Karasu Haberleri İnternet Medyası ve Öncü Karasu Gazetesi Haber Müdürü Güler Çınasoğlu hazırladı, iki kurum temsilcisi Ayşenur Elmacı ve Nevtan Angün sordu. AK Parti Karasu Belediye Başkan Aday Adayı Yakup Ayar, göreve geldiği taktirde yapacaklarını ve günümüzde yapılmayanları anlattı. Ayar, yapılan çalışmalara yönelik de tespitlerde bulundu.
Öncelikle sizi biraz tanıyalım?
- Elektrik mühendisiyim. İki dönemdir Belediye Meclis Üyeliği yapıyorum. 10 yıldan uzun süredir serbest mühendislik hizmeti veriyorum. Bu süre içinde ilçede tanındık ve siyasette daha üst yerleri hedefledik. Yaptığımız siyasi istişareler sonucunda da aday adayı olmaya karar verdim.
Siyasette yıllardır genç yaşınıza rağmen aktif bir şekilde rol alıyorsunuz. Karasu Belediyesi’ne aday olmak isteyişinizin sebebi gördüğünüz eksiklikler mi yoksa ilçe için olan hedefleriniz ve hayalleriniz mi?
- Aktif olarak siyasete girmeden önce de siyasetle ilgilenen biriydim. Bu süreçte ilçede yapılması gerekenler nedeniyle büyüklerimizin de destekleriyle aktif siyasete girdim. O günkü hayallerimizi, bugün hedefe dönüştürdük. Bu hedeflerimizi gerçekleştirmek için aday adayı oldum.
Belediye Başkanı İshak Sarı’nın sizin için “Yakup’u siyasete ben kazandırdım. Listeye yazıp hatta liste başı da ben yaptım. Sadece siyasette olgunlaşması lazım. Olgunlaşmadan düşünlere üzülüyorum” sözleri vardı. Siz bu düşüncelere katılıyor musunuz ve siyasette yeteri kadar olgunlaştığınızı düşünüyor musunuz?
- 2014 yılında aktif siyasete girdim. Dönemin AK Parti Karasu İlçe Başkanı İshak Sarı’ydı. Dolayısıyla meclis listelerini belediye başkanı ve ilçe başkanı birlikte oluşturur. Bu nedenle Sarı’nın aktif siyasete dahil olmamda katkısı vardır. 2019 yılında aday adayı oldum. Yine ilçe başkanı İshak Sarı’ydı. Kendisinin sözlerine katılıyorum. Ama geride kalan 10 yılda tecrübe kazandığımı ve olgunlaştığımı düşünüyorum. Çıraklık dönemi bitti ve ustalık dönemine geçiyoruz. Eğer çırak, ustayı geçmezse o mesleğin ve sanatın biteceğini düşünüyorum.
Mevcut Belediye Başkanı İshak Sarı’nın, uyguladığı yaptırımları nasıl buluyorsunuz? Eğer siz aday gösteril de seçilirseniz hem personelinize hem de vatandaşa karşı nasıl bir duruş sergilemeyi düşünüyorsunuz? Gönül Belediyeciliği anlayışı sizce bu mu? Eğer bu değilse bu anlayış nasıl olmalı?
- Gönül Belediyeciliği yapıyor olabilmek, Cumhurbaşkanımızın taleplerini karşılıyor olmak önemli. Gönül Belediyeciliği, sadece yol yapmak veya sadece güler yüzlü olup sohbet etmek değil. İkisini harmanlayıp en iyi verimi almak. Vatandaşı ilgilendiren konularda çalışma yaparken hassas olunmalı. Hizmetler, vatandaşı rahatsız ediyorsa, bu hizmetler gözden geçirilmeli. Kaş yapayım derken göz çıkarılmamalı. Şu ana kadar yapılanlara baktığımızda bu konuda bir problem yaşıyor gibiyiz. Hizmet olmasına rağmen vatandaşın gösterdiği tepki bizi bu konuda düşünmeye itiyor.
Biliyorsunuz ki belediye personelinin odalarındaki sandalyeler kaldırılmıştı. Bu doğru bir karar mı?
- Belediye binası, vatandaşa hizmet etme yeridir. Dolayısıyla vatandaş bu binaya iş için, derdini anlatmak için gelecektir. Geldiğinde de görevliyle muhatap olurken dinlenebilmeli. İşimiz gereği sık sık belediyeye gitmesi gereken biri olarak ben bile bazı odalara gitmiyorum. Bu kadar katı mı olunmalıydı, bir kez daha düşünülmesi lazım.
