Tunuslu Raşid Gannuşi, 1980 yılında Londra'ya sürgün edilmiş, 2011 yılında Tunus'un 23 yıllık Cumhurbaşkanı Zeynel Abidin Bin Ali'ye karşı başlatılan Yasemin Devrimi'nin ardından Tunus'a dönerek aktif siyasete başlamış ve Nahda Hareketi'nin genel başkanlığına seçilmiş bir kişidir. Aynı zamanda Gannuşi, Türkiye'yi sık sık ziyaret eden bir siyasetçidir. Geçtiğimiz günlerde Gannuşi yazısında, Batının, Siyasal İslam'ın sürekli başarısızlığa uğradığı propagandası yaptığını söyleyen Gannuşi bu konuyu kaleme aldı.
Batıda kullanılan “Siyasal İslam” kavramının Müslümanlarda “İslami hareket” olarak daha geniş bir kavram ile adlandırıldığını ve anlatıldığını söyleyen Gannuşi, “Batı, Siyasal İslam'ın (İslami hareketin) nerede küçük bir darbe yediğini, duraksadığını veya ufak sorunlarla karşı karşıya kaldığını görse bunu hemen “Siyasal İslam çöküntüye ve başarısızlığa uğradı” diyerek propagandasını yapıyor ve “Müslümanlar bir şey beceremez” izlenimi veriyor. Halbuki durum göründüğü gibi değil. Siyasal İslam tarih boyunca hiç olmadığı kadar güçlü ve hiç olmadığı kadar halk arasında da yayılmış durumda. Bugün İslam dini, dünyada en hızlı ve en istikrarlı şekilde yayılan dindir. Çünkü İslam, batının konuşup da uygulamadığı adalet, özgürlük, eşitlik, hukuk kavramlarını en doğru şekilde benimseyerek uygulamaya koymuştur.”
Örnek olarak Mısır'da Mursi'nin ilk seçilmiş Cumhurbaşkanı olarak ülkenin başına gelmesi ve ardından askeri darbeyle Siyasal İslam’a büyük darbe vurulduğunu söyleyen Gannuşi “Bazen gerilemeler olur, duraksamalar olur, darbeler olur, sorunlar olur ama bunlar başarısızlık anlamına gelmez. Her zorluğun ardında bir kolaylık vardır. Kendini medeni olarak tanıtan Avrupa, sadece Mursi'ye ve Siyasal İslam’a değil aynı zamanda halkına darbe yapan Sisi'nin yanında durarak medeniyete, demokrasiye ve adalete darbe yapmıştır.
Halbuki Mursi, Avrupa'nın toz pembe sloganları olan o medeniyet, özgürlük, adalet ve demokrasiyi Mısır halkına gerçekten sunduğu için darbeyle indirildi. Bu darbede ne Mursi ne de Siyasal İslam kaybetti. Aksine kaybeden darbeci ve onu destekleyenler oldu. Çünkü medeniyetten uzak olduklarını tüm dünyaya gösterdiler. Siyasal İslam ise bu zor durumu değerlendirerek safları birleştirip hatalarından ders çıkararak yeni bir yol haritası çizecektir. Bu da başarısızlığın veya çöküntünün değil aksine daha güçlü yeni bir dirilişe hazırlık olduğunu gösteriyor.”
Tüm olumsuzluklara rağmen umudunu yitirmediğini belirten Gannuşi Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki Siyasal İslam ne Mısır'da ne başka yerde başarısızlığa uğramadı. Aksine dinamik, medeni, adil ve gelişme üzerine kurulu bir fikir ve deneyim herkese açık bir şekilde ortaya atıldı. Kısacası üzerine inşa edilebilecek bir altyapı inşa edildi. Bu sıkıntılar, Siyasal İslam'ın eskisinden daha güçlü bir şekilde tekrar kalkınmasını ve tek vücut bir şekilde hareket etmesini sağlayacak. Öldürmeyen darbe güçlendirir misali. Allah, emrinde galip olandır. Lakin insanların çoğu bilmezler. Yusuf/21” Selam ve dua ile.