-
81 il ve 973 ilçeyle Karasu’da eş zamanlı yapılan açıklamada CHP Karasu Kadın Kolları Başkanı Sultan Cengiz Doğu şu ifadelere yer verdi:
“Cumhuriyet devrimlerinin en önemlilerinden biri; kadınların siyasi haklarına kavuşması olmuştur. Ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde, 89 yıl önce bugün Köy Kanunu’nda değişiklik yapılmıştır. Böylece, kadınlar köy ihtiyar heyetleri ve muhtarlıklarda seçme-seçilme hakkını kazanmıştır. Başta ebedi liderimiz Atatürk olmak üzere, eşitlik mücadelesine katkı sunan herkesi saygı, sevgi ve minnetle anıyoruz.
Bizler hep ülkemizdeki kadınların birçok gelişmiş ülkeden önce seçme ve seçilme hakkını kazanmış olmasıyla gurur duyduk. 3 Nisan 1930’da belediyelerde, 26 Ekim 1933’te köy ihtiyar heyetlerinde ve muhtarlıklarda, 5 Aralık 1934’te parlamentoda seçme ve seçilme hakkına sahip olduk.
6 Kasım 1933’de, Aydın'ın Çine ilçesine bağlı Demircidere Köyü’nde seçimler yapıldığında, 500’e yakın kişi oy kullandı. Sekiz aday içerisinde, tek kadın aday Gül Esin idi. Seçimi kazanan da O oldu. Gül Esin’in Türkiye’nin ilk kadın muhtarı oluşunun köy halkı tarafından sevinçle karşılandığı, üç gün üç gece davullar çalınarak şenlikler yapıldığı tarih kitaplarına geçti. O, muhtarlığı döneminde köyünün sosyal ve ekonomik hayatına çok değerli katkılar sundu, özellikle kız çocuklarının okutulması için çaba harcadı.
Kadınların bu hakka sahip olmasının üzerinden 89 yıl geçmesine rağmen, eşitlik adına kat etmemiz gereken çok mesafe var. 2019 yılında yapılan yerel seçimlerin sonuçlarına göre, Türkiye’de toplam 50 bin 217 muhtarımız var. Bu muhtarların sadece yüzde 2’si kadın.
Oysaki biz kadınlar, muhtarlığın demokrasinin temel taşı olduğunu çok iyi biliyoruz. Hangi evin tenceresinde et, hangisinde dert pişer, en iyi muhtarlarımız bilir. Kimin düğünü, kimin cenazesi var, en iyi muhtarlarımız bilir. Kimin işsiz çocuğu, kimin borcu var; en iyi muhtarlarımız bilir. Şu bir gerçek ki; kadın muhtarların kapısı, mahalle sakinleri tarafından daha rahat çalınıyor. Sorunlar, kadın duyarlılığı ve yaratıcılığıyla daha kolay çözülüyor.
Buna rağmen kadınlar, pek çok alanda olduğu gibi muhtarlıkta da eşit temsil edilmiyor. Kadınların eşit temsil hakkına erişmesi için, öncelikle ülkeyi yönetenleri değiştirmeliyiz. İlk seçimlerde ‘ben kadın erkek eşitliğine inanmıyorum’ diyen zihniyeti sandığa gömmeliyiz.
Bir iktidar düşünün ki eşitlik kelime dağarcıklarında yer almıyor. AKP Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir çıkmış, ‘Türkiye Yüzyılı vizyonunun önemli bir parçası kadınlar olacak’ diyor. Kadına yönelik şiddet hız kesmeden devam ederken, koruma altındaki kadınlar göz göre göre katledilirken İstanbul Sözleşmesi’ni feshedenler hangi vizyondan bahsediyor?
Öldürülen kadınlara sadece sayı gözüyle bakanlar, kadın katillerinin cezasızlıkla ödüllendirilmesine seyirci olanlar hangi vizyondan bahsediyor? İstismar vakalarında çocuğun rızasından bahsedenler, tecavüzcüleri aklama yasasını getirmeye çalışanlar hangi vizyondan bahsediyor?
Kadınların yediğine, içtiğine, kıyafetine, kaç çocuk doğuracağına, yaşam tercihlerine karışanlar hangi vizyondan bahsediyor? 2023 yılı merkezi bütçe kanun teklifinde kadınların güçlendirilmesi için kadın başına 50 lira ayıran iktidarın vizyonu ortada. İktidara geldiğimizde siyasetin öznesi olan muhtarlarımız için 10 önemli adımı hayata geçireceğiz.
82 ayrı kanuna dağılmış değil, tek bir muhtarlık kanunu çıkaracağız. Muhtarlık seçimleri için birleşik oy pusulası esasını getireceğiz. Belediye binası var, muhtarlık evi neden yok? Bağımsız bir muhtarlık evi olacak. Muhtarlıklara yardımcı büro personeli tahsis edeceğiz. Kaldırılan köy tüzel kişiliklerini yeniden oluşturacağız. Her muhtarlığın ayrı bir bütçesi olacak.
Sosyal yardımlar, muhtarlıklar aracılığı ile dağıtılacak. Belediye Meclisi’nde muhtarın seçildiği mahalleyle ilgili bir karar alınacaksa, o kararın görüşüldüğü belediye meclisi toplantısına muhtar da katılacak, toplantıda söz ve karar sahibi olacak. Muhtarlarımız, belediye ile birlikte sosyal projeler geliştirecek. Türkiye Muhtarlar Birliği kurulacak.
AKP‘nin muhtarlarımıza ve eşitliğe değer vermeyen anlayışını yerle bir etmeye geliyoruz. Kadını kuluçka makinesi gibi gören, kadınları geleneksel roller içine hapsedip eş-anne rolleri dışında birey olarak kabul etmeyen zihniyeti ilk seçimlerde yıkmak için geliyoruz. Eşit, adil, demokratik, laik bir Türkiye’yi parlamenter demokrasi ile taçlandırmaya geliyoruz. Az kaldı, geliyor gelmekte olan”