Başkan Sarı, Şubat ayında “Dört dev proje” adı altında “Karasu Uluslararası Spor ve Eğitim Merkezi Projesi, İhsaniye Doğal Yaşam Merkezi Kentsel Tasarım Projesi, Liman Bölgesel Kentsel Tasarım Projesi ile son olarak Karasu Sanayi ve Ticaret Kampüsü projelerini açıklamıştı. Bunlar sadece basına yapılan açıklama ile kaldı. Eğer olur da koltuğu devralırsanız bu projeler ile ilgili planlarınız nedir?
- İhsaniye Doğal Yaşam Merkezi Kentsel tasarım Projesi, ilk önce Millet Bahçesi olarak adlandırılmıştı. Burası, Milli Emlak Müdürlüğü üzerinden Karasu Belediyesi’nin irtifak hakkı kurduğu bir yer. Sözleşmesi ve taahhütleri olan bir alan. Bu nedenle en kısa sürede bitirilmeli. Çünkü diğerlerine nazaran Milli Emlak'la yapılmış sözleşmeler olması nedeniyle her geçen gün belediye aleyhinde işliyor.
İhsaniye’deki Karasu Uluslararası Spor ve Eğitim Merkezi Projesi için önce imar planının tamamlanması gerekiyor. Plan yapıldı ve yoğun itiraz oldu. Belki mahkeme süreci bile geçebilir. Maliyeti de Karasu Belediyesi’ni aşar. Diğer kamu kurumlarının da ortak edilmeli. Vizyon proje olabilir ama gerçekleşmesi zor bir proje.
Liman Bölgesel Kentsel Tasarım Projesi’nde de plan çalışması tamamlandı. Yine itirazı fazla olan bir bölge. Planlamada revize edilmesi gerekebilir. Mahkeme süreçleri yaşanabilir. Vatandaşla uzlaşı içine girilirse sorunlar daha kısa sürede çözülür.
Karasu Sanayi ve Ticaret Kampüsü projesinin bölgesinde çok fazla üçüncü şahıs mülkiyeti var. Yani bir kamulaştırma maliyeti olacak. Dolgu ve yapım maliyeti üst seviyede. Sadece plan taslağında olan bir bölge.
Dört projeye baktığımızda İhsaniye projesinde imar planı yapılmış, sözleşmesi imzalanmış, üzerindeki üst yapı işlemleri tamamlanacak. En önde o gidiyor. Liman arkası projesinde planlaması tamamlandı, belediyenin kendi yapım işi olmayacağı için o da yürürlüğe girecekmiş gibi duruyor. Spor merkezi projesinde vatandaş ve kamu mülkiyeti var. Planla alakalı bir sorun var. Plan çözülürse bakanlık yatırımları talep edilecek. Böyle hesap edince sanayi sitesi projesinde imar planı da yok. Plan olmayan alanda projeyi tartışmak doğru değil. Ben de istiyorum sanayi alanı ama en zor proje bu.
Karasu bir turizm ilçesi olması hasebiyle yazın nüfus yoğunluğu yaşıyor. Çoğu kişilerin tercih ettiği yer de lunaparktı. Biliyorsunuz ki olaylı bir şekilde lunapark yıkıldı ve buraya yaşam merkezi projesi düşünülüyor. 2020 yılında yine basın yoluyla kamuoyuna aktarılan bu projenin üzerinden ise tam 3 yıl geçti. Bölgede ise yaklaşık 6 ay önce zemin etüdü çalışması yapıldı ve öylece kaldı. Burası ile ilgili ne söylemek istersiniz?
- Lunapark alanı hazine arazisiydi. Uzun yıllar vatandaşın kullanımındaydı. Daha sonra belediye tahsisini aldı ve tahliye işlemi yaptı. Yaşam merkezinin o günkü maliyetleri ile bugünkü maliyetlerini karşılaştırdığımızda belediye bütçesini aştı. Orada farklı bir formül üzerinde çalışılmalı. Boş durması kimseye fayda sağlamıyor. Herhangi bir atıl alan zarar demektir. Bir şekilde değerlendirilmeli ve ilçeye katma değer sağlanmalı. Bu sadece maddi katkı olmayabilir. Halkın yararına da kullanılabilir.
Bir şehrin en önemli vitrini girişidir. Karasu’nun girişi ise tam bir hayal kırıklığı. Siz eğer seçilirseniz, ilçeye ilk dokunuşunuz Karasu’nun girişi olur mu? Bununla ilgili bir projeniz var mı?
