Hatırlıyorsunuz değil mi?
Sayın Cumhurbaşkanı 16 Ocak 2024 tarihinde gerçekleşen Kabine Toplantısı'nın ardından şöyle bir açıklama yapmıştı:
"2024’ü emekliler yılı olarak ilan ediyoruz. Emeklilere özel yeni hizmetleri devreye alacağız.”
Aradan yaklaşık 6 ay geçti. Yani yılın yarısı bitti. Bu süre içinde emekliler için özel hangi hizmet yürürlüğe girdi?
Yüzde 50 indirimli Avrupa seyahati bileti mi? Yoksa elektrik, doğalgaz, su gibi temel giderlerde indirim mi yapıldı? Ya da internet veya telefon hizmetlerinde belirli bir kullanım bedava mı oldu?
Elbette bunlar olmadı. Olursa büyük sürpriz olur zaten...
Hani, hiçbir şey yapılmadı demek de haksızlık olur.
Peki ne yapıldı?
Şehirlerarası otobüs biletlerinde yurtiçi ve yurtdışı uçak biletlerinde yüzde 20 indirim yapıldı. Ayrıca tatil veya başka bir nedenle gidilen il ve ilçe kamu taşınmazlarından ücretsiz belirli bir süre için konaklama hizmeti sağlandı.
Ne büyük hizmet değil mi?
Allah için söyleyin: Türkiye’de 16 milyon civarında emeklinin yüzde 80'i açlık sınırı altında maaş alırken bu tür seyahati yapacak, konaklayacak ekonomik gücü var mı? Hizmeti istemiyoruz, bari emekli maaşları açlık sınırı altında olmasın. Uçak, otobüs biletini ne yapalım? Zaten indirimli alınan biletler ile konaklanacak lokasyonlarda tatil yapacak bütçe yetecek mi?
Hadi kamu taşınmazlarında kalma durumu nispeten olumlu görülebilir. İlle tatil için değil, hastalık veya bazı acil durumlar için faydalı bir hizmettir. Ancak bu kamu binalarında kalmaya sıra gelecek mi?
Bunun yerine yüksek öğrenim gören emekli çocuklarına kalacak yurt ve iaşeyi ücretsiz verebiliyor musunuz?
Hastalık nedeniyle ikametleri dışında başka il ve ilçelerdeki hastanelerde yatışı yapılan emekli ve yakınlarına ücretsiz kalacak yer sağlayabilecek misiniz?
Bu iki sorunu çözün, diğerlerini silin gitsin!
Bakınız; 2024 yılı ilk yarısı emeklilerin kayıp yılı oldu. Çünkü, 6 aylık enflasyon farkı memur ve memur emeklisi ile SSK ve Bağ-Kur emeklisini hiç memnun etmedi. 6 aylık TÜİK enflasyonuna göre SSK ve Bağ-Kur emeklisi maaşları yüzde 24.73 oranında arttı. Memur ve emeklisi aylık artış ise yıl sonlarında yapılan toplu sözleşme gereği yüzde 19,31 oranında oldu. Oysa gerçek enflasyonun bu olmadığını bağımsız kurumlar ortaya koyuyor.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in iddia ettiği gibi dezenflasyon sürecine girilse bile ikinci yarının 6 aylık döneminde maaşlar her ay erimeye, alım gücü daha da azalmaya devam edecek.
Sayın Şimşek, sıkılaştırma politikasını nedense asgari ücretliler, memur ve işçi emeklileri üzerinden yürüterek enflasyonu indirme amacı taşıyor olabilir.
Bu hederodoks uygulama bir işe yaramaz, yaramayacak. Daha önceki versiyonunu görmüştük.
O nedenle bırakın emeklilere özel hizmet vermeyi, insan onuruna yakışan maddi olanakları sağlayın. Kısaca bu yıl da emeklinin kayıp yılı olacak!