Karasu bir tercih yapma aşamasında. Karasulular bu anlamda çok da söz sahibi değil. Yıllar önce bir devlet büyüğünün dediği ve bizim çok yadırgadığımız “Karasu Karasululara bırakılmayacak kadar önemli şehir” demişti.
Biz buna tepki gösterdik ama sonunda bir gördük ki gerçekten Karasulular kendi kaderlerini belirleme konusunda söz sahibi değil.
Karasu’da muhalefet görevini tam manası ile yapmıyor. Gündelik sorunların eleştirilmesi ile muhalefet yapılmaz.
Sivil toplum kuruluşları siyasetin arka bahçesi olma noktasına gelmiş durumda. Ya birileri kendine siyasi gerecek açmak için çalışıyor ya da tabela dernekleri kurulup duruyor.
Karasu’ya gelen bürokratlar da kısa bir süre sonra heyecanını kaybetmek durumunda kalıyor. Nice yetenekli bürokrat “bana ne” umursamazlığına yönlendiriliyor.
Yaz ayları gelirken Karasu sahilinde bir gemi haczedildi. Yiğithan isimli gemi Karasu açıklarında haczedildi. Kısa bir süre sonunda gemi Karasu sahiline vurdu. Bin bir emekle yapılan dalgakıranlardan birine yaslandı durdu.
Geminin denizde olmasından dolayı Karasulular bu anlamda bir girişimde bulunmadı.
Sivil toplumdan da siyasilerden de yerel yönetimden de homurdanmanın ötesinde bir ses çıkmıyor.
Konunun bürokratik yazışmaları Karasu Kaymakamlığı tarafından yapılıyor. Karasu’nun bin tane sorunu var. “Sosyal medyada insanlar sadece gemiyi konuşuyor” yollu sitemleri de haklı bulmuyorum. Çünkü Karasu sahiline vuran gemi öncelikle halledilmesi gereken bir sorundur.
Yaz ayları geldiğinde kumsalda şemsiye koyacak yer bulamıyoruz. Geminin bulunduğu alan sadece görüntü kirliliğine neden olmuyor. Yakıt atığı konusunda zaten olan oldu.
Ama bu geminin bulunduğu alanda denize girenleri büyük tehlikeler bekliyor.
Paslı demir parçalarından yaralanmalar olabilecek. Geminin üstüne çıkıp suya atlamak isteyen vatandaşlar boğulma tehlikesi geçirecek. Eğer geminin bulunduğu yerde sökülmesi gündeme gelirse o alanda ciddi bir kirlilik oluşacak.
Ama biz Karasulular olarak bu konuda homurdanmanın ötesinde bir şey yapmıyoruz. Pek çoğumuzun sosyal medya hesabında gemi ile çekilmiş özçekimler yer alıyor.
Herkes dertli ama kimse konu ile gerçek manada ilgilenmiyor.
Sadece bürokratik işlemlerle bu iş yürümez. Vatandaşın bir adım atması lazım. Bürokrasinin işlemesi biraz da vatandaşın talebi ile alakalıdır.
Geçtiğimiz hafta Karasu’ya gelen milletvekiline bu konuda bilgi verildi mi? Bu alanda çalışma yapması istendi mi?
Bu konuyu BİMER’e CİMER’e yazan oldu mu?
Kendi geleceğimizle ilgili konularda bile adım atmaktan çekinirsek, yarın öbür gün bizim hakkımızda kararlar alınmasını eleştirme hakkımız olmaz.
Unutmamak lazım ki bizi biz düşünmezsek kimse bizi düşünmez.