Uzun yıllardır binlerce insanın başına gelebilen, kolay üstesinden gelinemeyen hastalıklar Alzheimer ve ileri derece unutkanlık. Ancak girişe bakmayın, niyetim sizi konu ile ilgili endişelendirmek veya üzücü bir hikaye paylaşmak da değil, merak etmeyin. Aksine oldukça değişik ve faydalı bir konsept olduğunu düşündüğüm, bu gibi hastalıklar ile baş etmekte olan kişilerin hayatlarını kolaylaştırmak için kurulmuş De Hogeweyk köyünü, sizi biraz olsun gülümsetmek, dünyada güzel şeyler olabildiğini de göstermek için paylaşmak istedim.
Hogeweyk köyü, Hollanda’nın Weesp kasabasında, Alzheimer hastalarının güvenli bir ortamda normal yaşantılarını sürdürmelerini sağlamak için kurulmuş. Köyde, özenle tasarlanmış 23 ev, içinde yaşamakta olan 150 civarı Alzheimer hastası bulunuyor. Köyün içinde süpermarket, kuaför, restoranlar, çeşitli kafeler, sinema, tiyatro hatta bir bar bile mevcut. Hepsi aktif olarak işliyor ve yalnızca bu köyün yerlilerine hizmet veriyorlar. Sinema ve tiyatroda sürekli olarak güncel etkinlikler yer alıyor.
De Hogeweyk’te yaşayanlara yardımcı olması için bakıcılar, hemşireler ve uzmanlar da bulunuyor. Hastalara doğal bir yaşantı hissi verebilmek adına yardımcı olan kimseler de üniforma değil, günlük kıyafetler giyiyorlar. Hastalar aslında bir çeşit bakımevinde bulunuyor olmalarına karşın, bir yerde kapalı kalmış ya da hastalıkları nedeniyle bulunmak istemedikleri bir yerde yaşamak durumundalarmış hissine kapılmıyorlar, çünkü mahalledeki tüm ev ve binalar gayet samimi ve “ev” hissi verebilecek bir şekilde döşenmiş. Gerçekten samimi bir ev hissi yaratılabilmesi açısından proje başlamadan önce Hollanda’daki genel ev tipleri incelenmiş ve geleneksel, şehir tipi, kültürel, Hristiyan, Indian gibi çeşitli kategorilere ayrılarak, farklı karakter yapısında ziyaretçilere göre hepsinin içi özelleştirilerek farklı özellikler ve detaylar eklenmiş.
Birlikte yaşayacak kimseler ise yaşayacakları yerlere ilgi alanlarının benzerliklerine göre yerleştirilerek daha iyi vakit geçirebilmeleri hedeflenmiş. Bungalov, park vb. ortak alanlar ile hastaların günlük hayatlarından hoşnut olabilmeleri adına her türlü detay düşünülmüş.
Bu fikri gerçekleştirmek ve hayata geçirmek, Hollanda hükümeti ve çeşitli kuruluşlar tarafından toplamda 19,3 milyon euro gibi bir para harcanması sonucu gerçekleştirilmiş. Çok da iyi, çok da güzel olmuş.
De Hoheweyk’te yaşayan kişilerin hepsi kendi iradeleriyle alışveriş yapabilme, istediklerini alabilme özgürlüğüne sahipler, tabi ki onlara kimse engel olmuyor. Aldıkları ürünler için herhangi bir ücret ödeyip ödememeleri ise sorun değil. Proje çoktan hayata geçirilmiş ve yaşam başlamış olmasına karşın, ortamı daha samimi ve sevilebilir kılmak adına halen yeni ekleme ve geliştirmeler yapmaya çalışıyorlar.
Böyle projeleri gördükçe diyorum ki yahu güzel şeyler yapmak istersek tüm insan ırkı olarak söylüyorum yapamayacağımız, başaramayacağımız hiçbir şey yok. Hastalıklarla mücadele edebilir, açlığı kıtlığı yok edebilir, savaşları durdurabilir, düşmanlıkları ve ırkçılığı ortadan kaldırabiliriz. Bunu yapabilecek yetenek ve imkanlar elimizde. Sadece kişilerin ve ülkelerin öncelikle çıkarlarını bir kenara bırakıp daha iyi bir toplum inşa etme fikrinde uzlaşması gerekiyor. Ölümlerden, hastalıklardan ve gezegenimizi kirletmekten yorulmadınız mı? Kazandığınız yetmedi mi? Daha ve daha fazla para kazanma isteğini ne zaman bir kenara bırakacaksınız?