Hasan Kar'ın "Elektrikli rikşa" başlıklı köşe yazısı

Ülkemizde nüfus sayısı ile beraber araç sayısı da artıyor. 1940 yılından bugüne araç sayısını merak ettim ve bu rakamları sizinle paylaşarak dikkat çekmek istediğim bir husus üzerine bir yazı yazmak istedim. İyi günler iyi haftalar…

Ülkemizde 1940 yılında sadece 9 bin 100 adet araç varmış. 1950 yılında 35 bin 225, 1960 yılında 123 bin 588, 1970 yılında 369 bin 808, 1980 yılında 1.696.681, 1990 yılında 3.750.678, 2000 yılında 8.320.449, 2010 yılında 15.095.603, 2020 yılında 24.144.857, 2021 yılında 25.249.119, 2022 yılında 26.482.842, 2023 yılında 28.740.492’ye ulaşmış durumda. Nüfus ile orantılı veya orantısız bu rakamlar yukarı seviyeye gidecek. Bu bayram tatilinin 6 gününde 3.750 trafik kazası olmuş ve bu kazalarda 48 kişi hayatını kaybetmiş yaralı sayısı ise 6.184 kişi. Hayatlarını kaybedenlere rahmet, yaralılara şifa diliyorum.

Farkında mısınız; ilimiz, ilçemiz özelinde bile trafik ciddi anlamda yoğun oluyor. Özellikle Adapazarı-Karasu yolunda liman tır yoğunluğunu ciddi ciddi hissediyorsun. Eskiden yollar nede rahatmış meğerse. Tabi bu yoğunluk her geçen gün artarak devem edecek besbelli. Bunlar olurken dikkatimi çok daha etkileyici şeyler çekiyor. Rikşalar! O da ney diyebilirsiniz. İlk rikşayı ben Bangladeş'te görmüştüm. Yıllar sonra burada görmeye başladım ve her geçen gün artarak trafikte yerini alıyor. Şu elektrikli üç tekerlekliden bahsediyorum. Pakistan, Hindistan, Bangladeş gibi üçüncü dünya ülkelerinde bunların üstü kapalı. Benzinli, motorlu olarak yolcu ve yük taşımak için tasarlanmış genel olarak kullanılan alet diyebiliriz. İyiden iyiye Çin tarafından istila ettirilmiş durumda bu rikşalar. Kaza oranları azımsanmayacak düzeyde. Sessiz olduğu için yanında sıfır noktasına kadar yanaşsa bile duymuyorsunuz. Sürücüde dikkatsiz ise kolunuza ve ayağınıza çarpa biliyor maalesef. Dikkatli olmamız gerekiyor, özellikle sürücünün. Son olarak da iki teker klasik motor sürücüleri… Bir çoğunluğu gençlerden oluşmuş patlak egzoz ve artistlik hareketler yapıyorlar. Anladık her yerdesiniz ve her zaman bizleri en derinden rahatsız ediyorsunuz! Bundan hiç şüpheniz olmasın… Son olarak bizden başka ne istiyorsunuz söyleyin de bilelim! Kıymetli okurlar, kendinize iyi bakın, hoşça kalın.