Cinsine göre dikilen bir ağaç fidesi ortalama üçüncü yılından sonra meyve vermeye başlıyor ve her yıl rekoltesini verimli hale getirerek maksimum seviyeye ulaşıyor. Hayata dair döngüsü başlamış oluyor aslında. İyi günler iyi haftalar…
Konuyu biraz yumuşatarak ele alacağım aslında. Bodoslama girme fikrimde vardı ama her zaman doğru bir yöntem olmayabiliyor. Hani bilirsiniz işte her doğru her yerde söylenmez misali. İnsanın fıtratı gereği belirli bir yaştan sonra hayat ile imtihanı başlar. Kademe kademe bu imtihan ve sorumlulukları artar ve bu doğrultuda hayatına bir akış vermek zorundadır. Bu çerçevede hareket eder veya tam tersine bir hareket sağlar. Bu aşamada yaşadığı ortama, iline, ilçesine sosyal anlamda katkı veren şahsiyetler ortaya çıkar ve adından sıkça bahsedilir. İyi manada tabi ki. Ama ne oluyorsa oluyor bir müddet bir süre sonra bir bakıyoruz kenara çekilmiş! Güzel fikirleri, sorunlarla ilgili yorumları önemsiz hale getirilmiş. Bu neden böyle oluyor? Bu durumun kime faydası ve yararı var anlamak mümkün değil. Yaşadığımız topluma bir artısı bir katkısı olan herkes değerli ve önemlidir. İlçe olarak istifade edilecek bir husus olduğunda bu ve bu gibi şahsiyetlerin değeri anlaşılıyor. Kimseyi görmezden gelemeyiz! Ortak akıl akıldan üstündür.
Şahsım olarak sözüne itibar edilir, aklı fikri dünya görüşü güzel insanlar ile bir çay ortamında konuşmak, dertlenmemiz gereken hususları dertlenmek, tartışmamız gereken konuları tartışmak olmalı. Bir değirmen gibi fikirleri, değerleri öğütmemeliyiz. Sezar’ın hakkını Sezar’a teslim edemezsek bir süre sonra fikri düşüncesi olamayan hiçbir konuda hiçbir şey söylemeyen bir toplum ile kimse karşılaşmak istemez. Özellikle ilçemizde öyle değil mi?
Bir kesim diğer kesimin ağzından çıkanın, hukuksal boyutu var mı yok mu anında buna bakıyor. Tabi buna da önem vermeliyiz. Kişilik hakkına hukuksal bir boyut getirmeden söyleyeceklerimizi söylemeliyiz. Bu duygu ve düşünceler ışığında, kendinize iyi bakın, hoşça kalın.