Zeki Toçoğlu’nun Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığı 2015 yazında 25 bin metrekare alana yayılan ve 5 milyon lira maliyeti olan Karasu Sahil Parkı ve Rekreasyon Alanı Projesi tamamlanarak Karasu halkının ve tatilcilerin beğenisine sunuldu. Hakikaten çok da beğenildi. O dönemde he r ne kadar “Andezit taşından ibaret, yeşil yerine beton döktüler” eleştirileri yapılsa da bugün baktığınızda yüzlerce ailenin vakit geçirdiği güven dolu, rüya gibi bir alan ortaya çıktı.
Yıllar geçti ve rüyadan uyandık gerçekle yüz yüze kaldık. Parkın mevcut büyük sorunu iki yıldan fazladır giderilemiyor. Yukarıda fotoğrafta gördüğünüz paramparça oturma grupları, sadece parkta yer alan gruplardan bir tanesi. Diğerlerinin fotoğrafları da elimizde mevcut. Sadece birini görüp, çekip de bu köşeye taşımadım. Otuma gruplarının 1-2 tanesi hariç hepsi paramparça.
Ortada bir yetki çıkmazıdır gidiyor. Hani şu Amerikan filmlerinde takım elbiseli adamlar gelir de “CIA, yetki bizde, FBI yetki bize, lanet olası federaller” repliğindeki gibi değil. Park senin, park benim çıkmazı bu bizimkisi. Bugüne kadar yazmadık, konuya değinmedik. Ama yaz geldi, geçiyor. Artık yeter dedik. Soruyorum Karasu Belediyesi ve Sakarya Büyükşehir Belediyesi’ne: BU GÖRÜNTÜYÜ GERÇEKTEN KENDİNİZE YAKIŞTIRIYOR MUSUNUZ?
Yetkinin kimde olduğu bizi hiç ilgilendirmiyor. Aranızda nasıl hallediyorsanız halledin ama kendinizi de Karasu’yu da Allah aşkına artık rezil etmeyin şu çirkin tablo ile. Binlerce insan o oturma gruplarına oturamıyor. Karasu ve Büyükşehir Belediyeleri ise parkı sahiplenememek için bir yarıştır götürüyor. Yaz bitti ağalar, beyler… Masrafı nedir buranın? Bu kadar mı yapılamayacak kadar ciddi meblağlar lazım? Eleştirdik ya şimdi sevilmeyen yine biz oluruz. Sıkıntı yok. Karasu halkı ve tatilcilerin eleştirilerine ses olduysak sevmeyin bizi sorun yok. Ama şu çirkinliğe bir son verin bu bize yeter.
SEN DE YAPARSIN BACIM
Karasu basını olarak ve temsilcisi olduğumuz ulusal basın olarak kadın girişimcilerine yönelik haberlere oldukça kıymet veriyor ve gördükçe, haberini yaptıkça da hem faydalı olduğuna inanıyor hem de mutlu oluyor, umutlu oluyoruz. Bunlardan bir örneğine de geçtiğimiz hafta sonu şahit olduk. Yayın ortağımız Öncü Karasu Gazetesi’nde manşetten gördüğümüz ve Karasu Haberleri internet medyamızda da yer verdiğimiz bayan arıcılık girişimcisi Lale Koç ablamız (Bizden genç ama saygıdan abla demekte saygı duyuyoruz) Karasu Yeşilköy Mahallesi’nde eşi ve eşinin ağabeyinin desteğiyle hobiyi mesleğe döndürmek üzere.
Lale ablamız, onca erkeğin içinde bir kahraman edasıyla eşi Ersin Koç ve eşinin ağabeyi Hayati Koç’un teşvikleriyle Halk Eğitimi Merkezi’nce açılan kursu tamamlayarak sertifikasını aldı. Evde oturacağına, bahçede oyalanacağına koruyucu kıyafetlerini giyiyor, arıcılıkla uğraşıyor ve bal sağıyor. Hem kendi mahallesindeki hem de ilçedeki belki de Türkiye’ninw en ücra yerlerindeki bayanlara da örnek ve teşvik edici ön ayak oluyor. Kendisini tebrik etmeyi kendime görev biliyorum. Diğer bayanlara da “Sen de yaparsın bacım” mesajını öyle sağlam veriyor ki, biz haberini yapmaya gittiğimizde iki gözünden arı sokmuş halde röportaj verdiği için de işine ne derece bağlı olduğunu sonuna kadar kanıtlıyor.