Firmanın ÇED (Çevresel Etki Değerlendirme) başvurusu 2011 yılında onaylandıktan sonra mahkeme süreci başladı.  Bölge halkının ve sivil toplum kuruluşlarının başvuruları sonrası Sakarya 2. İdare Mahkemesi zaman aşımını gerekçe göstererek başvuruyu red etti.  Davanın taşındığı Danıştay, Sakarya 2. İdare Mahkemesinde davanın görülmesine hükmetti.  Aradan geçen süreçte Sakarya 2. İdare Mahkemesi, 2011 yılındaki ÇED raporunun iptaline karar verdi. 

 

Firma yeniden harekete geçti 

 

Darıçayırı'nda çimento fabrikası kurmak isteyen firma, mahkeme kararlarında ve bilirkişi raporlarında belirlenen eksiklerle ilgili yeni bir ÇED başvurusu yaptı.  Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca kabul edilen başvuru ile ilgili yeniden ÇED süreci başlatıldı.  Proje kapsamında bölgede bir çimento fabrikası kurulması, kireçtaşı ve kilş ihtiyacı için fabrikanın çevresinde çalışma alanları oluşturulması planlanıyor.  Ekonomik ömrü 40 yıl olarak belirlenen yatırımın inşaat aşamasında 300, işletme aşamasında ise 350 kişinin istihdam edilmesi hedefleniyor. 

 

Darıçayırı'nda İDK 4 Ekim'de

 

Çevresel Etki Değerlendirmesi süreci tamamlanana kadar süreç ile ilgili her türlü bilgiler ve projeye ilişkin görüş, soru ve öneriler Sakarya Valiliğine (Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü) veya Çevre ve Şehircilik Bakanlığına gönderilebilecek.  Sakarya İdare Mahkemesi’nce ÇED Raporu iptal edilen çimento fabrikası için başlatılan ikinci ÇED sürecinde İnceleme Değerlendirme Komisyonu (İDK) Toplantısının 4 Ekim Perşembe günü yapılacağı bildirildi.

 

İDK Toplantısı nedir?

 

İnceleme Değerlendirme Komisyonu toplantısında, komisyon üyeleri ÇED raporu hakkındaki görüşlerini paylaşırlar. Komisyon, ÇED raporunu, İDK toplantısından itibaren on (10) iş günü içerisinde inceler ve değerlendirir. ÇED raporunda önemli eksiklik ve yanlışlıklar yok ise; Komisyon çalışmaları sonlanır, ÇED raporuna son hali verilir. ÇED raporunda önemli eksiklikler var ise ÇED süreci durdurulur. Eksiklikler tamamlanmadan veya gerekli düzeltmeler yapılmadıkça Komisyon çalışmalarına devam edilmez. ÇED süreci durdurulan projelerde on iki (12) aylık süre içerisinde gerekli düzeltmelerin yapılması gerekir. Talep edilirse, altı (6) ay ek süre verilebilir. Bu süre içerisinde rapor sunulmaz ise, ÇED süreci sonlandırılır. Bakanlık ÇED raporu hazırlayan kuruluştan en çok iki (2) kez, ÇED Raporunda değişiklik yapmasını isteyebilir. Yapılan düzeltme Komisyonca yeterli görülmez ise projenin ÇED süreci sonlandırılır.

 

 

3 temel itiraz

 

Çimento fabrikasının ÇED Raporu’nun iptali için daha önce verilen hukuk mücadelesinde, bölge halkının avukatlığını üstlenen Muhammed Işık, ilgili firmanın daha önce temyiz ettiği davanın sonucunu beklemek yerine yeniden ÇED girişiminde bulunmasına anlam veremediklerini söyledi. Av. Işık, söz konusu projeye yerleşim yerlerine yakınlığının yanı sıra halkın temel geçim maddesi olan fındık bahçelerine ve içme suyu kaynaklarına vereceği zarar nedeniyle karşı çıktıklarını ve mahkemenin de bu üç temel noktaya dayanarak ÇED Raporunu iptal ettiğini hatırlattı.

 

Yargıya taşırız

 

Fabrikayı kurmak isteyen firmanın yeni başvurusunu ve süreci yakından takip edeceklerini dile getiren Muhammed Işık, “ÇED sürecinin olumsuz sonuçlanmasını bekliyoruz. Olumlu sonuçlanması halinde ise konuşu yine yargıya taşırız. Çünkü sözünü ettiğimiz noktalarda itirazımız sürüyor” diye konuştu.

