Yazamadığım her cümle hatta kelimler siz benim kalbimi zorluyorsunuz. İçimdeki her şey kurudu çok yoruldum.
Savaşmak illa kötü olmak değildir. Hayatta bazen de kaybetmekte gerekir çünkü kalbin erdemleşmesi için...
Şunu da unutmayın ego sizi yavaş yavaş zehirler…
Şimdi özlediğim o yerdeyim ve kalbim kurumuş gibi hissediyorum…
Kalbiniz hep gökyüzü koksun…
Unutuyorum bir şeyleri, en çokta seni özlemeyi bıraktım. Şiirlerim cam kesiği gibi…
Ölüm vedam,
Anımsamayın bu yitik kalmış kan revan satırlarımı hatta duyma ve duymasınlar sende fısıldama kalbinin sesini İstanbul’un aşk dolu duvarlarına artık ben seni kaleme almam buna ne benim gücüm nede kader feleği yeter sen haykırmadan sustun, ne bana koştun nede İstanbul’a anlattın. Bak okuma bunca yazılmışlıklarımıda bende bilmiyorum zaten kimi anlattığımı, belki öfkemi, sevdamı ya da hiçsizliğimi ve ben hep kustum her bir kelimede
Artık bitti ölüm vedası yazıldı…
Yüreğimin yorgunluğuna bir fincan kahve düşer içimde... Hep sessizliğim ile beslerim kalbimin güvercinlerini…
Ama ben ise aptal gibi hala insanlara kırılıyorum…
Şarkılarda son, şiirlerde bitti en çok sen koktum ben...
Vedaları özler mi insan ben özledim işte…
Şarkılar saçma sapan sen ile dolu…
Şimdi her şey bir bir büyüdü ve ben çoktan gittim...
Çok sevin her şeyi ve şu cümle çok net hayatta bir vedadır ve son vedadır sana…
Özlediğim onca birikmiş ben…