Karasu Belediyesi CHP Meclis Üyesi Mithat Kandil, basın açıklamasında bulunarak, “Karasu sahilinin afet bölgesi ve risk alanı ilan edilmesi, inşaat izni dahi verilmeyen 675 metrekarelik yaklaşık 900 parselin, Camitepe’deki arsalarla takas edilmesi olumlu bir adımdır” sözlerini kullandı. Kandil, “Ancak, bu taşınmazların hangi değer üzerinden takas edileceği, hak sahiplerinin mağdur edilip edilmeyeceği tarafımızca dikkatle takip edilecektir” sözlerini kullandı. Kandil açıklamasını şu sözlerle sürdürdü:
NEDEN RİSK ALANI İLAN EDİLDİ?
“Ancak asıl sorgulamamız gereken, Karasu sahilinin neden risk alanı ilan edildiğidir. Bu noktaya nasıl geldik? Karasu’nun kalbine bir hançer gibi saplanan liman, kıyı erozyonunun en büyük tetikleyicisi olmuştur. Altın gibi değerli kumlarımız, Karadeniz tarafından santim santim yutulmuştur. Ama sadece bu mu? Karasu Belediyesi’nin yıllardır sahilden kamyon kamyon kum çekmesi, bu süreci hızlandırmıştır. Karasu Belediye Başkanı İshak Sarı, belediye meclis toplantısında, limanın kıyı erozyonuna yol açtığını itiraf etmiştir. Ancak kısa süre sonra Ulaştırma Bakanı’nın Karasu Limanı’na yaptığı ziyaretin ardından limanın daha da büyütüleceğini ve erozyonun artık olmayacağını iddia etmiştir.
EKONOMİNİN CAN DAMARI
Buradan soruyoruz: Sayın İshak Sarı, liman büyürse kıyı erozyonu nasıl duracak? Geçen yıl dalgalar Sahil Park’a zarar verince taş doldurarak koruma sağladınız. Yarın, sahilin tamamını kaya ve taşlarla mı dolduracaksınız? Karasu’nun kumsalları Karadeniz’e feda mı edilecek? Limanın büyütülmesi kararı alınırken bilim insanlarının, uzmanların raporları ve detaylı incelemeleri yapıldı mı? Yoksa masa başında mı karar verildi? Tıpkı limanı mevcut yerine koyarken karar verildiği gibi. Karasu sahili, yalnızca doğamızın değil, ekonomimizin de can damarıdır. Bu kumdan ekmek yiyen Karasulular, yarın geçimlerini nasıl sağlayacak? Cumhuriyet Halk Partisi olarak, sahilimizi, doğamızı ve Karasu halkının haklarını savunmaya devam edeceğiz. Karasu’nun geleceği için, bu soruların cevaplarını almak ve çözüm üretmek adına süreci yakından takip edeceğiz.”