 

Hakan Şükür’ün ismi geçmişti

 

Karasu Darıçayırı Mahallesi’nde 2010 yılında 300 dönümlük arazi üzerine kurulması planlanan Çimento Fabrikası için Çevre ve Şehircilik Bakanlığına yapılan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu onaylanmış ancak mahallede yaşayan vatandaşlar ÇED raporuna itiraz ederek mahkemeye başvurmuştu. 2 kez bölgeye gelen Bilirkişi Heyeti, iki ziyaretinde de bölgede Çimento Fabrikası kurulamayacağını belirten rapor vermiş ve yaklaşık 7 yıl süren mahkeme süreci sonrası ÇED raporu iptal edilmişti. 2010 yılında aralarında Dönemin AK Parti Milletvekili ve şuan FETÖ Firarisi olan Hakan Şükür’ünde aralarında bulunduğu çok sayıda ismin ortak olacağı fabrikanın kurulması için ÇED Raporuna başvurusunda FETÖ Firarisi Şükür’ün aracı olduğu iddia edilmişti.

 

 

Öncülük yapacağım; kabul etmeyeceğiz”

 

7 yıl süren yargılama sürecinin ardından ÇED raporunun iptal olduğu bölgede yaşayan vatandaşlar, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca kabul edilen başvuru sonrasında yeniden harekete geçti. Bölgede yaşayan Ergün Saygılı bölgede yaşayan vatandaşların bu fabrikayı istemediğini belirterek, “Bununla ilgili vatandaşlar olarak biz hep karşı geldik. Zaten su içtiğimiz su kaynaklarına da çok yakın burası” ifadelerini kullanırken Cemil Dağ isimli vatandaş ise, “Ben kabul etmeyeceğim. Biz Darıçayırı insanları olarak kabul etmeyeceğiz, öncülük yapacağım bu halka biz kabul etmeyeceğiz. Burada bir çimento fabrikası kurulursa organik ürünlerimizi üretemeyeceğiz” dedi.

 

 

“Ekmeğimiz topraktan çıkıyor”

 

Bölge halkının geçim kaynağının çiftçilik ve hayvancılık olduğunu belirten Mustafa Kaya, “Vatandaş olarak biz Darıçayırı’na bu fabrikayı istemiyoruz. Bizim yediğimiz ekmek topraktan çıkıyor, meyvemiz bu topraktan çıkıyor. Az ileride devletin 1’inci Derece Tarım Arazisi ilan ettiği yaklaşık 4 bin dönümlük alan var özel bir işletmede. Çevre mahallelerde bu fabrikadan etkilenecek. Bizim mahallemiz Karasu sahiline çok yakın, buradaki toz toprak oraya da gidecek. İçtiğimiz suyun kaynağı 80 metre mesafede bu fabrikanın kurulmak istendiği alana. Buna kim onay verecek? Nasıl onay verirler bilmiyorum” şeklinde konuştu.

 

“Usulsüzlük vardı”

 

Daha önce verilen ÇED raporunda usulsüzlükler olduğunu ve bölge halkının hep birlikte para toplayarak bu işi mahkemeye taşıdığını belirten Şakir Aksoy, “2 defa buraya bilirkişi geldi ve bu heyetler 2 kere burada bu fabrikanın kurulmasının uygun olmadığına dair rapor yazdılar. Bilimsel sonuç böyle çıktı. Yerleşim alanının yanında, tarım arazilerinin ortasında, tatlı su kaynaklarının çok yakınında mevcut ÇED yönetmeliğine göre buraya Çimento Fabrikası kuramazsınız. Daha önceki ÇED raporunda bir sürü usulsüzlük vardı; yerleşim alanının uzak gösterilmiş, su kaynakları gösterilmemiş ve tarım arazileri yok sayılmış. Çevredeki 1’inci Derece Tarım Arazilerinin ortasında böyle bir fabrika kurulamaz. Buradaki halk bu fabrikayı burada istemiyor, bu insanların gidecek bir yeri yok. Bu fabrika kurulduğunda hayat durur, hastalıklar başlar” dedi.

 

“Gerekirse 7 yıl daha mücadele ederiz”

 

7 yıl süren yargılama sonrasında mahkemeyi kazandıklarını ancak sürecin tekrar baştan başlatıldığını belirten Haşim Yılmaz isimli vatandaş ise, “Ben 1980 yılından önce Kocaeli Gebze ve Hereke’de çimento fabrikalarının olduğu bölgede çalıştım ve bunun ne kadar kötü bir şey olduğunu biliyorum. O bölgede daha önceden Zeytin ve Kiraz ağaçları vardı ancak şuan hiçbir şey yok o bölgede. Bu söylenen fabrika da burada kurulursa bizimde burada da hiçbir şeyimiz kalmayacak. Daha önce bir dava kazandık, 7 yıl sürmüştü şimdi tekrar her şey baştan başlıyor. 14 yıla tamamlayacağız, gerekirse 7 yıl daha mücadele ederiz. 14 yıl mı olur artık daha fazla mı sürer bilmiyorum ama mücadele edeceğiz” ifadelerini kullandı.

HABER: Ayşenur Elmacı