3 Mayıs 1960 günü Kara Kuvvetleri Komutanı Cemal Gürsel hükümete bir mektup yazdı. Üniversite öğrencilerine karşı yapılan müdahalelerin sertliğinden yakındı, ülkenin durumun iyiye gitmediğini Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın istifa ederek Menderes'in Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmasının ülkenin tansiyonunu düşüreceğini söyledi. Bu mektup üzerine Menderes, Gürsel Paşa'ya 3 ay izin verdi ve mektuptan Bayar'a bahsetmedi.
555K olayı olarak tarihimize geçen 5 Mayıs 1960 da saat 5 de Kızılay'da Menderes iktidarı aleyhine düzenlenen gösteridir. Gösteriden habersiz olay yerinden geçmekte olan Adnan Menderes göstericilerin arasına karışmış, Menderes karga tulumba görevlilerce uzaklaştırılmıştır olay mahallinden.
25 Mayıs 1960 Eskişehir mitingi Menderes'in son halkla buluşması oldu. Bu gezi sırasında Eskişehir'de 40-50 kadar subay karşılama sırasında arkalarını dönerek Başbakanı protesto ettiler. Artık darbe yaklaşıyordu.
26 Mayıs saat 23:00' daha önce yazılı herhangi bir planı olmayan darbecilerin çekirdek kadrosu Harbiye' de bir araya gelerek gece yarısı saat 03:00 harekatın başlayacağına karar verdiler. Parola "İnkilap" olarak belirlendi. 03:15'de Ankara' dan silah ve tank sesleri gelmeye başladı. Saat 03:30'da darbecilerden Kurmay Albay Alpaslan Türkeş radyo istasyonuna el koyarak kendi kaleme aldığı Darbe Bildirisini okudu. Sabaha karşı 70 kişilik bir tutuklama listesi kontrolden çıkarak 200 kişiye ulaştı.
27 Mayıs tarihinde Cumhuriyet tarihinin ilk askeri darbesi gerçekleşmiş oldu.
Adnan Menderes ve Hasan Polatkan darbeyi öğrendiklerinde Eskişehir'den Kütahya'ya geçtiler. Kütahya'da tutuklandılar ve Ankara'ya götürüldüler. 3 hafta önce emekliliğini beklemek üzere İzmir'e giden Cemal Gürsel aynı saatte Ankara'ya darbecilerin lideri olarak dönüyordu. 10 yıllık Demokrat Parti iktidarı 4 saatte çökmüştü.
25 Eylül 1960 yılında Celal Bayar 77 yaşında kendi kemeri ile boynunu sıkarak intihar etmeye çalışırken nöbetçiler tarafından fark edilip hastaneye kaldırıldı. 29 Eylül günü 10 yıldır ülkeyi tek başına yöneten Demokrat Parti 5 dakika süren bir dava ile kapatıldı.
287 oturum sonra artık Mahkemenin karar günü gelmişti. Celal Bayar ve Adnan Menderes başta olmak üzere toplam 15 idam kararı çıktı. 43 sanığa da müebbet hapis cezası verilmişti. Artık son karar 22 kişilik Milli Birlik Komitesindeydi. Cemal Gürsel Başkanlığında toplanan komite üyeleri bir karar vereceklerdi. Bu sıra Amerikan Başkanı Kennedy'nin idamların gerçekleşmemesi gerektiği bunun demokratik ülkeler için elzem olduğu bir not Gürsel'e verildi. Fakat ne İnönü'nün mektubu ne de Kennedy'nin mesajı işe yaramadı. Komite 4 oy farkla 9' a karşı 13 oy ile idam kararlarını onayladı. Son anda 4 üye saf değiştirerek idam isteyenlerin tarafına geçmişti. Şimdi ikinci oylama yapılacak ve kimlerin idam edileceği kararlaştırılacaktı. 15 idam kararından 11'i müebbet hapse çevrildi. Kalan 4 kişinin idamı onaylandı; Celal Bayar, Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan. Celal Bayar'ın yaşı 65'i geçtiği için (78 yaşında) onunda cezası müebbet hapse çevrildi. 3 saatlik toplantının sonucunda 3 idam kararı çıkmıştı.
17 Eylül 1961 günü Adnan Menderes'e son sözleri soruldu: "Hayata veda etmek üzere olduğum şu anda devletim ve milletime ebedi saadetler dilerim. Bu arada karımı ve çocuklarımı şefkatle anıyorum." diye yazdırdı. İdam sehpasına iki gardiyan eşliğinde gitti, ilmik boynundan geçirildi ve ağzından şu iki cümle dökülüverdi:" Hiç küskün değilim. Hiçbir dargınlık duymuyorum." dedi ve hikaye bitti...