- Karasu’nun girişi olan üç yol ağzında yani Yunus mevkiinde bir düzenleme çalışması yapılıyor. Sadece girişten sonraki iç kısım kaldı. Girişteki beton ayak da yıkıldı. Ama orada kaldık ve ileri gidilmedi. Girişten Osman İşletme Müdürlüğü’ne kadar 2 kilometrelik bir yol var. Biz de ilk günden itibaren buradan başlayabiliriz.
Mevcut Belediye Başkanı’na gelen tepkileri siz de duyuyorsunuzdur. Bu tepkilerin birçoğu da kırsal mahalle ve ilçe esnafından geliyor. İshak Sarı da sizi siyasete soktuğunu söyleyerek aslında bir nevi ustanız olmuş oluyor. Siz, vatandaşın bu tepkilerine maruz kalmamak için nasıl bir yol çizmeyi planlıyorsunuz? Sarı’nın hem esnafa hem de vatandaşa olan tavrını tasvip ediyor musunuz? Ustanızın yolundan gidecek misiniz?
- Tepkilerin haklı veya haksız olanı vardır. Bu yüzden iki tarafa da haksızlık etmemek lazım. Bazı şeyler iyi niyetle yapılmıştır bazı şeylerse dikkat edilmeden yapılmıştır. Dolayısıyla bu noktada tarafsız kalmayı tercihe derim.
Ben görevde olursam kırsal mahalleleri tek tek ziyaret ederim. O ziyaret, yarım saat oturmak değil. Yarım günü gerekirse tam günü o mahallede geçireceğim. Mahallenin eksiklerini tespit edip, not alıp yapacağımı vaat edemeyiz elbette. Ama bir program dahilinde yürünecek. Mahalle sakinleriyle planlanacak. Vatandaş, yapılana dahil edilecek. İlk yıl ve 5 yıllık süreçte yapılacaklar planlanacak. Yapılabilecekler söz verilecek. Vatandaş da hangi sorunun çözüleceğini bilecek ve beklemeye başlayacak. Yapamayacağımız şeyin vaadi verilmez. Böylece mağduriyet oluşmaz, aksine memnuniyet oluşur.
Karasu Belediye Başkanı İshak Sarı, belediyeye borcu olanlara yönelik icra uygulaması başlatmış hatta vatandaşların araçları bağlatılmıştı. Bu konu ulusal medyada da yer aldı ve birçok kişi de mağdur oldu. Sizce bir başkan, borcu olan vatandaşa hemen icra uygulamasına gitmeli mi yoksa başka bir yol mu izlemeli? Bu konudaki düşünceniz nedir?
- Belediye, elbette yasal gerekliliklerini yerine getirmeli. Neticede orası bir kamu kurumu. Biz de zamanında ticarette bozukluk yaşadık. O dönemde bizim de kamu borcumuz oluştu. Vergi ve SGK borcu gibi. Biz de o dönem ödeyemez duruma gelmiştik. Ama vergi dairesinden böyle bir uygulama görmemiş olduk. Dolayısıyla belediye de tahsil ederken vergi dairesi gibi yapmalı, aynı yolu izlemeli. Yetki bende olursa bu görüşle devam ederdim. Neticede alacakların tahsili kanunda belirlenmiş. Şahsen ben icra ve araç bağlatma yöntemine gitmem. Satılamaz konabilir. Pandemiden geçtik, esnaf kepenk açamadı. Vatandaşta borç birikimleri oluştu. Bu dönemde biraz daha anlayışlı olunmalıydı.
Özellikle merkeze yapılan kaldırım genişletme ve bisiklet yolları sizce doğru bir karar mı? Burada esnafın mağdur edildiği iddia ediliyor. Hatta bazı esnaflar bu uygulama ile zulme uğradıklarını ve maddi anlamda kayıp yaşadıklarını da söyledi. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
- 1933’te kurulan bir ilçe, bugüne kadar gelişimini tamamlamış. Binalar yapılmış, şehirleşme tamamlanmış. Bugün Karasu’da yapılan yol düzenlemeleri görsel olarak güzel. Ama bir de işin gerçekçiliği var. İnsanlar bu yapılanlar üzerinde yaşıyor ve ticaretine devam ediyor. Çalışmalar da bu düzene göre planlanması gerekir.
