Karasu Belediyesi'nin 2011 yılında encümen kararıyla özel bir firmaya değnekçilik şeklinde ihaleye verilen "parkomat" uygulaması tepkiler üzerine bir süre sonra uygulamadan kaldırılmıştı.
Bu uygulamayla ilgili birçok mahkeme kararları olmasına rağmen Karasu Belediyesi şirketi KARSAŞ üzerinden nedense yine devam ettiriliyor.
Bunun arkasında kamu yararına trafik düzenlemesi belirtilse de asıl amacın belediyeye gelir olduğunu biliyoruz.
Ancak 10 gün önce uygulamaya konulan sistem bazı araç sürücüleri ile görevlileri karşı karşıya getiriyor.
Özellikle zaman konusunda görevlilere itirazlar yapılıyor.
Şöyle ki; alışveriş için aracını market önüne bırakan vatandaş işini bitirip dışarıya çıkması en az 20 dakika sürüyor. Dolayısıyla ücretsiz parkomat süresi 10 dakikayı geçtiği için ücret ödemek zorunda kalıyor. Bir de bunun yaz sezonunda olduğunu düşünürsek bu sürede alışveriş yapıp aracına dönebilene aşkolsun. Bu nedenle sürenin en az 1 saate kadar çıkarılması zorunlu olacak. Aksi halde hem araç sahiplerine haksızlık olacak hem de görevlileri zor durumda bırakacak tartışmalar ortaya çıkacak.
Bu sistemden memnun olan da var tabi ki...
Bazı esnaflar iş yerlerinin önüne park yapıp akşama kadar kalan araçların bu uygulama nedeniyle park yapmadıkları belirtildi.
Peki, şu parkomat değnekçiliği yasal mı değil mi onu ortaya koyalım:
İlgili kanun hükümlerine göre; karayolu, yol, cadde, sokak, meydan ve benzeri yerler üzerinde araç park yerlerini tespit etmek ve işletmek, işlettirmek veya kiraya vermek konusunda belediyelerin yetkisi vardır. Ancak belediyeye verilen bu yetkinin hukuka, ahlaka, kamu yararına, kamu hizmetine uygun kullanılıp kullanılmadığı konusu önemlidir. Belediye tarafından belirlenen cadde ve sokakların otopark olarak işletilmesi, yolların asıl kullanım amacını engellememesi gerekir. Ek olarak belediye tarafından otopark olarak belirlenecek ve ücret tahsil edilecek yerlerin ulaşımına, trafiğine, trafik güvenliğine, planlama ve şehircilik ilkelerine uygun olup olmadığı ve yapılan değişikliği imar planlarındaki fonksiyonlarına uygun olarak vatandaşlara hizmet verip vermeme konusunda bilirkişi incelemesi yapılması gerekmektedir. Tüm bu hususlar göz önünde tutularak belediye takdir yetkisini kullanabilir. Elbette bu yetkiyi kullansa da yol kenarında bulunan esnaflardan görüş alınmış mı? Esnaflarla yaptığım görüşmede böyle bir iletişim kurulmamış.
Öte yandan ödenmeyen bedelin cezai yaptırım noktasında Karayolları HGS üzerinden yapılması ayrıca bir hukuk sorunudur.
Konuyu sonlandırırken yukarıdaki başlığı merak edenleriniz olmuştur.
Bayan bir görevliye "Sorun yaşıyor musunuz?” dediğimde karşılık olarak "Elbette yaşıyoruz. Özellikle zaman konusunda tartışıyoruz. Bu uygulamayı red edenler de oluyor. Bir amcanın ‘Allah seni kısır etsin inşallah’ bedduasıyla karşılaştım” şeklinde aldığım yanıt hem gülümsetti hem de düşündürücü oldu. Elbette bu sözün gittiği adresi biliyorsunuzdur!