Süper Lig C Grubu’nun nabzını tuttukça kafamdaki bazı iddia sonuçları için, yeni fikirler, futbol dolu kafamda şekilden şekle girmeye başladı. Lige iyi başlayan Tekspor’un düşüşü ,iddialı As Akyazıspor’un şans, talih, kader, kısmet kazandığı Arifiye ve Yeşilyurt karşılaşmaları ile beraber zirve takibini sürdürmesi (Hoş futbolda şansın da büyük önemi olduğunu bilenlerdenim), lider Kazımpaşa Birlik’in K.Akın’ı yenerken ecel terleri dökmesi, sonrasında gidip son sıralardaki Arifiye’ye takılması, K.Akınspor’un Sakarya Caddesi’ni farklı yendikten sonra yukarılara göz kırpması, Geyve’nin Aziziye ile beraber kalıp, sonra gidip deplasmanda Tekspor’u yenmesi, grubun içindeki futbol kıvılcımları. Gelelim Geyve beraberliğinden sonra, evinde Hendek Yenimahalle’yi coşkulu futbolla 4-1 yenen Karasu Aziziyespor’a. Bugüne kadar ligin başında Kazimiye Birlik’e kaybeden, bundan iki hafta evvel Geyve deplasmanında 2-2 ile iki puan bırakan Karasu Aziziyespor, zirveye yakın futbol oynadığını, iddialı futbol yürüyüşü içinde olduğunu görmek gerek. Genç Karasu Aziziyespor’un önünde kalan As Akyazıspor, K.Akınspor karşılaşmaları, onların grupta yürüyeceği yolun adresini işaret edecek. Görülen o ki dalgalanmaların yaşandığı C Grubu’nda şimdiden bu iki takım play-off oynar düşüncesinin içine iddialı iki isim koymak bugün için güç gözüküyor. Karasu Aziziyespor’un ise dalgalı kur misali oynadığı futbol, oyuncu kadrosunun genç dinamik olması bana göre, onların zirve yarışı içinde olacağı konusunda olan inancımı kuvvetlendiren futbol verileri.
ORTAK YAŞAM (ALINTI)
Ubuntu’nun Afrika’da çok özel bir hikayesini buldum ve bu alıntıyı gözden kaçırmış olanlar için, benim köşeme koydum. Umarım okuyup bunu tartışan çok olur. Bir bilim insanı Afrika’da bir deney yapmak ister, bir tür oyun. Yakınlardaki bir ağaç dibine bir sepet dolusu güzel yiyecekler koyar. Ağaçtan 100 metre öteye de çocukları dizer ve der ki: “Ağaca koşarak ilk kim varırsa, bir sepetteki güzel yiyecekleri o kazanacaktır. Hazır mısınız? Hadi başlayın” Çocuklar ne yapmışlar biliyor musunuz? Hepsi el ele tutuşmuş ve birlikte koşmuşlar. Ağaca geldiklerinde de sepetteki yemekleri paylaşıp afiyetle yemişler. Bilim insanı şaşırmış ve sormuş: “Bunu neden yaptınız? Biriniz kazanabilir ve bütün yiyeceklere sahip olabilirdi” Çocuklar cevap vermişler: “UBUNTU”… Ubuntunun anlamı Afrika’da şudur: Diğerleri üzgünken biri nasıl mutlu olur? Başka bir deyişle ancak birlikteyken varız. Bütün nesiller için bu güçlü mesajı anlayabilenler için buraya koydum, umarım okur ve bunu bugünün Türkiye’si içinde sorgularsınız. Bugünkü Türkiye’de böylemi? Yorum sizin de bende kendime ait bir düşünceyi buraya koymak isterim, yazılı imtihanlarda başarılı olup sözlüde kendi yandaşlarına yer açan düşünce, yüksek okul sınavlarında belli bir gruba kopya verip, bir kesimin mutsuzluğu üzerine geleceğini inşa edenler, böyle bir sürecin benim ülkemin kurumlarına yerleştirmekten mutlu musunuz? Ülkeyi bu hale getiren kimse, ayağa kalksın ve bunun nedenlerini bize anlatsın bir zahmet. Birlikte sevinmenin olmadığı, ayırımcılığın olduğu bir ülkede ne ülke kalkınır ne de insanlar mutlu olur. Doğru tespite, doğru düşünceye ne denir. NOKTA!