Mesela sahil yolundaki bisiklet yolları neden sorun olmuyor? Tek taraflı yapılaşma var ve yoğunluk yok çünkü. Şehit Atıf Ödül Caddesi bugün için problem teşkil etmiyor ama ileride çift taraflı yapılaşma tamamlanınca benzer tepkiler oluşabilecek. İlçe merkezinde hemen tepki oluşmasının sebebi de kısıtlı alanda aktif yaşamın yoğun şekilde sürüyor olmasıdır.
Projenin görselliği herkesin hoşuna gidiyor. Ama kamu kurumlarının, ticarethanelerin olduğu bir yeri düşündüğünüzde ortaya bir curcuna çıkıyor. Sonuçta ilçede ciddi bir parklanma ve duraklama sorunu oluşuyor. Pazaryeri otoparkı nispeten insanlara uzak kalıyor. Vatandaş da parklanma ve durakalma stresini yaşayarak geldiği için yolların ve kaldırımların güzelliğini yaşayamıyor. Gözü, psikolojik olarak bu güzel çalışmayı görmüyor.
Peki çözümü nasıl olacak? İlçe merkezini kaldırmak mümkün değil. Yoğunluğun yaşandığı yerde çözüm bulunmalı. Projelerim arasında bu zaten var. Bu bölgede bir katlı otopark, tüm yoğunluğu çözer. Öyle 50-60 araçlık değil. 300-500 araçlık bir katlı park alanı uzun vadede sorunu çözer. Bu mümkündür. Göreve gelirsek de yapacağız. Bir takım kamu kurumlarının yerlerini kaydırarak bu sorunu çözmek mümkün.
Sahil projesinin 1.etabı tamamlandı. Diğer etapları tamamlanabilir mi? Bununla ilgili bir çalışmanız mı var mı?
- Sakarya Nehri ile Küçükboğaz arası yaklaşık 10 kilometre. Yaklaşık olarak 3 kilometrelik kısım yapıldı. Yapılan alan ruhsatsız veya ruhsatlı yapılaşmanın en az odluğu bölgeydi. Dolayısıyla çalışması kolay oldu. Bence projenin en kıymetli yeri 2.etabıdır. Yani sahil projesinden Sahilpark’a kadar olacak alan. En yoğun yapılaşma da bu bölgede. Yapılan yer, vatandaşa güzel intiba bıraktı. 2.etapta elbet karşı gelenler olacaktır. Ama toplumun çoğunluğu destek olur. Biz gelirsek 2.etabı yapmak istiyoruz. Belki de limana kadar 3.etabı da yapabiliriz.
Yeni Mahallesi’nde ve İhsaniye Mahallesi’nde balıkçının sorunları bir türlü çözüme kavuşamadı. Siz bu konu da ne düşünüyorsunuz? Buranın derdine deva olabilecek girişimlerde bulunacak mısınız?
- Bu sorunlar, bakanlık tarafından yapılan çalışmalarla alakalı. Pandemiden sonra ekonomik daralmayla bu projeler yapılamadı veya tamamlanamadı. Belediye olarak, daha fazla talepte bulunuruz. Eğer belediyenin dahil olacağı, üstleneceği bir maddi yön varsa yapılmalıdır. Karasu’nun sorunlarını Karasulular çözer, Dışarıdan birilerinin çözmesini beklemek olmaz.
Sahilde bir kıyı erozyonu meselesi var. Artık ilçenin kanayan yarası haline geldi. Burayla ilgili ne gibi girişimleriniz olacak?
- Dalgakıranların elbette ele alınması gerek. Eğer bu konuda belediyeni müdahil olması gereken yeri varsa olunmalıdır. Kum dolu yapmak geçici bir çözüm. Kumu dolduruyoruz, deniz kumu geri alıyor. Bu döngü hep böyle gidiyor. Boşa uğraşılan bir süreç. Kalıcı hale getirmek için zor tercihler de yapılmalıdır. Kumsal varlığımız devam ettirilmeli.
Tüm aday adaylarının Ankara ziyaretleri oldu. Siz de ziyarette bulundunuz hatta sonrasında bir de apar topar Ankara’ya çağrıldınız gibi bir söylenti de oldu. Öncelikle bu doğru mudur? Eğer doğru ise neden çağrıldınız bizimle paylaşır mısınız?
