-

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında CHP kadın kolları tarafından 81 ilde eş zamanlı basın açıklamasında bulunuldu. CHP Karasu İlçe Kadın Kolları Başkanı Sultan Cengiz Doğu, konuyla alakalı yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

CİNAYETLER SİSTEMATİK ARTIYOR

“Ülkemizde yaşayan kadınlar, en temel hak olan yaşam hakkı için direniyor. AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından bu yana kadın cinayetleri sistematik olarak arttı. ‘Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’ verilerine göre, 2002 yılında 66 kadın cinayeti işlenmişken, 2021 yılında 217’si şüpheli olmak üzere 497 kadın hayattan koparıldı. 1 Ocak 2022 ile 1 Kasım 2022 arasında ise 202’si şüpheli olmak üzere en az 482 kadın öldürüldü.

Şüpheli kadın ölümü yoktur, etkin yürütülmeyen soruşturmalar vardır. Malatya’da 14 yaşındaki Elif Gültekin’in intihar ettiği öne sürüldü. Savcılık, soruşturmayı yeniden başlattığında Elif’in töre cinayetine kurban gittiği üç yıl sonra anlaşıldı. Eskişehir’de evinin bodrumunda ölü olarak bulunan 41 yaşındaki iki çocuk annesi Beyhan Biçer’in intihar etmediği, evli olduğu Ercan Biçer tarafından öldürüldüğü ise iki yıl sonra ortaya çıktı.

KORKUNÇ SÖYLEMLER

Biz, ‘Kadın cinayetlerini durdurun!’ diye haykırırken, eski Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, ‘Her kadın cinayeti bizim kadına yönelik şiddetteki kadın cinayeti değildir. Her şüpheli ölüm de kadın cinayeti değildir’ demekle yetindi.

Çocuğa yönelik tecavüzde çocuğun rızasından bahseden Bekir Bozdağ, Adalet Bakanı oldu. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, öldürülen kadınlardan sadece ‘sayı’ olarak bahsetmeye devam etti. Yetti mi? Hayır! Şimdiki Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Derya Yanık, ‘2021’in ilk 10 ayında 242 ve 2022’nin ilk 10 ayında 225 vaka var. 2022’de yüzde 7 bir azalış görülüyor’ dedi. Yanık’ın açıklamasında bir de itiraf vardı: ‘Kadın cinayetlerinin yüzde 8’i koruma kararı altında yaşanıyor!’

Kadınları koruyamayan, şiddeti tolere edilebilir bulan, öldürülen kadınları sadece sayı olarak nitelendiren zihniyete bir kez daha sesleniyoruz: Edanur Demir, öldürüldüğünde 17 yaşındaydı. Antalya’da bir kafede çalışıyordu. Semih Melih D. tarafından öldürüldü. Sanık ifadesinde ‘Tabanca ile şaka yapmak istedim’ dedi. Nasıl bir şakaysa, namluyu Edanur’un başına doğrultmuştu!

Sıla Şentürk, öldürüldüğünde 16 yaşındaydı. Ailesinin defalarca karakola giderek şikayetçi olduğu, 10 ayrı suçtan sabıkası olan Hüseyin Can Gökçek tarafından öldürüldü. Hasret Dalkoparan, öldürüldüğünde 20 yaşındaydı, 1,5 yaşında çocuğu vardı ve 5 aylık hamileydi. Katili, dini nikahla birlikte olduğu Ozan Dum idi.

ÖLENLER SAYI DEĞİL KADIN!

İsimlerini tek tek saymanın günler süreceği binlerce kadın katledildi. Bu kadınlar sayı değildi, hayatın ta kendisiydi. İktidarın kadını yok sayan politikalarına karşı, biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak kadınları güçlendiren eşitlikçi politikaları hayata geçireceğiz. Bu mücadeleyi kadın erkek bir arada vereceğiz.

Kadınların can simidi olan İstanbul Sözleşmesi’nden asla vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. İktidara geldiğimizde Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun söz verdiği gibi 24 saat içinde İstanbul Sözleşmesi’ni yeniden yürürlüğe koyacağız.

İki yıl önce İstanbul Sözleşmesi’nin bir maddesini hayata geçirdik. Genel Merkezimizde bir ‘Alo Şiddet’ hattı kurduk. ‘YaşamHak’ projemiz aracılığıyla 444 82 85 numaralı hattımızı arayan tüm şiddet mağduru kadın ve çocuklara, 7/24 ücretsiz destek hizmeti verdik, vermeye de devam ediyoruz.

YaşamHak projemiz kapsamında bugüne kadar binlerce kadının hayatına bire bir dokunduk. 81 ilde 129 gönüllü avukat ekibi kurduk. Bu sürede bin 135 kadına yönelik şiddet ve çocuk istismarı duruşmasını takip ettik. Sivil toplum örgütleri, meslek odaları, barolar ve yerel yönetimlerle 125 protokol imzaladık.

İktidara geldiğimizde, yol haritamız hazır. Kadını güçlendirecek eşitlikçi politikaları derhal uygulamaya koyacağız. Bize ülkemizin ve partimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten kalan büyük bir mücadele mirası var. Hiçbirimiz eşitlik mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz. Bugün sokaklara çıkarken, haklarımızı ve demokrasiyi savunmak için bir arada olacağız, kadın erkek hep birlikte sesimizi yükselteceğiz. Geliyor, gelmekte olan.