Günaydınlar, günaydınlar. Güneşin bal renginde olduğu bir gün bu gün her şeye karşı pozitif olun…
Şöyle bir kitap sayfalarını açın ve kaldığınız yerden devam edin kitapta kim aşık olmuş kim ölmüş her şey gözlemleyin, bir süreya okuyun bir sezen dinleyin pencerede kuşları görün kalbinize odaklanın sağlam bir kahve için kısacası aşık olun birine değil gökyüzüne ve içinizde hatta kalbinizde kelebekler biriksin…
Anımsa senin gülümseten insanları, içindeki boğukluğa son ver kimseye fazla inanma önce kendini çok sev ve asla değişme. Ne istiyorsan onu yap, sokakta delice dans et kalbine önem ver, şiirleri dinle kim nasıl sevmiş belki de sende öyle seversin soytarının papatyasını. Hem aşkın elmas değil kömür olduğu belki o zaman anlarsın nasıl yazmış küçük kadın güzel adama olan aşkını sende sev dünyayı sev ama asla kolay kolay ağlama güçlü ol kızım hayata tutun her şey gelip geçecek…
Neden gökyüzünde hiç siyah kelebekler yok belki bir gün bende yitireceğim bütün kelimelerimi belki de hafızamı ve geriye neden yazdığımı bilmediğim onlarca şiirler kalacak zaten bir meslektaşım demiş hayat bir hatıradır unutursan ölürsün bende şimdiden fısıldıyorum bana onu hatırlatmayın şiirlerimdeki gibi güzel adam olarak kalsın…
Güzel adam, Kadıköy de çingen kadının çiçekleri çalınmış ve artık gökyüzünde siyah kelebekler özgür asla sana bir şiir yazmadım ama hep sen koktu kelimeleri ben sana güzel aşık oldum…