- Elbette Ankara ziyaretlerimiz oldu. Adaylık öncesinde de sonrasında da gittik. Davet edilerek gittiğimiz de oldu. Ama bunun içeriğini açıklamak doğru olmaz. Bu bizde kalacak. Eğer aday gösterilir ve sonrasında kazanırsak da bizde kalacak. Ama görüşmelerde olumlu intibalar bıraktığımıza inanıyoruz.
Karasu’da eskiden belediye düğün salonu vardı. Şu anda ise meclis salonunda nikah kıyılıyor. Bu sizce doğru mu? Karasu’nun belediyeye ait bir nikah salonuna ihtiyacı var mı? Bunu yapacak mısınız?
- Nikah salonunun olmaması ilçe için bir sorundur. O zamanki düğün salonu, belediye yanındaki eski SEDAŞ binasının üst katındaydı. İlk yıllarda kullanışlıydı, sonradan azaldı. Toplumun ortalama gelir düzeyi bugün ortalamanın altında. Vatandaş, düğün yapmakta zorlanabiliyor. Belediye, bu ihtiyaçları karşılayan bir kurum olmalı. Biz, bir nikah salonu inşa etmek istiyoruz. Projelerimiz arasında bu da var. Karasu’nun spor alanında gelişmeye ihtiyacı var mı? Karasulu sporcular bugün Büyükşehir bünyesinde derece alıyor. Belediyeye ait bir kulüp kurmayı düşünüyor musunuz? Siz başkan olursanız spor alanındaki düşünceleriniz neler?
- Genç nüfusun yoğun olduğu ilçemizde sportif faaliyetlere uzak kalınamaz. Bu sadece günümüzde olduğu gibi sadece futbol ve alt yaş gruplarıyla sınırlı tutulmamalı. Karasu Belediyesi’nin dahil olmadığı hiçbir süreç olmamalı aslında. Her bedeli belediye ödeyemez ama bir yerine dahil olabilir. Ama bu dahil olma profesyonel olmalı ve başkan değiştiğinde de devam etmeli. Başarı ve verim böyle alınır.
Sizin de genç olmanız hasebiyle Karasu’da gençlere yönelik projeleriniz var mıdır, varsa nelerdir?
- Bir kütüphane ve gençlik merkezi konsept alanı projemiz var. Bir bakan yardımcımız var. Bu da projeler için avantajlı kılıyor Karasu’yu. Günümüzde kütüphaneler artık bir yaşam alanı konseptinde. Sadece kitap okumak veya araştırma yapmak için gidilmiyor. Karasu’ya bu konseptte bir merkez açmak istiyoruz. Bir kapalı havuzumuzun olması gerekiyor. Daha kapsamlı bir spor salonuna ihtiyacımız var. Bu ihtiyaç listesini ilgili bakanlıklardan talep edeceğiz. Bunların hepsi, Karasu’nun 100.yılı olan 2033’e yakışan projeler. Belediye başkanı da bu projeler için lokomotif olmalıdır.
Eğer aday gösterilmezseniz ve bir tavrınız olacak mı? Mevcut başkan İshak Sarı, aday gösterildiği taktirde sahada yanında yer alacak mısınız? Ya da İshak Sarı, siz aday gösterirseniz yanınızda yer alır mı?
- Kendi fikrimi söyleyeyim, kendi fikrimin aynısını İshak Sarı’nın yapacağından şüphem yok. Aktif siyasete girdiğim günden beri sandık müşahitliği yaptım, okul sorumlusu oldum. Mitinglerde yer aldım. Seçim sürecindeki sevkiyatlar, seçim sonuçlarının analizi ve girilmesini de yaptım. Bu seçimde de aday olsam da olmasam da seçim sonuçlarını sisteme ben girmek istiyorum. Aday olmasam da siyasetten böylece kopmam. Mevcut başkanımızın, önceki başkanların ve aday adaylarının da aynı görüşte odluğuna inanıyorum. Kim aday olursa, herkesin onun etrafında kenetleneceğine inanıyorum.
Yakup Ayar, son olarak Karasulu vatandaşlara ne söylemek ister?
- Seçim sürecinde Karasu’da ve il bazında anketler düzenleniyor. Bu anketlerde bize destek olan herkese teşekkür ediyorum. Halkımızdan isteğim, tüm anketlere katılmasıdır. AK Parti gibi bir kurumsal yapıda anketler önemli. Halkımız tercihini duyursun. Bugün beyan etmedikleri görüşleri yarın, öbür gün “Biz böyle düşünmüyorduk” noktasına getirmesinler. Size de kendimi anlatma fırsatı verdiğiniz için teşekkür ediyorum.