleşmeliyiz muallak. İşte bu sebeple ne olursa olsun uzun bir yasaktan çıktık diye her şeyin bittiğini farz etmemek lazım. Salgın hala devam ediyor, devam edecek. Bu sebeple bizi en iyi biz bilir, biz koruruz. Lütfen biraz daha sabır gösterelim. Hemen açılıp saçılmayalım. Özellikle yasaktan sonraki ilk günler çok önemli. Dikkatli olalım.