Zafer Partisi Karasu İlçe Başkanı Fatih Demirci, sığınmacılar ile ilgili açıklamada bulundu. Başkan Demirci, sığınmacıların istihdam edilmesi ile alakalı ilerleyen zamanlarda Türkiye’yi çok büyük problemlerin beklediğini söyleyerek, “Türk milletinin sırtından bu keneleri ayıklama zamanı gelmedi mi?” sözlerini kullandı.
BU KENELERİ AYIKLAYIN
Demirci, “Sahiller, parklar, mesire alanları, il ve ilçe merkezleri, Suriyeli, Afgan gibi sığıntı ve kaçaklarla dolu. Sadece Türklerin olduğu bir yere gitmek istedim. Nihayet Vergi Dairesi’nde aradığım ortamı buldum. İşletme sayıları her geçen gün artan, hatta müteahhitlik yapan sığınmacılarla hayatın her alanında burun buruna gelirken, neden Vergi Dairesi’nde karşılaşamıyoruz? Kusura bakmayın, şeytan görsün yüzlerini ama Türk milletinin sırtından bu keneleri ayıklama zamanı gelmedi mi? Kendi öz yurdumuzda biz miyiz garip? Yazıklar olsun Türk'e düşman düzeninize. Her zaman ve her yerde daha yüksek sesle bağıracağız; ‘Ne Mutlu Türküm Diyene’” ifadelerini kullandı.
EKONOMİYE ZARAR
“Sığınmacıların istihdam edilmesi ile alakalı ilerleyen zamanlarda bizi çok büyük problemler bekliyor” diyen Başkan Fatih Demirci, “Bunların kayıt dışı ekonomiye çok büyük zararları var. Mevcut eğitim sistemiyle bizler artık çırak yetiştiremiyoruz. Öğrencileri lisede yeteneklerine göre ayırt etmeden tamamen siyasi temayüllerle okullara yerleştiriyoruz. Mesela Anadolu liseleri bugün özelliğini kaybetti. Fen liseleri sayıları çok azaldı, aldıkları öğrencilerde seçme kriterleri de çok düştü. İyi öğrenciler iyi okullara gidemiyor. Hemen hemen tüm okullar İmam Hatip oldu. Eğitim kalitesi düştü. Üniversiteleşme bile müteahhit mantığına dönüştü. İlk okuldan başlayın doktoraya kadar eğitim kalitesinde düşüş oldu” diye konuştu.
AÇIĞI SIĞINMACI KAPATIYOR
Başkan Demirci, “Bütün hizmet sektörlerinde yetişmiş eleman, nitelikli eleman sıkıntısı var. Eleman yetişmiyor. Bununda temel sebebi mevcut eğitim modeli ve sanayicinin ya da küçük esnafın hizmet sektörünün yüksek maliyet altında ezilip, Türk vatandaşını memnun edecek derecede maaş verememesinden kaynaklıyor. Böyle olunca da buradaki açığı sığınmacılarla kapatıyor. Bu ilk etapta iş verenin işine geliyormuş gibi gözüküyor ama aynı zamanda devlet hazinesine verdiği zararın farkına varamıyor. Arada kültürel ve sosyolojik farklılıklardan dolayı dünya bakış açılarından, iş ahlakından, kendi geldikleri ülkelerden aldıkları eğitim, görgü kurallarından dolayı hizmetteki kalite her yerde düştü ve bu da sosyal hayata yansıdı” dedi.
KASITLI POLİTİKA
“Hem ekonomi, hem sosyal yapı, hem de de asayiş bozuldu. Bu üç parametrenin bozulduğu yerde hukukun da bozulmaması mümkün değil. Bununla alakalı çok büyük problem yaşıyoruz. Bugün kayıt dışı ekonomide sığınmacıların yer alması bizim aleyhimize olduğu gibi onların lehine işler. Vergiden muaf tutuldular. İş yeri açarken beyan belgesi ile iş yeri açabiliyorlar. Herhangi bir ücret ödemiyorlar, denetime tabi değiller. Alım satım yaparken faturaları takip edilmiyor. Yerli esnaf ve yerli sanayiciden daha hızlı gelişip daha hızlı büyüyebiliyorlar. Çünkü yerli insanın önüne çıkan engeller onların önüne çıkmıyor. Yerli esnafın önüne çıkan SGK, vergi, yüksek maliyetlerden dolayı yerli esnaf büyüyemiyor. Bu da kasıtlı bir politikadır. Sığınmacıların böyle bir problemi yok. Ucuza alıp ucuza satıyor, vergiden muaf, hiçbir şeyi takip edilmiyor. Giderleri yerli girişimciye göre daha az. Böyle devam ederse evimize, ailemizin yanına gönderdiğimiz tamirciler bile Suriyeli olacak ve bu da çoğu aileyi rahatsız edecek. Sığınmacıların önüne geçilmezse Türkiye’yi çok büyük tehlikeler bekliyor” vurgusunu yaptı.
Güler Çınasoğlu’nun haberi