Daha önceki makalemizde Limandere’nin bugünkü mekanının ormanlardan oluştuğunu ve herhangi bir yerleşim bulunmadığını, Darıçayırı ve Sinanoğlu gibi eski manav köylerinin odun, kereste elde ettikleri ve yaylak olarak kullandıkları alan olduğunu belgeleriyle ortaya koymuştuk. Limandere’nin Balıklı ovasının, 1860’lı yıllarda Firuzlu’nun (Ferizli) Damlık Köyü’nde yaşayan Ermenilere verildiğini fakat toprağı uzun yıllar ekip biçmedikleri için 1912 yılında Osmanlı hükümeti tarafından dönümüne 200-250 lira ödenerek Ermenilerden alınıp Limandere’ye yerleştirilen Abhaz muhacirlere verildiğini yine belgeleriyle birlikte sunmuştuk.
93 Harbi olarak bilinen 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı’ndan sonra Ruslar tarafından zorunlu göçe tabi tutulan Müslüman Abhazlar, Osmanlı hükümeti tarafından Karadeniz üzerinden gemilerle taşınarak yurdun farklı bölgelerine yerleştirildiler. Bunlardan biri de Limandere’dir. Genellikle orman arazileri açılarak veya bataklıklar kurutulmak suretiyle kurulan köylerin tamamı bir akarsu kıyısında yer almaktadır.
Abhazlar, Limandere’nin bugünkü mekanından daha yukarı, tepeye yerleştiler. Hükümet, ormanların kesilmesi, balıklı ovasının kurutulması, meskenlerin yapımında ve iaşe sıkıntısının giderilmesi hususunda seferber oldu. Halkın geçimini sağlaması için Balıklı ovasının verimli toprakları eşit şekilde bölüştürüldü. Vergiden ve askerlikten muaf tutuldular.
Milli Mücadele yıllarında İzmit, Adapazarı, Hendek, Kandıra, Kaynarca ve Ferizli’yi işgal eden Yunan ordusu, Karasu’ya doğru harekete geçmiş fakat Limandere ile Sinanoğlu arasında İpsiz Recep’in Orhan Gazi Müfrezesi tarafından durdurulmuştur. Yine savaş yıllarında Limandereli Abaza Sefer ile Harun, civar köylerde çeşitli vukuatlar gerçekleştirmiş ve İpsiz Recep’in müdahalesiyle karşılaşmışlardır.
1926 yılında Reis-i Cumhur Mustafa Kemal Atatürk tarafından köy statüsü verilen yerleşimlerden biri de Limandere’dir. 1930’lu yıllarda Sakarya Nehri’nin sık sık taşması sonucunda sular altında kalan ve bataklığa dönüşen Balıklı ovasını ekip biçmekte zorlanan Limandere Abhazaları’nın pek çoğu, nehrin aşağı tarafında kalan Karapınar’a yerleştiler. Zira Karapınar da Abhaz Köyü olup Limandere ahalisiyle akraba idiler. 1945 yılında Karapınar’da 443 Abhaz nüfus tespit edilmiş ancak ilerleyen yıllarda Abhazalar burayı da terk etmeye başlamışlardır.
1940 yılında Karasu Adapazarı Yolu’nun yapımına başlanmasıyla birlikte Limandere, her iki ilçe arasında merkez üssü konumuna geldi. 1950’li yıllardan itibaren Karasu’nun özellikle turizmde ön plana çıkmasıyla birlikte Limandere, Karadeniz bölgesinden aldığı göçlerle hızla büyümeye başladı. 1970’lerden sonra ise Limandere, kavurmasıyla ünlü bir belde haline geldi.