Karasu’da hizmet veren Bağdat Aktar ve Baharat işletmecisi Fatih Demirci, kanserden korunmak için paketli ve ambalajlı, koruyucu madde içeren ürün ve gıdalardan mümkün olduğunca kaçınmak gerektiğini söyledi. Paketli bisküvi, kek, çikolata, cips gibi hazır gıdalardan uzak durulması gerektiğini, bunların yerine meyve kuruları tercih edilmesi gerektiğini belirten Demirci, “Kanserden korunmak için sağlıklıyken bitkilerden faydalanılmalı. Çünkü hastalığa yakalandıktan sonra kemoterapi gören bir kanser hastasının bitkilerden çok fayda göremediği kanıtlanmıştır. Yani kemoterapi ilacı kullanan bir hasta aynı zamanda bitki ilacı kullanamaz. Bizim tavsiyemiz, hastalığa yakalanmadan önce önlem amaçlı bitkisel tedaviye başvurulması. Zerdeçal, kanserden korunma amaçlı etkisi çok yüksek bir bitkidir. Hatta tıp dünyasında zerdeçalın şu anda damardan enjekte edilebilecek solüsyonları bile geliştiriliyor” dedi.
Nelerle tüketilebilir?
Zerdeçalın, münferit olarak yemeklerde, özellikle çorbalarda baharat olarak kullanılabileceğini, turşuların içine konulabileceğini ifade eden Fatih Demirci, “Zerdeçalın glikoz içermeyen balla karışımı tüketilmelidir. Bunun yanı sıra yoğurtla da karıştırılıp yenilebilir. Ayrıca mide ile bağırsak sağlığı ve kanserden korunmak için evde mayalanan kefirlerin de mutlaka tüketilmesini öneriyoruz. Ancak, geceden mayalanan kefirin gün içinde tüketimine dikkat edilmeli. Isırgan tohumu da bal ya da yoğurt gibi ürünlerle karıştırılarak tüketilebilir. Fakat kullanılan bitkisel ürünlerde ‘Ne kadar çok kullanırsam o kadar iyi gelir’ mantığı doğru değil” şeklinde konuştu.
Demirci’den reçete
“Benim şahsen her gün aç karnına tükettiğim bir kürüm var. Bu kürde yarım fincan çörek otu yağının içerisine bir tatlı kaşığı ısırgan tohumu, zerdeçal ve karabiberi karıştırıyorum. Bu, beni gündelik hayatta zihinde tutar. Ayrıca mide ve bağırsak sağlığı için de çok önemli bir karışım” diyen Demirci, “Bu arada, zerdeçalın karabiberle kullanımında çok daha etkili olduğu bilimsel deneylerle de kanıtlandı. Yani, karabiber zerdeçalı bir nevi aktive ediyor. Çörek otu yağı da başta mide, bağırsak ve kalp rahatsızlıkları olmak üzere her derde deva geliyor. Dikkat edilmesi gereken nokta, bilinçsiz kullanılan bitkiler, zamanla karaciğere ciddi zararlar verebilir. Bu nedenle bilirkişiler, kullanılacak bitkileri ve ölçülerini ayarlamalı. Her zaman işin uzmanına sormak lazım. Yoksa sonrasında bitkilerden şifa umarken kendisine zarar verebilir” ifadelerini de kullandı.
Bu ürünlere dikkat
Sağlıklı bir vücut için bağışıklık sisteminin güçlü tutulması gerektiğini, bağışıklık için polen, propolis, arı sütü ve bal karışımının da faydalı olduğunu ve bunların da güvenilir yerlerden temin edilmesine özen gösterilmesi gerektiğine dikkat çeken Bağdat Aktar ve Baharat işletmecisi Fatih Demirci, “Bunların haricinde yurtdışından getirtilen kırmızı reishi mantarı da kanserle mücadelede çok etkili bir bitki. Bizim piyasada daha çok kapsül hali var. Bunlar kullanılabilir. Beyaz çayın da kanserle mücadelede çok etkili olduğu yapılan araştırmalarda da kanıtlanmış. Haftada iki fincan tüketilebilir” dedi. “Ayrıca az az ve sık beslenilmeli. Özellikle akşam saatlerinde bol karbonhidratlı yiyeceklerden kaçınılmalı” diyen Demirci, sözlerini “Elma, mide ve bağırsakta detoks etkisi yaptığı için sabah kahvaltıdan önce bir elma tüketilmesi alışkanlık haline getirilmeli. Dışarıdan alınan sebze ve meyveler özenle yıkanmalı, tarım ilaçlarından arındırılmalı. Beyaz sirkede bekletilip bu ilaçların etkisi azaltılabilir. İnsanların, özellikle kültür meyveleri dediğimiz elma, armut, ayva gibi meyveleri kendi bahçelerinde yetiştirmelerine veya bilinen bahçelerde yetişen meyveleri tüketmelerine özen göstermelerinde fayda var. Örneğin, serada yetiştirilen 11 tane armut, kişinin kendi bahçesinde yetiştirdiği bir armudun besin değerine ancak eş değerde oluyor” diyerek tamamladı.
HABER: Esra Aydın