Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi (NSDAP), Adolf Hitler'in liderliğindeki Nazi Partisi, 1920'lerin başında kurulduğunda küçük bir siyasi hareketken, 1930'lara gelindiğinde kitlesel bir parti haline geldi. Parti, 1933'te iktidara geldiğinde üye sayısı hızla arttı.
1933 yılında NSDAP'nin üye sayısı yaklaşık 2,5 milyon civarındaydı. İktidara geldikten sonra parti, Almanya'daki diğer siyasi partileri yasakladı ve tek parti rejimi kurdu. Bu süreçte üyelik daha da arttı. 1945'te Nazi Partisi'nin çöküşüne kadar üye sayısı 8,5 milyon civarına ulaşmıştı. O dönemde Almanya'nın yetişkin nüfusunun 65 milyon civarı olduğunu düşünürsek mevzu daha iyi anlaşılacaktır.
Ancak bu üyelik sayıları, partiye katılımın gönüllülükten ziyade baskı, propaganda ve sosyal zorunluluklarla da ilişkili olduğunu gösterir. Nazi Partisi, toplumun her kesimini kontrol altına almak için geniş bir örgütlenme ağı kurmuştu.
Bharatiya Janata Partisi (BJP) Hindistan’ın iktidar partisidir. Üye Sayısı yaklaşık 180 milyon kişidir. Hindistan’ın nüfusu 1 milyar 400 milyon kişiden fazladır.
ABD’nin iki büyük partisi Demokratik Parti’nin (sol) resmi üyelik sistemi olmamakla birlikte yaklaşık 47 milyon, Cumhuriyetçi Parti’nin (sağ) yaklaşık 35 milyon kayıtlı destekçisi bulunmaktadır. ABD’nin toplam nüfusu yaklaşık 330 milyondur.
Çin Komünist Partisi (ÇKP), dünyanın en büyük siyasi partilerinden biridir ve üye sayısı sürekli artış göstermektedir. 2023 yılı itibarıyla Çin Komünist Partisi'nin üye sayısı 98 milyon civarındadır.
Her ne kadar anti demokratik uygulamaları olsa dahi Putin’in partisi Birleşik Rusya Partisi ülke çapında yaklaşık 28 milyon civarı oy alırken üye sayısı yaklaşık 2 milyondur. Bu aslında dünya genelinde siyasi partilerin üye sayısı ve ülke çapında aldığı oy oranına uyuyor. Her ülkeden sağlıklı bilgi almak pek mümkün olmasa da aşağı yukarı bir parti ülke çapında aldığı oy oranının yüzde 10’u kadar üyesi oluyor.
Örnek vermek gerekirse 2023 Genel Seçimlerinde AKP ülke çapında 19.387.000 oy aldı. Bugün reklamlarında 11.000.000 üyeyi geçtiklerini söylüyorlar. Bu akıl alır bir olay değil. Oy verenlerin yüzde 60’ı kendi üyesi…
Bunun birçok nedeni var tabi ki. İş beklentisi, sosyal yardımlardan faydalanma ve baskı unsuru bunların başında geliyor.