Biz insanlar...
Öyle bir tüketim toplumu olduk ki modern hayata adapte olmak için eşyanın ve araçların kölesi haline geldik.
Öyle bir anlayışımız değişti ki mal ve mülkün olmazsa değersiz birisi olmaktan korktuk.
Dünyanın peşinde koşarken hem Allah'ı unuttuk hem de insanlığımızı...
Modern toplum içinde varlığını tükettikleriyle anlam kazanan insan, eşyayı kullanan değil eşyanın peşinde kullanılan biri haline gelmiştir.
İnsanların imaj için başkalarının nezdinde kabul görme arzusu için gerekirse bu uğurda kazanmak için her şeyi yaparken kazandıklarını biriktirdikçe biriktiriyor, bundan ne zekatını ne de ihtiyaç sahiplerinin hakkını vermekten de kaçınıyoruz.
Mesuliyet bilinci olan insanın en büyük yatırımı insana olmalıdır.
Bir insanı karanlıktan aydınlığa çıkartmanın Allah nezdindeki değerini anlayabilseydik, bugün yaşadığımız toplum belki de bu kadar karanlığa ve günaha bulaşmayabilirdi.
Bir insan karanlıktan aydınlığa çıkmaktan aldığı hazzı yaşarken, yaşadığı örnek hayatıyla da canlı model olmalıdır.
Yaşadığımız çağda bana, neci mantık almış başını giderken bir karıncanın iyilik için gösterdiği gayreti bile gösteremeyecek hale gelmişiz.
İnsan, birey olarak değişmediği dönüşmediģi ve kendine olan güven duygusunu kazanmadıkça kendi geleceğini kararttığı gibi kendisini ve sorumluluğunu taşıdıklarını da kendiyle birlikte hem dünyasını hem de ahiretini kaybedecektir.
Rabbim bizleri mesuliyetini hakkıyla yerine getiren kullarından eylesin.